Nisa'dan
Bugünkü konseyden sonra Barış'ın bizim takımımıza geçeceğini öğrenmiştik. Barış abi mi demeliyim yoksa Barış mı diye soracağım gelince. Parviz abi bu duruma gerçekten üzülmüştü ama onunla takım toparlayacak diye düşünüyorum. Umarım sandığım gibi olur, tek korkum Evrim'in ona çok yakın davranıp sonrasında arkasından bıçaklaması, herkese yaptığı gibi..
Barış'tan
Bu takımdaki mobbinglerden çok sıkılmıştım ve karşı takıma geçmek için fırsatım vardı. Hemen bu fırsatı değerlendirdim ve takımdakilerle vedalaşıp yeni takımıma geçtim, her şeye ve Yasin'e rağmen.
Sercan'dan
Barış karşı takıma geçmişti, bu konuda biraz tereddütlerimiz vardı ama bu bizim için iyi olmuştu ya da bilmiyorum ilerleyen zamanlarda göreceğiz.
Konseyden sonra, Gönüllüler
Evrim-Hoşgeldin Barış, geldiğine çok sevindim umarım her şey çok güzel olur.
Barış- Teşekkürler Evrimcim, umarım.
Herkesle sarıldıktan ve selamlaştıktan sonra barakalarına çekildiler ve uyudular. İlk gün olaysız geçti ama herkes ilerleyen günlerde ne olacağını merak ediyordu, bunun düşüncesiyle uyudular.
Ertesi gün, Oyun alanı,Nisa'dan
Acun abi birkaç kişiye söz hakkı verdikten sonra oyunu anlattı ve oyuna geçtik. Barış, Cemal ve Yasin bu oyunda çok avantajlıydı çünkü boyları uzundu özellikle Barış'ın.
Onunla iyi arkadaş olabileceğimi düşünüyordum iyi birine benziyordu..
Oyun 8-5 biz öndeydik ben çıkıyordum tüm takımla çak yapıp oyuna çıktım ve kazandım bu çok büyük avantajdı ödüle yaklaşmıştık.
Şimdi Barış çıkacaktı kazanırsa oyun bizimdi kazanmazsa da başkası çıkacaktı. Çıktı ve tabi ki kazandı biz de koşarak ona sarıldık. Ünlüler takımı çok kötü bakıyordu ama o kadar komiklerdi ki anlatamam. Neyse işte ödüle gittik geldik yine adamıza.
Akşam olmuştu herkes bi yerde bir şeyler yapıyordu ve takımı cidden çekemezdim zaten az sonra yatarlardı. Ben de sahile gittim her zaman olduğu gibi. sonra bir ses duydum,
"Düşlediğim düşten düştüm,düşürüldüm kalktım yine yürüdüm"
Nisa- Peki kaç parçaya böldün kendini?
Barış- Nisa, burda mıydın fark etmedim
Nisa- Sorumun cevabını alamadım
Barış burukça gülümseyip önüne döndü. Elimi omzuna koyup "Anlatabilirsin, çok güzel dert dinlerim ama istemezsen hiç konuşmam dalgaları izleriz" dedim. Eliyle yanındaki yeri gösterdi oturmam için, oturdum ve bir süre birlikte denizi izledik.Bir anda mırıldanmaya başladı
"bir derdim var artık tutamam içimde"
Nisa- Biliyorum yeni tanıştık ama anlatmak iyi gelir, aramızda kalacak söz. Nisa sözü.
Gülümsedi ve bir anda anlatmaya başladı.
Barış- Küçüktüm, kilom olması gerektiği gibi değildi bunun zararını çok gördüm. Bir zaman sonra annem kansere yakalandı, kestim tüm bağımı dış dünyayla, içime kapandım tamamıyla. Annem çok güçlüydü yendi kanseri. Ama sonra tam 3 kez daha yakalandı. Güçlü kaldı yendi hepsini çok iyi şu an ama ben hâlâ aşamıyorum bazı şeyleri, hâlâ korkuyorum.
Nisa- Peki ya yağmur?
Gülümsedi yine
Barış- Sen nerden biliyorsun Yağmur'u?
Gülümsedim
Nisa- Bilirim ben
Barış- Onu da çok seviyorum, zorlu bi doğumdu onunki. Annemin ölüm riski vardı. Neyse ki kurtuldu ikisi de. Dışardan pek böyle şeyleri yaşamış gibi değilim dimi?
Anlatırken gözleri dolmuştu.
Nisa- Farkında değilsin sen, kalbi kırık bir erkek çocuğunun gözleri var sende (uzay fandomun yaşayan 3 üyesinden biriyim eheheh)
Barış- Çok mu kalp kırdın?
Nisa- Kırmadım, analiz yapmada iyiyim diyelim
Barış- Teşekkür ederim dinlediğin için
Nisa- Ne demek, iyi geldiyse ne mutlu bana
Barış- İyi geceler Nis.
Nisa- İyi geceler Barış
Nisa- Barış!!
Barış- Efendim
Nisa- Şey, sana abi mi demeliyim?
Barış- İçinden ne geliyorsa o, iyi geceler
