3 BÖLÜM

68 5 11
                                    

Sabah alarm sesi ile gözlerimi zor olsada açtım .
Sonra aklıma barış geldi bu gün  onu görebilecektim .
Bu fikirle yataktan fırladım .
Ben tek yaşıyordum hiç kimse gelip beni uyandıramazdı veya hiç kimse beni çağırmazdı bu durum eskiden canımı yaksa da artık alıştım.
Yanlızlık beni anlata bilen en uygun kelime .
Ailemin yoklu barışın yüzünden unutum ama artık oda yok .
Gitti beni yalnızlığım ile bıraktı.
Onu nekadar unutmaya çalışsam da unutamıyorum.

insan unutmak istemedi birini unutur mu ki ?

Gözümden akan yaşla kendime geldim . Hızlı bir şekilde ellerimin arkalarınla göz yaşlarımı silip yataktan kalktım lavaboya gidip rutin işlerimi halletim sonra tekrar oda geçip kendimi kıyafet hazırlamaya başladım .
Okulun forması olmadı için istediklerimizi giyine biliyormuşuz .

Bu okulda ilk günüm olacak onun için bu okula geldim.  Dönemin ortasında olsak ta burda oldunu ögremdim de direk nakil yaptım.
Evet tam 4 yıl sonra onu görebilecektim acaba beni tanıya bilecek mi .
Bir yandan tanımasını istemedim için bir kaç değişiklik yaptım.  Ama bir yanım da  beni tanımasını istiyor .

Tekrar düşünceleri dağıldığımı fark edince kafamı sağı sola sallayıp düşüncelerimden kurtuldum sonra dolapımı açıp önüme gelen ilk şort ve beyaz tişört aldım sonra üstlerine de bir hırka da alıp yatağı bıraktım.

Üstümü de çıkarmaya başladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Üstümü de çıkarmaya başladım.
Üstümü giyindikten sonra sırtıma siyah çantamı aldım.

Telefonu da elime alıp odadan çıktım.
Kahvaltı yapmayıp direk evden çıkmak için dış  kapıya yöneldim .
Orda da spor ayakabımı giyindim ve direk evden çıktım.
Okul benim evimden nerdeyse 30 dk arabayla yol alır. 
Ama olsun onu görmek için 2 saat yolu da razıyım. 

Evden çıkmadan önce aradım taksi gelince direk binip okulun adını söyledim .

Okulu gelince parayı verip taksiden indim ve okula doğru yürümeye başladım.

Okulun bahçesinden içeriye girdim de tüm bakışlar üstümde hissetim .
Gözlerimle etrafı süzüp kapıya doğru adımlarımı atım .
Kapıdan girmeden önce sağı taraftan tanıdım gülme sesi kulaklarıma geldi .
Kafamı o tarafa çevirdim de onu gördüm. 
Orda oturuyordu yanında iki tane erkek daha var .
Ne kadar özlemişim ya .
Onun yanına gitmek o kadar istiyorum ki .
Dayanamayıp adımlarımı o tarafa doğru çevirdim.
Tam onların karşısına gelince kalbim 100 kat daha hızlı atmaya başladı .
Sesimi zor bir şekilde bulup dikkati üzerime çekmek için konuşmaya başladım"merhaba rahatsız ettim kusura bakmayın.  Yeni geldim için müdürün odası nerde oldunu bilmiyorum rica etsem nerde oldunu soylermisiniz."
Üçü de bakışları beni buldu.
Ben ise sadece onun gözlerine bakıyordum.

insan bir çift gözleri nasıl o kadar fazla özler ki ?

Barışın yanındaki kişi konuştu.
"Merhaba hoş geldin. Yeni öğrenci geleceğini önceden öğrendik bizim sınıftasın dün haber verilmişti.
Bu arada ben efe " diyip elini bana uzattı.
Çok şirin bir çocuktu.
Bende elimi uzattim ve uzattı elini sıkıp "hoş buldum bende ' stara roz' ama sadece roz kullanıyorum." Dedim ve gülümsedim.
Bir anda barışın gözlerini üstümde hissedince insallah anlamamıştır diye içimden geçirdim.

Efe tekrar konuştun da düşüncelerimden kurtuldum.
"Bak roz buda barış yanındaki de mert." Dedi .
Gülümsemeyi çalışarak" memnun oldum" dedim .
ikisi de kafa sallayıp "bizde" dediler .
Onun sesini duydum da bakışlarımı direk ona çevirdim ve o dört yıldır görmedim gözlere diktim .

istemsizce gözlerim dolunca onun görmesini istemiyordum . Ama bir türlü de bakışlarımı ondan ceviremiyorum .
Gözlerimi doldunu mert gorunce direk konuştu "senin gözlerin neden doldu bir şey mı oldu " dedi .
Kafamı hayır anlamında sallayıp sorusuna cevap verdim " h hayır bir şey olmadı şey benim gözlerim biraz fazla hassas rüzgardan dolmuştur " dedim ve hemen ardından zil çaldı .
icimden bir 'oh' çekitim .
Üçü de aya kalktılar ve bu sefer efe konuşmadan barış konuştu "biz sınıfa çıkıyoruz geliyor musun?" Diye sordu .
"Hı şey evet geliyorum." Diyip arkalarından yürümeye başladım .

......
Son derste zilin çalmasını son 5 dakka kaldı .
Sabah sınıfa girdikten sonra onlarla hiç konuşmadım arada efe yanıma gelip konuşuyor o kadar sınıftan hic çıkmadım  yemek yemeği bile kantine gitmedim canım hiç bir şey istemiyordu .
Aklıma barışa yazmaya geldi .
Hemen telefonu çantamdan kaldırıp kafamı sıraya koydum ve telefonu açıp ona mesaj atmaya başladım .

GİZLİ NUMARA: Hi Nasılsın?

GİZLİ NUMARA:  Günün nasıl geçti?

GİZLİ NUMARA: Benim çok iyi geçti. 
Çünkü seni gördüm .
Gülerken gördüm.
Gözlerini gördüm .
Bu gün benim en mutlu günüm galiba 😊😊.

BARIŞ: benimkidr güzel geçti her zamna ki gibi  değişiklik yok yani .

Demeki beni hatırlamadı .
Normal bir şey degil mi zaten .

GİZLİ NUMARA: Anladım .

BARIŞ: kim oldunu söylemeyecek misin ?

BARIŞ : bak gündüzün yıldızı senin kalbine kırmak istemiyorum .
Ama eyer senle konuşursam sana umut vermiş olurum .

BARIŞ: ve ben kimseye umut vermek istemiyorum .
Çünkü ben kimseyi sevemem .
Be sevmeyi ne zamandır bıraktım.

BARIŞ : bunu söylemem doğru değil belki ama benim kalbimde tam 8 yıldır biri var .

BARIŞ: ama o benden çok uzak .
Onu kalbimden atamadım ne kadar uzaklaşsam onu kalbimden atamıyorum .

BARIŞ:  özür dilerim gündüzün yıldızı.

Demeki kalbinde biri var 8 yıldır. 
Bir anlık ben olabilir miyim? diye geçirdiim içimden .
Ama öyleyse beni neden bıraktı ki ?

GİZLİ NUMARA : özür dileme .

GİZLİ NUMARA:  insan kime aşık olacağını kendisi karar veremiyor maalesef.

GİZLİ NUMARA:  ama olsun lütfen benle konuşmayı kesme nolur .
Umutlanmam söz veriyorum .

GİZLİ NUMARA: seni yeni bulmuşken kaybedemem .

BARIŞ: tamam senle konuşmayı bırakmayacağım .
Ama şimdi kapatmam lazım zil çalacak .

BARIŞ: güle güle 'gündüzün yıldızı' 

GİZLİ NUMARA:  Görüşürüz 'hayatımın anlamı'.

GÜNDÜZÜN YILDIZI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin