2

52 6 11
                                    

Batuhan Kordel - Sıcak Şarap

Selaam! Yeni bir bölümle geldim. Umarım Beğenirsiniz.


Bugün sadece atölye dersim olduğu için atölyelerin olduğu kata çıktım ve dersliği bulup boş bir masaya geçtim. Daha derse 15 dakika vardı ama ben işim olmadığı için erken gelmiştim. Dersin başlamasını beklerken kulaklığımı çıkarttım ve telefonumdan bir müzik açtım. Müzik dinleyerek düşüncelere dalmaktan gerçekten zevk alıyordum. Kendimi özgür hissettiğim nadir anlardandı aslında ama bu aralar sanki o uçsuz bucaksız hayallerimi kısıtlayan bir şey vardı. O gün gördüğüm çocuk mesela... Hala ne adını ne de başka bir şeyini öğrenememiştim. Zaten o günden sonra da çok az görmüştüm.

Yanımda oluşan hareketlilikle refleks olarak kafamı o tarafa çevirdiğimde fotokopi işlerini bitirmiş olmalı ki Zeynep gelmişti. Onunla fakültede tanışmıştık sonrasında da ev arkadaşı olmuştuk.

Zeynep'le sohbet ederken kapıdan giren kişiyle tüm dikattimi oraya verirken kaş göz işaretiyle Zeynep'e olanları anlatmaya çalışmıştım. Pek başarılı olduğum söylenemezdi ama onun anladığından emindim. Daha fazla dikkat çekmemek için olabildiğince normal davranmaya çalışarak önüme dönmüştüm. Göz ucuyla baktığımda arka sıralara doğru geçtiğini gördüm ve derin bir nefes verdim. O benimle aynı bölümde miydi yani ya da benimle mi yaşıttı? Ama ben onu daha önce bu derste hiç görmediğimden emindim. Belki de dikkat etmemişimdir. Bilmiyorum. 

"Zeynep az önce giren oydu. Hani o kantinde gördüğüm çocuk."  

"Evet bahsetmiştin hatta bir kaç kez daha görmüştük fakültede ama ortak dersimizin olduğunu bilmiyordum." 

Doğru ya illa aynı bölümde olmayabilirdik ortak derste olabilirdi. 

"Ben de bilmiyordum. Belki de dikkat etmedik."

"Olabilir."

Dersin bitmesiyle eşyalarımı toplamaya başladım. Bu yorucu dersin üstüne bi yemek yesek fena olmazdı. Karnımın açlığı ve dersin etkisiyle tamamen aklımdan çıkmış olan kantindeki çocuk önümden geçerek bana kendini hatırlatmayı başarmıştı.

Eşyalarını toplayan Zeynep'e dönerek "Ben arkasından gidiyorum." dedim ve hızlıca çantamı alıp arkasından gitmeye başladım. Artık onun hakkında bi şeyler öğrenmem gerekiyordu. 

O gün olduğu gibi dersten sonra gidip kahvesini almıştı. Sonra da bahçeye çıkmak üzereydi  ki karşıdan bı kız "Efe" diye seslenip koşturarak yanına gelmişti. Ne yani adı Efe miydi? Adını bu kadar çabuk öğrenebileceğimi düşünmemiştim ve anlık şok ile ilerlerken az kalsın duvara çarpıyordum. Çarpıp düşseydim büyük rezillik olurdu zaten. 

Gelen kız kimdi? Sevgilisi miydi? Yok canım sevgilisi olsa 1 haftadır görürdüm yanında. Belki de burda okumuyordur ziyarete gelmiştir sevgilisini. 

Biraz uzakta oluğum için onları çok net duyamıyordum. Yaklaşık 1-2 dakika sonra konuşmalarını bitirip devam etmişlerdi ben de arkasından gitmeye devam etmiştim. Bahçeye çıkıp arkadaşlarının yanına ilerlediğinde ben de onu rahat görebileceğim bir banka oturmuştum.

Kulaklığımı çıkarıp müzik açarak fazla dikkat çekmemeye çalışıyordum. Dikkat çekmeyeceğimden emin olduğumda kafamı kaldırmıştım ki bu zamana kadar gördüğüm en güzel en samimi o mükemmel gülüşü görmüştüm. Onun gülüşünü.

Onu her gördüğümde nefesim kesiliyor kalbim bir başka atıyordu sanki ama o ilk defa gördüğüm mükemmel gülüşü daha da etkilemişti beni.Daha önce kalbimin hiç böyle olduğunu hatırlamıyordum. Neden böyle oluyordu? Bunun adı neydi? Aşk mıydı? Okuduğum ve izlediklerimden anladığım kadarıyla bunu adı aşktı ve ben galiba yavaş yavaş ona aşık oluyordum. 

.

.

.

.

Umarım bölümü beğenmişsinizdir. Benim gerçekten çok içime sindi bu bölüm. Yeni bölümde görüşmek üzere...

Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın:)

ZEMHERİ ||yarı texting||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin