Merhaba arkadaşlar bu benim ikinci kitabım. Ilk kitabım Ian Somerhalder ile hayal et ona da göz atmanızı isterim açıkçası.
Bu kitaba başladım çünkü gerçekten marvel evrenini çok seviyorum, kahramanların neredeyse hepsine aşığım (favorim stark) ve onları özledim. Siz de böyle iseniz kitap tam size göre.İlk seri alternatif bir evren gibi beğeneceğinizi düşünüyorum. Ilk bölüm için biraz uzun, hızımı alamadım da.
İyi okumalar...●
Sen, S/A Stark. Howard Anthony Stark ve Maria Collins Carbonell Stark'ın kızı, Anthony Edward Stark'ın küçük kız kardeşi.
Annen ve baban öldüğünde daha çok küçüktün. Daha bebek olman ağabeyinin üzerine büyük bir sorumluluk yüklemişti. Tony 'nin küçük yaşta ebeveyn olmasını sağlamıştın aslında. Ne olursa olsun sadece birbirinize sahipsiniz. Ağabeyin hayatında birilerinin olmasına dayanamıyor, klasik her ağabey gibi.
Gelgelelim hayatın ağabeyinin teröristler tarafından kaçırılmasıyla tamamen değişmişti. O artık demir adamdı, kahramandı. New York'u kurtarmıştı, Sokovia 'yı kurtarmıştı, kendi arkadaşlarına karşı savaşmıştı, Thanos ile mücadele etmiş ve kendini feda etmişti.
Peki sana ne olmuştu? Sen iki adama farklı zamanlarda gönlünü kaptırmıştın. Kim miydi onlar? İlki kötülük ve kurnazlık tanrısı ya da diğer tabiriyle fesatlık tanrısı olan Loki Laufeyson, diğeri ise babanın ve annenin ölümüne sebep olmuş çok yanlış zamanda karşılaştığınız kaptanın yakın arkadaşı James Buchanan Barnes namı diğer kış askeri.
Her şey New York istilasında başlamıştı. Şehir Loki tarafından darma duman edilirken sen de kuledeydin. Pepper ile birlikte gitmeyi reddetmiş, Happy 'nin seni zorla götürmesine engel olmuştun.
Loki 'nin dikkatini ise Thor'u bıçakladığı zaman çekmiştin.
"Aman Tanrım!"
Hemen elinle ağzını kapatmıştın ama nafile o seni çoktan fark etmişti. Kısa bir an da olsa göz göze gelmiştiniz ve kalakalmıştın. Çok güzeldi ama bu sana yanlış geliyordu. Loki 'nin gidişinin ardından Thor'a yardım etmiş ve kulenin içine geri girmiştin. Ağabeyin Jarvis aracılığıyla sana ulaşmış ve dikkatli olman, kuleden çıkmaman gerektiğiyle ilgili bir sürü nutuk çekmişti. Bir süre sonra Loki tekrardan kulede belirdiğinde korkudan kısa bir çığlık atmıştın.
"Seni korkutmak istememiştim, güzel Midgardlı ama söyle bana sen kimsin?"
Ondan olabildiğince uzakta olduğundan emin oldun ve bileğindeki metal parçasına dokundun ve jarvisin seni koruma altına almasını sağladın ama içinden bir ses sana zarar vermeyeceğinden emindin.
"S/A Stark. Asıl sen kimsin ve daha da önemlisi dünyamızdan ne istiyorsun?"
Şaşırmıştı. Sana doğru birkaç adım attı.
"Dünyaya bir Stark yeter bence, abine gerek yokmuş aslında."
"Tony ve digerleri dünyayı yok etmene izin vermeyecekler bunu biliyorsun, değil mi? Bu çok zavallıca yani Asgard yerine niye burayı istersin ki? Ah tabi! Çünkü oranın kralı pek kudretli abin."
Mimikleri çok çabuk değişiyordu. Ne ara yanına geldiğini anlamadığın sırada kolundan tutup seni sarstı. Yüzleriniz çok yakındı. Seni aşırı etkiliyordu, büyü gibiydi.
"Bana bak, ölümlü. Bir daha bilmediğin şeyler hakkında ağzını açma. Sessiz ol sana karşı nefret beslemek istemiyorum. İnan bunu sen de istemezsin."
Gözleri yüzünde öyle bir gezinmişti ki eridiğini hissediyordun. Üzerinde çok farklı bir etki yaratıyordu. Daha önce yaşamadığın bir duyguydu. Sen de aynısını yaptın. Gözleri dudaklarında oyalandığı sırada abinin sesiyle büyülü anınız bir anda bozulmuştu. Tony, barın arkasına geçtiğinde seni de yanına çekmişti. Hem Loki ile konuşuyor hem de senin kulağına fısıldıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AVENGERS İLE HAYAL ET
FanfictionMarvel dünyası hepimizin bildiği üzere bayağı popüler ve biz oradaki neredeyse her kahramana ayrı bir sempati besliyoruz. Şimdi size bu kahramanlarla yeni hikayeler yazsam ve sizi de bu evrenin içerisine eklesem nasıl olur? Eminim ki çok beğenecek...