diffrent /yoonmin

0.1

Son hareketi de yapıp kendimi yere bırakmıştım. Boynumu sağa ve sola yatırıp elimle ovdum.

Kaç saattir dans pratiği yapıyordum? Telefonuma doğru uzandım ve baktım...00:17

Gerçekten 7 saattir durmadan dans mı etmiştim. Hiç fark etmedim. Uzun zamandan sonra kendi rekorumu geçmiştim.

Adımlarımı soyunma odasına doğru yönlendirip kapıyı hızlı bir şekilde ittim. Dolabımın olduğu tarafa doğru yürüyüp, üstümü değiştirmeden kendimi soğuk rüzgarların eline bıraktım. 

Uzun zamandır dışarıya çıkmamış gibiydim. 

İstemsizce dudaklarımı yaladım. Kurumuştu... Neden çilekli dudak kremimi sürmemiştim ki? 

Yürümeye başladım, toplu kullanım araçlarını çok sevmezdim. Hem dört köşesi kapalı olduğundan dolayı da binmek hiç bir zaman istememiştim.

Adımlarımı öncekine göre daha da çok hızlandırdım, eve hemen varıp rahatlamak istiyordum. 

Yürürken burnumdan derin nefes alıp geri veriyordum. Bu hareketi yapmak üzerimde olan stresi atmama da çok yardımcı oluyordu. 

Gözüme evin çitleri ilişince, çantamın ön gözünden anahtarı çıkartmaya çalıştım. Anahtarı çıkartınca adımlarımı daha da çok hızlandırdım. 

Biraz daha yürüdükten sonra kapının önüne gelmeyi başarmıştım. Anahtarı deliğe geçirip iki defa sola doğru çevirdim. 

Kapıyı tamamen açıp, içeriye girdim. Botlarımın iplerini açıp ayaklarımı salladım. Sallamam ile botlar zıt iki tarafa doğru savrulmuştu. Umursamadan banyoya doğru gittim. 

Kapıyı açarken gıcık bir şekilde gıcırdama sesi çıkmıştı. Duş kabininin kapısını açıp soğuk suyu açmıştım. Soğuk su beni rahatlatacak iyi bir şeydi. Hem de kasları gevşetiyordu. 

Üstümdekileri çıkartıp banyoya girdim. İlk başta soğuk su vücuduma hücum etse de sonradan alışmış şekilde rahat bir şekilde yapabilecektim. 

Elimle şampuana doğru uzandım ve başıma sıktım. Saç diplerime masaj yapar şekilde ovuyordum. 

Her yerimi iyice temizledikten sonra dışarıda ki havluya doğru uzandım. Belime sarıp odama doğru yürümeye başlamıştım. Dolaptan rahat bir şeyler seçip üzerime geçirdim. 

Aşağı inip mutfağa girdim. Buzdolabından yiyecek bir şeyler seçip, salona gittim. Kumandaya uzanıp, bir tane film seçtim...The Notebook... Bu filmi çok izlesem de her zaman severek izliyordum. 

Film bittiği zaman odama çıkıyordum ama kapı çalmıştı. Kim ki bu saatte? Kapıya doğru koştum. Açtığımda ise kimse yoktu tam kapatacakken, bir tane zarf gördüm. Zarfı alıp odama çıktım.

Yatağa oturup düşündüm. Zarfı yırtıp açtım, içinde küçük bir kağıt vardı. 

Bana yaşattığın acıların hepsini sana tek tek yaşatacağım MİN YOONGİ!!!

Yanlış kişiye gelmişti. Zarfı masanın üstüne koyup tekrardan yatağa gittim. Kafamı yastığa koyup hemen uykuya dalmaya çalıştım.