diurnal ➳ sana + yuta ✓

ortak yönler

"Ama ben anlamadım." Sana dudadığını büzüp ona baktığında bir kere daha anlatması için tatlı olduğunu düşündüğünü bakışlar attı.

Ve ona dayanamayan Nakamoto Yuta ise 8.anlatışına rağmen bir daha anlattı. "Anladın mı?" Sana dolu gözlerle ona baktığında Yuta telaşla ona baktı.

"Ben matematik anlayamıyorum..." Yuta kafasını sallayarak ona baktı. "Her dalda iyi olmak zorunda değilsin,mesela... hangi konularda iyisindir?"

"Dilim iyi ve... güzel resim çiziyorum." Yuta şaşkınlıkla kaşlarını kaldırdı. "Bende resim çizmeyi çok severim." Sana heycanla gülümsedi. Arkadaş edinmeyeli uzun zaman oluyordu. "Eminim sen benden daha iyisindir."

Sana hayranlıkla ona baktığında Yuta'nın heyecandan dolayı tükürüğü boğazına takıldı. O öksürürken Sana telaşla ona baktı.

"Su ister misin?" Yuta hızlı bir biçimde Kafasını sallarken Sana komidinin üzerinde bulunan suyu doldurup ona uzattı. Yuta suyu anında bitirirken kırmızılaşan yüzünü saklamak için kafasını eğdi. "İyi misin Yuta?"

"İyiyim,iyiyim." Sakinleşip derin bir nefes aldığında kafasını kaldırıp ona endişeli gözlerle bakan kıza baktı. "Ben dört dörtlük değilim Sana. Benimde Korecem kötüdür." Sana şaşkınlıkla kaşlarını kaldırdı. "Sen Koreli değil misin?"

İşaret parmağını ona yönelttiğinde Yuta kafasını iki yana salladı. "Japon'um ben,Japon beyni var bende." Sana mutlulukla gülümsediğinde ellerini birbirine çarptı. "Bende Japon'um,bende de Japon beyni var!"

Yuta zaten bunu biliyordu,panolardan sürekli notlara baktığında kızın soy adından Japon olduğunu anlamamak zor değildi. Ancak kız notlara karşı o kadar ilgisizdi ki panodan bile bir haberdi.

"Ancak Kore'liye benziyorsun. Hiç Japon gibi değilsin." Sana'nın dediklerine karşın Yuta'nın kaşları çatılırken kollarını göğsünde bağlayarak böbürlendi. "Ben saf ve saf Japon'um." Sana onun bu haline gülerken Yuta dalgacı bir ifade ile kaşlarını çattı.

Gülmesinin bitmesini beklerken Yuta'nın sert mizacı yavaşça yumşadıktan sonra hafifçe tebessüm etti. "Kendin olmakla o kadar meşgulsün ki, eşsiz olduğunun farkında değilsin Sana."

Sana duyduğu şeyle gülüşü solarken yeniden beyaz yanakları kırmızılaşmaya başlamıştı. "Hm?"

Yuta'nın telaşla gözleri açılırken kendine küfretti,artık düşündüğü şeyleri dile getirmemeliydi. "Şey,dedim ben,şey...."

Sana iyice utanmaya başlarken Yuta gerginlikle saçlarını karıştırdı. "Of güzelsin dedim işte!" Gaza gelip bağırdığında Sana gözlerini kırpıştırarak ona baktı.

"Ben kızlardan hoşlanıyorum." Sana dediği şeyin farkında olmadan konuştuğunda utançla elini ağzına koydu.

"Öyle demek istemedim! Ben erkek severim." Dediği şeylerin garipliği ile iyiden iyiye kırmızılaşırken Yuta kahkahalarla ona gülmeye başlamıştı.

"Ama neden güldün ki şimdi?" Dudaklarını büzüp ona baktığında Yuta son kez güldü. "Demek kızlar Sana?" Şakacı bir ifade ile sırıttığında Sana karnına vurdu. Yuta onunla dalga geçmek için acıyla inleyip kendini yatağa attığında Sana telaşla eline baktı.

"Çokta sert vurmadım aslında. İyi misin? Ama Yuta kalk daha fizik çalışmalıyız." Elinden tutup tüm gücüyle onu yataktan kaldırmaya çalışsada başarısız olmuştu.

"Yurda geç kalırsam ve geceyi dışarıda geçirmemi istemiyorsan kalk!"

Yuta aniden kalktığında ikisinin çarpışan bedenleri ile elektrik çarpmış gibi birbirilerinden ayrılırlarken Yuta defterlere ve kitaplarda baktıktan sonra tekrar ona döndü. "İlk önce yemek. Aç ayı oynamaz."

"Sen ayı mısın?" Sana'nın sorusu ile Yuta kafasını salladı. "Evet ayıyım ben."