27

1.4K 109 9
                                    

hulk is back in the town! Öncelikle sizi bu kadar beklettiğim için çok üzgünüm. Telefonum garantiye gitti ve bu arada bölüm yazamadım. Biraz da diğer kurguma odaklandım.. Bundan sonra bir kurgum daha vaarr! Sizleri çok seviyorum ve beklettiğim için tekrar özür diliyorum.🌸💌




Nisa'dan
Birkaç hafta geçmişti ve 6 kişi kalmıştık. Bu son bir haftada takımlar kurulmuştu ve biz Barış'la farklı takımlara düşmüştük. Yapabileceğimiz tek şey birbirimize uzaktan bakmaktı ve bu bir hafta boyunca hep öyle olmuştu. Şimdi ise yeni bir kaptanlık oyunu oynayacaktık.

Murat'ın düdüğü çalmasıyla olabildiğince hızlı koşmaya başladım. Çünkü artık bizden birinin kaptan olması, Barış'la aynı takımda buluşturması gerekiyordu.

Benden sonra da birkaç kişi çıkmıştı. Çok hızlı koştuğumu düşünüyordum fakat neredeyse en kötü süreyi yapmıştım. Kaptan kim mi olmuştu? Barış..

Bir takımın kaptanı Barış diğerinin kaptanı ise Cemal olmuştu. Şimdi ise seçmeleri için dizilmiş bekliyorduk. Bizim takım, zaten belliydi.

Barış- İlk önce seçeceğim kişiyi herkes biliyor zaten. Onu riske atmak ve bir hafta daha ayrı kalmak istemiyorum. O yüzden Nisa, gel güzelim.

Gülerek yanına geçtiğimde önce sarıldık sımsıkı. Sonrasında kırmızı bandanayı kendi eline sardığı gibi sardı bana da. Ha bu arada, evet bana herkesin içinde güzelim demişti. Çünkü artık neredeyse herkes biliyordu. Ama Acun abi ekranlara yansımayacağını söylemişti.

Cemal de ondan beklenen hareketi yapıp Sercan'ı söyledi. Barış da tabii ki Berkan'ı. Cemal de son olarak Yasin'i aldığında takımlar tamamdı ve bizim takım, ef-sa-ne olmuştu!

İlk oyunumuzu oynuyorduk şimdi. Ve bizim kazanacağımız o kadar belliydi ki! Ayrıca Barış, bugün bayağı formundaydı. Çıktığı tüm sayıları alıyordu.

Şimdi son bir sayı kalmıştı, iki takım için de. Barış ve Sercan düdükle birlikte son hız koşmaya başladılar. Barış'ın bileği tamamen iyileşmişti ve eski Barış neredeyse dönmüştü.

Daracık bir tünelden çıktıkları anda Murat düdüğü çalmıştı. Sercan'a bir şey olduğunu sanmıştım. Ta ki Murat, Metin abiye bağırana kadar..

Murat- Metin abi, Barış!

Barış'ın adını duymamla yerimden fırladım. Koşarak yanına gittiğimizde omzunu tutuyordu. Metin abi birkaç hareket yapması için zorluyor, o ise acıyla inliyordu. Onu böyle görmem gözlerimin dolmasına sebep olmuştu.

Metin abi Barış'ı kaldırıp hastaneye gitmek üzere ambulansa doğru yürütmeye başlamıştı. Barış kafasını kaldırıp bana bakıp gülümsediğinde ona aynı karşılığı verememiştim.

Biz benche gitmiş, Metin abinin gelip açıklama yapmasını bekliyorduk. Berkan ise beni zar zor sakinleştirmişti fakat kendisi hâlâ söyleniyordu.

Berkan-Siktiğimin tünelleri! Bok vardı dimi onu o kadar dar yapacak! Lan ben geçemiyorum oradan, o adam nasıl geçsin amına koyayım!

Berkan böyle böyle söylenmeye devam ederken, Metin abi geliyordu. Arkasında da Barış. Barış'ı gördüğüm an yerimden kalkıp yanına gidip koluna sarıldım.

Nisa- İyi misin? Çok endişelendim Barış..

Barış- İyiyim sevgilim, gerçekten iyiyim

Metin abi karşı takımın yanından ayrılıp bizim yanımıza geldi. Ben hâlâ Barış'ın koluna yaslanmış duruyordum.

Metin- Barış, karşı takımla konuştum. Sonuçların çıkana kadar oynatmak istemediğimi söyledim. Ama oynamanı istediler evlat.

Berkan- Nasıl ya? Nasıl, nasıl bir vicdan bu?

Barış- Tamam abi, oynarım.

Metin abi memnuniyetsiz bir şekilde yanımızdan ayrılmıştı. Barış'ın kaldığı yerden devam etmesi istenmişti. Çocuğumu böyle sakat sakat oynattıkları için onları asla, asla affetmeyecektim.

Barış ayağa kalkıp Berkan'a çak yaptı önce. Daha sonra benim karşıma geçip kollarını iki yana açtı. Huzursuzca ayaklanıp kollarımı beline sardığımda o da bana sımsıkı sarılmıştı.

Nisa- Bak kazanamazsan hiç sorun yok biliyorsun değil mi? Hatta kazanma, sat oyunu. Yorma kendini.

Barış- Güzelim, saçmalama. Şimdi çıkıp o oyunu alacağım ve bu hâlimle bile oynattıklarına pişman olacaklar. Seni çok seviyorum.

Saçlarıma bir öpücük kondurup parkura yürümeye başladı. Düdükle beraber başladıklarında, zorlandığı epey belli oluyordu. Ama buna rağmen, kazanmıştı!

Bizim çekimlerimize göre her gün biri elenecekti. Her ne kadar o şekilde yayınlanmasa da. Adada son günlerimizi geçiriyorduk yani.. Şimdi de adamıza gidip, sonrasında konseye gidecektik.

Berkan ve Barış'la birlikte diğerlerinden uzak bir yer bulup oturmuştuk. Öylesine sohbet ediyorduk.

Nisa- Ben Iron Man isem, siz nesiniz?

Barış- Hulk tabii ki!

Berkan- Doktor Strange'ten başkası olamazdım herhalde.

Aynı anda söyledikleri şeylerle birbirlerine bakıp gülmeye başlamışlardı bile.

Nisa- Siz gerçekten ikiz oldunuz! Ve bu ikizler, birkaç gün sonra final koltuğunda oturacak.

Berkan- Zaten şu an ikizimin yanındaki koltuğa bilet alıyoruz. Birisi aylar önceden dolmuştu!

Barış- Oğlum deme şöyle işte. Ben de istemez miyim, ikizim dediğim adam veya sevgilim şampiyon olsun?

Nisa- Sevgilim diyen ağzını yerim!

Barış'ın yüzüne yaklaşıp yanaklarını sıktırdığımda, Berkan çok da sert olmayan bir taş firlatmıştı üstümüze.

Berkan- Lale'mi özledim Lale'mi! Yapmayın gözümün önünde şöyle!

Barış'la bakışıp gülüştüğümüzde, anlaşmış gibi yerimizden kalkıp Berkan'a sarıldık.

Berkan- Tamam lan ağlayacağım şimdi, yeter bu kadar.

Biz biraz daha sohbet etmiştik ve hava epey kararmıştı. Şimdi, konseye gidiyorduk. Teknede Barış ve Berkan'ın arasına oturmuş, başımı Barış'ın sakat olmayan omzuna yaslamıştım. Berkan ve bana dönüp sadece ikimizin duyacağı bir sesle fısıldadı.

Barış- Ee mâlum konsey alanına da yaklaştık, şu Thanos'u bi elemeyelim mi ya?

Berkan, avuç içinde sanki kum varmış gibi bize doğru üflediğinde ne yaptığını hepimiz çok iyi anlamıştık. Başımı Barış'ın omzundan kaldırmadan fakat yüzümü ona kaldırarak, ikimizin duyacağı sesle konuştum. O da bunun üzerine saçlarıma bir öpücük bıraktı.

" I love you 3000"

Konseyde, bayağı şeyler konuşulmuştu. Barış'ın sakatlığı, karşı takımın iğrenç savunması.. En heyecanlı âna geliyorduk yavaş yavaş. Eleneni öğrenme zamanı..

Acun abi, ekranda beş yüz kere reklam veriyordu açıklayana kadar fakat burada da durum çok farklı değildi. Yaklaşık elli dakika falan bekliyorduk. Ne diye uzatıyordu ki?

Ve şimdi, o sıkıcı bekleyiş bitmişti. Barış bana dönüp göz kırptığı an, Acun abi eleneni açıklamıştı.

"Survivor 2020'ye veda eden isim, Sercan"

İşte.. Sevgilim, Thanos'u yok etmişti...

Selenophile||NisBar ᵗᵃᵐᵃᵐˡᵃⁿᵈ¹Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin