0.6

295 46 18
                                    

Aklım tamamen karışıktı. Annem beni önceden bu konu hakkında çok uyarırdı. Şuan yaptığım ona bir hakaret gibiydi. İçim acımıştı.

Arkamdan gelirken önüme geçmişti. Ben ise hiç bir şey yapmayıp annesini takip eden bir yavru gibi onun peşinden gidiyordum.

Sanki etkisine kapılmıştım ve çıkamıyordum. Ama orta da beni öyle bir duruma sokacak bir şey yoktu.

Yağmur şiddetini daha da çok arttırmıştı. Neredeydi bunun evi?

Cebinden anahtarı çıkartmaya çalıştığını fark ettim, demek ki yaklaşmıştık.

Doğrusu bundan korkmuyor değildim ama yapacak bir durum olmayan bir problem içine girmiştim. Ve çıkamıyordum...

Bir bahçeye girdik benim evime göre büyüktü, fakat çok büyük olduğu söylenemezdi.

"İstersen hemen çıkıp banyo yapabilirsin, ben sana eşyalarımdan veririm."

Ciddi miydi bu? Onun eşyası ne kadar temiz olur artık bilemem.

"Tamam..."

Karşı koymadım, nedeni ise ondan korkmam olabilirdi. Az önce diklenen bendim ama.. Ne ara ödlek tavuk rolü almıştım.

"Eşyalarını yatağın üzerine koyarım sen git gir..."

Güvenmeli miydim? Tabiki de HAYIR

"Ben kapıyı kitlerim daha adını bilmedim birisinin evinde kalıyor olsam da... Neyse uzatmayayım sen bana eşyaları versen iyi edersin!"

İlk başlarda boş yapmıştım. Yürümeye başladı, sanırım odasından kıyafet alacaktı.

"Adım Yoongi, Min Yoongi..."

Son anki duyduğum cümle ile kendime gelmiştim. Gözlerim anında açılmıştı. Bu konu hakkında konuşmayacaktım, daha doğrusu başka çarem yoktu.

"Benimde Jimin, Park Jimin!"

Bir şey demeden odaya girmişti. Ben ise ortada sallanarak duruyordum. İki dakika sonra hemen çıkmıştı.

Elinde ki kıyafetleri bana verip yüzüme baktı.

"Odan bir üst kattan en sağda olan oda."

Ben bir şey demeden yürüyüp kendi odasına çıktı. Bende merdivenlerden çıktım.

Aklımda tek soru vardı; bu o Yoongi miydi?

Adımlarımı odanın içerisine attım. Normal bir odaya göre büyüktü. Çarşaflar önceden de varmış gibi duruyordu.

Ayrı bir kapı gördüğümde oranın banyo olduğunu anlamıştım.

Hiç bir yere bakmadan üstümde olan ıslak kıyafetleri çıkardım. Hemen sıcak suyu açmıştım.

Sıcak su açma nedenim hasta olmamak içindi...

Güzelce durulanıp belime bir havlu sardım. Lavabonun üstünde yer alan aynaya bakmaya gittiğimde gözlerim hem korku hem de şaşkınlık içinde beni karşılamıştı.

Sanki bir an için nefes alamamıştım. Tam olarak içinde ise kanlı bir jilet vardı.

Bu durum ise kafamın içinde ki sorulardan iki tanesini yanıtlamama izin vermişti.

Bu Yoongi bana mektup gönderen kişinin yazdığı Yoongi idi... Ve aynı zamanda kim olursa olsun onun duygusal değil fiziksel olarak canını yaktığını açıklıyordu...

Kısacası ben şuan bir sadist ile aynı evde duruyordum!!

diffrent /yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin