4.1

526 32 1
                                    

"Baba, sana söylemem gereken birşey var."

"Önce ben söyleyeyim."

"Tabi baba."

"Sami Ayaz bizi yemeğe çağırıyor bu akşam. Aslında toplantı vardı ve toplantıda bir anlaşma imzalanacaktık ama bu akşam bir yemek yiyip bu toplantı hakkında konuşalım dedik. Hem yakınız da zaten."

Arkamdaki anneme ve kardeşime döndü.

"Beraber bir akşam yemeği yiyelim iyice düşünelim dedik. ne dersiniz?"

"Aman baba! Daha iyileşmedin."

Annem ve ben kardeşim Öykü'nün söylediklerine hak verdik bunu da kafamızı yukarı aşağı sallayarak açıkça belirttik.

"Gayet de iyileştim. Hem oraya gidip futbol oynamayacağız ya canım."

Gülmeye çalıştı.

"Ha bu arada Balım, Poyraz senden alabildi mi ders notlarını? Pek öyle şeyler yapmazsın sen ama ders mi çalışmaya başladın benim güzel kızım. Tabi tabi üniversite için önemli. İstediğin ders kitaplarını alırım ben sana..."

Babamın konuşması devam ediyordu ama benim beynim durmuştu. " Ne Poyraz'ı yahu?"

"Ne Poyraz'ı olacak, dün buraya geldi seni sordu. Ders notları varmış sende sen öyle demişsin. Sonra da işte ben de ona kardeşinle ara sıra kaldığınız evi söyledim. Şu geçen balonun olduğu gün. Herhalde o da baloya gitmişti üzerinde takım elbise vardı. Geleceği parlak çocuğun çok yakışıklı. Dersleri de iyiymiş. Sen de ders çalışmaya başladın madem bu akşam gittiğimizde rica ederiz sana ders çalıştırır. Hı ne dersin?"

Ağzım açılırken ona engel olamadım ve hatta olmadım. Bıraktım açılsın.. Babam neden hep böyle, bir konuya girip bambaşka konudan çıkıyor. Sami Ayaz Poyraz'ın babasıydı ve bu benim aklıma yeni dank ediyor. O bu değil de Poyraz o gece -AMAN TANRIM AKLIMA GELDİKÇE KALBİM YERİNDEN ÇIKACAK GİBİ HİSSEDİYORUM- o eve gelmeden önce buraya uğramıştı.

Ders notu bahane öpüşmeler şahane. Ayh ders çalıştırmak mı?

"Kızım ne oldu daldın gittin?"

"Ben bilemiyorum babacım aslında ileride, bu kadar çekimden sonra, manken falan olurum diye düşünmüştüm ama dersler de önemli tabii."

"O zaman bir ara rica ederiz."

Sevindiği belliydi. Okumamız için her şeyi yapardı. Bende hiç o istek olamdığı için tabii ki bu isteğini Öykü'de gerçekleştirmeye çalışıyordu. Şimdi benim de, sözde, ders çalıştığımı duyunca çok mutlu olmuştu.

"Ee ne duruyoruz hazırlanalım haydi."

Babamın sesiyle hepimiz bir heyecanla yerlerimizde kalktık, o da aynı şekilde. Ama önce Sami Beyi arayıp haber vermesi gerek.

Direkt telefonumu çıkarıp Poyraz'a mesaj attım.

Bal'ım: Babanın telefon konuşmasını dinle.

Bad-boy: Ne?

Bad-boy: Neden?

Bal'ım: Dediğimi yap.

Bad-boy: Tamam.

---

Bad-boyYok artık! Kalbimi sakinleştirmem gerek. Derin nefes allll veerr al veer alll...

Bal'ım: Bekle beni en güzel kıyafetimi giyeceğim.

Bad-boy: Büyük bir heyecanla..

Bal'ım [TAMAMLANDI] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin