t h r e e

768 46 13
                                        

cemal can

eve geldiğimde kapının kenarında biriken ayakkabılardan anladığım kadarıyla bugün yalnız kalmam pek mümkün olmayacaktı. geldiğimi anlamaları için kapıyı arkamdan hızlıca kapattığımda çıkan ses için birkaç saniye sonra biraz pişman olmuştum, beklediğimden çok daha sesli bir şekilde kapanmıştı.

üzerimdeki ceketi çıkartarak salona ilerlediğimde ceketimi koltuklardan birine atarak boş bulduğum bir yere yerleştim.

nisa elindeki telefondan gözlerini bir saniye bile ayırmadan "hoş geldin." dediğinde mırıldanarak cevap vermiştim. burak yeni uyandığını belli eden saçlarını düzeltmeye çalışırken onları izliyordum. dün gece nerede olduğumu sormaları gerekiyordu. şu an içimi boşaltmak istiyordum ve normalde olsa ardı ardına sıralayacakları soruları nedense şu an dillerini yutmuşlar gibi sormuyorlardı. en sonunda sessizliği bozarak konuştum.

"nisa hani geri gelecektin? en az yarım saat seni bekledim. geri gelmeyeceksen söyleseydin ya."

nisa sorduğum soruyla sonunda telefonunu bırakarak bakışlarını bana çevirmişti. neden bahsettiğimi anlamamış gibiydi. tepkisi burak'ın da dikkatini çekmiş olacak ki nisa'nın hareketlerine odaklanmıştı. 

"sen bana keyfine bak dedin. geri gelmemi istemediğini zannettim ve işim bittikten sonra eve geldim."

"ciddi misin nisa? lafın gelişi söyledim ben onu. seni yarım saat boşu boşuna mı bekledim şimdi?" 

burak hala daha anlamamış bir şekilde yüzümüze bakıyordu. en sonunda ayağa kalkarak lavaboya gitmeyi tercih ettiğinde nisa da ayaklanarak yanıma gelmişti. gönlümü almak istercesine dudağını büktüğünde gülümseyerek saçlarını karıştırdım. ona ister istemez sinirliydim çünkü dün gece düzgün bir şekilde anlaşmış olsaydık bu sabah bunların hiçbiri yaşanmazdı.

"senin moralin mi bozuldu cemo? bu akşam telafi ederiz olmaz mı?" 

"dün gece yüzünden değil. bu sabah küçük bir tartışma çıktı sadece."

"kiminle? bu gece neredeydin ayrıca? seni beklerken uyuyakalmışız biz çünkü."

burak içeri girdiğinde telefonunu alarak küçücük koltuğa kendini zar zor sığdırarak oturmuştu. üç kişi bu koltukta oturmamız imkansız olduğu için pes ederek ayağa kalkmıştım.

"burak ikinize de aynı anda anlatıyorum dikkatlice dinleyin tamam mı?"

aldığım onayla birlikte devam ettim.

"sen gittikten sonra beni fatma aradı ve küçük bir tartışma yaşadık. zaten seni uzun süredir beklediğim için keyfim pek yerinde değildi. yanına çağırdı ama gelemem dedim normalde böyle bir şeyi hayatta yapmam ama moralim cidden bozuktu."

duraksadığımda ikisinin de tepkileri hiç beklemediğim şekildeydi. nisa gayet sakindi burak'sa salak gibi sırıtıyordu.

"evet burak en müneccim sensin fatma ile kavga edeceğimi söyleyip duruyordun ettim sonunda ama olay bu değil. bir tane çocuk geldi o sırada yanıma. zaten sinirliyim ama belli edemiyorum içime atmışım çocuğa patlamak da istemiyordum. en sonunda döndüğümde bir baktım iki metre bir çocuk. burnu da çok güzel bir de o ışıktan bile belli oluyordu yani."

dinleyip dinlemediklerine baktığımda şu an karşılarında ted konuşması yapıyormuş gibi durduğumu fark etmiştim. koltuklardan birine oturduğumda anlatmaya devam ettim.

"numarasını alırım normal bir zamanda karşılaşmış gibi yaparım diye terslemedim çocuğu çünkü cidden yakışıklıydı. burak'tan on kat yakışıklıydı en az."

...

"sonra bu odadan çıkıp gitti ama bu hiçbir şey yaşanmadığını bilmiyor. ben de inada bindirip söylemedim ama salak benim telefonumu almış kendi telefonu yerine."

bitirdiğimde burak'ın sırıtması ve nisa'nın bakışları olayı ben nereye anlattım ki dememe sebep olmuştu.

"karma diye bir şeyin olduğuna inandın mı artık can? bu yaşadıkların belki de yüce mevlam tarafından sırf benimle dalga geçtin diye verilmiş bir cezadır."

"kızlara dmden ses kaydı atarak yürümenle dalga geçtiğim için allahın beni cezalandıracağını düşünmüyorum."

nisa yüzündeki garip ifadeyle burak'a baktıktan sonra ikimiz de kahkaha atmıştık istemeden. birkaç saniye sonra kendimize geldiğimde ciddi olmaya çalışarak konuştum.

"neyse sonuç olarak elimde bu çocuğun ismi ve telefonu var sadece ama kilitli. 123456 denedim olmadı. 000000 denedim olmadı. nasıl bulacağız bu çocuğu."

"2 metrelik yakışıklı bir çocuğu bulacak en az 89 tane arkadaşım var benim cemo."

"biri de 180lik bir çocuğu bulsun artık ya."



SELAM ASLINDA YAZMAYACAKTIM ÇÜNKÜ BAZI KİŞİLERE MALZEME VERMEK İSTEMİYORUM AMA YB İSTEYENLERİ KIRMAK İSTEMEDİM.

devamını en geç iki gün sonra yazarım. beğenmediğiniz bir yer -ya da aklınıza yatmayan- varsa belirtin pls. hepinizi öpüyorum.

everlasting || cembar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin