Nisa'dan
Sabah bizi erkenden uyandırmışlardı. Hemen eşyalarımızı toplayıp Ünlüler adasına gitmek için tekneye bindik. Barış hâlâ uykuluydu. Kafasını alıp omzuma yatırınca gülümseyip gözlerini kapattı.Adaya geldiğimizde Ünlüler tekneden inmemizi bekliyordu. Herkes inince sona ben ve Barış kalmıştık. Yanaģını okşayarak seslendim.
"Sevgilim"
Gözlerini açtığında önce bana sonra etrafa baktı. Sercan pür dikkat bizi izliyordu. Gerçi sadece o değil herkes izliyordu.
Barış suratını asmış, tekneden inmek için yürüyordu. Ben de arkasındaydım.
"Birazcık gül"
Bana dönüp gülümsediğinde ben de ona gülümsedim. Tekneden inip kollarını açtı atlamam için.
Aycan- Ay tutamaz seni düşersin falan, yavaş in bence
Nisa- Alışkın ya o, tutar
Aycan'a soktuğum laftan sonra Barış'ın yüzünde gururlu bir gülümseme vardı. Ben de ona gülümseyip kucağına atladım. Kollarımla boynuna sarıldığımda o da belime sarılmıştı.
"Keşke kalsak böyle"
Fısıldayarak söylediğim şeyden sonra zor da olsa indirmişti kucağından.
Mert abi hemen Barış'a elini uzatıp sarıldı.
Mert- Tekrar hoşgeldin, kardeşim
Barış gülümseyip kafa salladı. Daha sonra herkesle selamlaşıp yatacağımız yerlere örtümüzü sermeye gittik.
Ben barakada yer bulmaya çalışırken arkamdan sarılan kollarla irkildim. Etrafta kimse olmadığı için rahattık. Yüzümü ona dönüp kollarımı boynuna sardım.
Nisa- Hemen bulmuşsun yerini
Barış- Eski yerimdi
Nisa- Of ben nerde yatsaam?
Etrafa bakınırken başımı göğsüne yasladı.
Barış- Burada
Derin bir nefes alıp beline sarıldım.
Nisa- Bana uyar, kalırım sonsuza kadar burada
Bir yandan da saçlarımı okşuyordu. Bense gözlerimi kapatmıştım.
"Gençler pardon bölüyorum ama, çok dikkat çekiyorsunuz. Yanımıza mı gelseniz?"
Gelen sesle birlikte oraya döndük. Mert abi imalı imalı gülüyordu.
Nisa- Mert abi ödüm koptu!
Mert- Pardon fındığım, ama gelin artık
Barış- Tamam kardeşim, geliyoruz.
Diğerlerinin yanına yürürken Mert abi hâlâ gülüyordu. Barış omzuna vurunca daha çok gülmeye başladı.
Barış- Yeter da gülme artık
Mert- Ahahah çok hoşuma gitti sizi basmak
Utanıp başımı eğince Barış kolunu omzuma attı.
Barış- Utandırdın kızı mutlu musun? Utanma güzelim
Eğilip hızla dudağıma bir öpücük bıraktı. Yerin dibine girdiğim yetmiyordu bir de toprak atıyordu üstüme.
Mert- Obaaa ahahahahah Ben mi utandırdım sence?
Beraber gülüşüyorlardı, bense yeri izleyerek yürüyordum. Diğerlerinin yanına gelince oturduk. Ne yazık ki ikisinin ortasına oturmuştum..