Nisa'dan
Bugün erzak oyunu vardı. Ödül kazandığımız için kazansak da kazanmasak da pek bir şey ifade etmiyordu.
Tekneler geldiğinde oyun alanına vardık. Hava yağmur yağacak gibiydi, çok geçmeden de yağmur başladı.
Çantalarımızın olduğu yere doğru koşup her zaman yanımda olan Barış'ın yağmurluğunu üstüme geçirdim. Barış da hırkasını giydi.
Kameraların açılmasını beklerken arkamdan gelip sarıldığında irkildim. Çenesini omzuma koyduğunda tedirgince etrafa bakmaya başladım.
Nisa- Barış ne yapıyorsun biri görecek?
Barış- Görsünler ne olacak? Çok güzel olmuşsun sen, çok yakışmış
Nisa- Senin gibi kokuyor, çok güzel..
Barış- Burası bitsin, buna gerek kalmayacak. Hep yanında olacağım, kokum hep seninle olacak.
Nisa- Ayrılırsak bile bu bende kalsın tamam mı?
Kaşlarını çatıp önüme geçti.
Barış- Nisa neden sürekli ayrılık konusunu açıyorsun? Bilmediğim bir şey mi var?
Böyle dediğinde gerilmiştim. Bir şeyler vardı ama bilip bilmemesi çok şey değiştirirdi.
Nisa- Yo-yok Barış. Ne olabilir. Korktuğum için soruyorum.
Gülemseyip başımı göğsüne yasladı.
Barış- Korkma sevgilim, ayrılmayacağız çünkü.
Bir şey diyeceğim sırada kayda gireceğimiz için anons yapıldı. Barış'la ayrılıp yerlerimize geçtik.
Saatler süren oyunun sonunda 10-9 biz kazanmıştık. Umarım yarınki dokunulmazlığı da kazanabilirdik. Hem, Barış yarın oynamaya başlayacaktı.
Teknemize binip adamıza gittik. Yasin erzağı ne yapalım diye düşünüyordu.
Barış- Abi salçalı coconut yapalım mı? Yediniz mi hiç?
Yasin- O ne lan?
Barış- Çekil de yapayım ben. Yanına da bir şeyler yapar yeriz.
Yasin çekildiğinde Barış ateş başına geçip bir şeyler yaptı. 15 dakikanın sonunda hepimizin tabaklarına şaheserinden koydu.
Evrim- Barıışş, çok güzel bu!
Barış- Afiyet olsun yavru, ben yaptım o yüzden güzel
Berkan- Oğlum harbi aşçıymışsın sen!
Yasin- Güzel olmuş Barış, eline sağlık.
Barış- Tamam tamam daha fazla şımartmayın beni ahahahah
Evrim- Yarın dönüyorsun, dokunulmazlık net bizde!
Barış- Abartma, ben yokken oyun kazanamıyordunuz sanki.
Nisa- Yani hep yakın skorla kazanıyorduk. Fark açarak kazanacağız
Barış- Yani çok beklentiniz olmasın, ayağım sakattı sonuçta. Ne kadar iyi olabilirim ki?
Evrim- Senin kötü halin, bazılarının en iyi hali. Unutma bunu
Barış Evrim'e öpücük gönderip yemeğine devam etti. Hepimiz bitirdiğimizde saat baya geç olmuştu. Hepimiz barakamıza çekilip uyuduk.
Ünlüler Adası
Erzağı kaybettikleri için bir şey yiyememişlerdi. Ateş başında oturuyorlardı.
Mert- Yarın Barış oynamaya başlıyor, işimiz zor.
