Bölüm 6 çaresiz 🦋

122 65 17
                                    

Kolumum acısıyla ve kanamasıyla uyandım elimi acıyan kolumun üstüne koymuştum baktığımda kanıyordu ormanlık alandaydım etrafıma baktığımda kimse yoktu  iki saat önce yaşadıklarım aklıma geldi,

hayır ! Hayır!

  olamazdı beni onlar neden buraya atmıştı ben nereye düşmüştüm yerimden kalkmaya çalışsamda kolumun acıdığınamı    yanayım yoksa sırtımın acımasınamı...

yerimden zorda olsa kalkmıştım nereye gidecektim acılar içinde can çekişen bedenimi bir Çocuğu uyusalaştırmak için yaralarıma elimi basıyordum yürüyordum ama bir çıkar yoktu,   Melis Neredeydi neden beni kurtarma ya gelmemişti yardıma ihtiyacım vardı,  Kendi kendime konuşurken Arabanın geçtiğini duyunca Mutlu olmuştum . biraz daha yürüdüğüm de yola çıkmıştım Arabalar geçiyordu elimi kaldırıyorum ama duran yoktu kolumdan gelen kan canımı acıtıyor ve ruhum pes ediyor sonda siyah  bir jip  gelmişti korkmuştum aslında ya yine onlarsa    elimi hafifte olsa kaldırmıştım yanıma yavaşca yaklaşmıştı camı açınca

- Mira hanım sizmisisniz ?

- Evet

Aklıma ilk gelen kişi Rüzgardı belkide Rüzgar değildi binmekte kararsızdım korkuyordum ama kolumun acısı geçecek diye uçurumdan atla deseler atlardım  adamın yüzüne bir süre baktıktan sonra

- kim sizi gönderdi

- Melis hanım efendim

Melis bunu nasıl yapmıştı nerden biliyordu burada olduğumu...

-Mira hanım iyi değilsiniz isterseniz hemen Arabaya binip en yakın Hastaneye gidelim.

- Tamam

Şöförün yardımıyla Arabaya binmiştim koltuk çook serti koluma baktığımda kurşun sıyırmıştı,  Ama çook acıyordu sağ elimi acıyan kolumun üzerine koyduktan sonra başımı arkaya yasladım belimin acısı zaten acı çekmek değil işkenceydi ,  Bu kadar olay yaşamama rağmen neden yanımda kendi Ailemden birileri yoktu şu an isterdim ki eve gitiğimde sıcak bir çorba ve Anne kolarında ağlamak ve uyuduktan sonra beni kontrol etmeye gelmesi gereken Babam.  yoklardı Hastaneye gitmek istmezdim eve gidip pansuman falan yapıp uyumaktı kendimi dikledikten sonra şöföre

- Lütfen eve geçelim

- Ama Mira hanım kolunuz iyi değil

- Lütfen dedim

- Tamam efendim

Kafamı tekrardan arkaya yasladıktan sonra gözlerimi kapatım uyumayı hayal ediyordum ama Acılarım buna müsade etmiyordu,   Bunları düşünürken bile uykuya azda olsa dalmıştım bu sefer acılı bir uykuya dalıyordum Rüyasız ve çaresiz...

Gözümü açtığımda Midem bulanıyordu başım dönüyordu  kolum ve belimin acısı zaten uyuşmuştu o kadar yorgundum ki Tarifi bile zordu.  Eve gelmiştik bile  Araba durduğunda isterdim ki Annem telaşlı bir şekilde yanıma gelsin Babam ise arkasından gelmesiyidi Arabadan başlayan ağrılarımla indikten sonra kapıya doğru yürüdüm ama  içerden Hayla  bir tık yoktu şöförün yardımlarıyla kapının önüne gelmiştim kapıyı çaldığımızda kapıyı açan şeyma Ablaydı azda olsa umudum vardı ama bu günde hayat acımasızdı , Bir an aklıma kendi hayatımı kendimi Mahvediyordum yoksa başıma gelenler Rahatlığımıydı,

şeyma Ablanın hiç bir şeyden haberi yoktu çünkü beni görünce bir şok içindeydi...

- Noldu Miram sana geç içeri kuzum geç

SİYAH ADAM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin