❛Nakamoto Yuta dersleri düşük olan Minatozaki Sana'ya yardım eder.❜
@thelivarina| 2020
Nakamoto Yuta
✓ mini hikaye.
✗ angst bir kitap değildir.
✓ Tamamlandı.
"Nikkoya.~" Yuta kıza sırnaştığında Sana gülümsedi.
Saat 3:40'tı ve Yuta dayanamayıp yer yatağını tekmelemiş ve artık sevgilisi olan kızın yanına uzanmıştı. Sana ne kadar onu kovmaya çalışsada Yuta'nın keçi inadına engel olamamıştı. "Uyuyamıyorum..."
Sana gözleri kapalı bir şekilde konuştuğunda Yuta sarı saçını kulağının arkasına sıkıştırıp kızın güzel yüzüne baktı. "Sana uyumamalısın."
Sadece yanında uzanıyordu,Sana'nın çekingen bir yapıya sahip olduğunu bildiğinden fazla temas etmemeye çalışıyordu.
"Neden?" Sana tek gözünü açıp ona baktığında Yuta bu haline güldükten sonra elmacık kemiğini öptü.
"Saçının arasına pembe renkler atalım mı?" Sana heycanla başını yastıktan kaldırdıktan sonra kurnaz bir gülümseme ile ona baktı. "Olur!"
İkisi üstlerinde olan yorganı tekmeleyerek ayağa kalktıklarında Yuta saç boyalarını küçük sehpaya yerleştirdi. Yuta kızın üstünün boya olacağını bildiği için ona saçını boyarken giydiği tişörtü verdi. "Üstün boya olur bunu giy."
"Tamam." Sana kafasını sallayıp banyoda üzerini değiştirdikten sonra kapıyı açıp Yuta'yı çağırdı. "Kaç tane boyan var senin?"
"Bilmem,hiç saymadım." Yuta boyayı karıştırırken eline eldiven geçirmeyi ihmal etmemişti.
Sana tabureye oturup telefonuna bakarken Yuta'da arada sırada neye baktığına bakıyordu. "Fancy you.~" Sana şarkıyı mırıldanırken Yuta kızın saçları ile ilgileniyordu.
"Yuta,en sevdiğin renk ne?" Sana aynadan ona baktığında Yuta düşünür gibi yaptı. "Bundan sonra pembe." İkiside güldükten sonra Sana'da konuştu. "Benimde pembe."
Boyamayı bitirdiğinde Yuta,Sana'nın bu komik hallerini çekti. Sana'da kameraya kalpler yaparak poz veriyordu. "Beraber çekinelim." Arka kameradan aynadaki yansımaları ile fotoğraf çekinirken şimdiden bir sürü güzel anı biriktiriyorlardı.
"O gün çok üzgündüm,şimdi ise çok mutluyum. İyi ki seninle tanışmışım." Minnet dolu gözlerle Yuta'ya baktıktan sonra gülümsedi. "Bu lisede tek değer verdiğim şey sen olabilirsin."
"Bu yıl son senemiz,seni nasıl hiç fark edemedim." Sana kaşlarını çatıp kendine kızarırmış Yuta onun bu tatlı haline gülümsedi. "Ben seni birkaç kez gördüm ancak bu durumda olabileceğimiz aklıma gelmezdi."
Sana hafifçe kafasını salladı. Kendisi ruhsal bir boşluktayken çevresindeki insanları göremiyordu bile. "Okul bittiğinde benden ayrılmayacaksın değil mi?" Yuta hızlıca olumsuz bir şekilde başını salladı.
"Seninle öylesine birlikte değilim,sana değer veriyorum. Hem tercihlerimizi aynı yaparız,belki Japonya'ya geri döneriz. Sadece ikimiz." Sana'nın bu fikirle gözleri kocaman olurken hızlıca başını salladı. "Yuta,üniversiteyi Japonya'da okuyalım mı gerçekten?"
Yuta kesinlikle Kore'de okumak gibi bir planı yokken işin içine sevgilisi girince bu düşüncesi daha da kesinleşmişti. "Seni Japonya'ya götüreceğim kızım." Kararlı bir şekilde konuştuğunda Sana kıkırdadı. "Bir fikrim yoktu,artık var."
"Bu fikirlerin ana noktası olmak ne hoş." Yuta flörtöz bir şekilde konuştu.
35-40 dakika kadar bekledikten sonra Sana saçlarını kendisi yıkayabileceğini söylüyor Yuta ise sırf kızın saçlarına dokunabilmek için ben yıkayacağım diye ısrar ediyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
