Bölüm 2

74 1 0
                                        

Biraz düşündükten sonra üstümdeki pikenin vermiş olduğu sıcaklıkla mayıştım. Odamdaki küçük penceredeki ufak tüllerin bile içeri girmesine engel olamadığı güneş ışıkları biraz kestirmeme mani olamazdı.

Buraya geldiğimde beri böyleydim işte. Geceleri sevmediğim hemşireler gelip uyku saatimin geldiğini söylemelerine rağmen uyumaz ve sabah ilaç saatim geldiği için erken uyandırılırdım. Öģlenleri ve akşamüstleri de böyle kestirme zamanlarım olurdu işte.

Burada kullandığım küçük bir yatağım vardı. Evimde çocukluğumdan beri hep çift kişilik yatakta yatmıştım. Buna alışkındım. Fakat tabi ki değişen pek çok şey gibi buraya getirildiğimde bu da değişti. Bana küçük bir yatak ve bir oda verildi ve şu bilinen hastane çarşafları..Beyaz ve sağ alt köşesinde hastanenin amblemi ve ismi olanlardan.

Sanırım bu çarşaflar izin günümde değiştiriliyordu. Ama gerçekten onları sevmiyordum. Ahh doğru ya ben burayla alakali hicbir seyi sevmiyorum. 

Buraya geldiğim ilk aylarda odamı temizleyen kadınla karşılaşmıştım. Beni birden arkasında gördüğünde o kadar korkmuşa benziyordu ki.  Bu gözlerinden bile anlaşılıyordu. Titredigine yemin edebilirim.

Sanırım o zaman kabullenmeye başlamıştım. Insanlarin benden bu denli korktuğuna ilk kez o zaman şahit olmuştum. Bu sandığınızdan daha kötü hissettiriyor. Aslında odaya girerken kadını korkutmak gibi bir amacım yoktu. Annemi ve babamı eve yolladıktan sonra odama girip biraz dinlenmek istemiştim.  Odada beni görünce verdiği tepkiden sonra hızla odadan ayrıldığını hatırlıyorum.

Bende doktorum ilacımı vermek icin yanıma gelene kadar ağlamıştım. Daha sonra tekrar o sinir krizlerinden biri ve sonra da sakinlestirici bir iğne...o gunle alakalı en son bunları hatırlıyorum. Büyük ihtimalle iğneden sonra baya derin bir uyku cekmisimdir.

********

Göz kapaklarımdan içeri sızmaya çalışan güneşe karşılık gözlerimi daha sıkı kapadım. Ama olmadı. Hâlâ rahatsız ediciliği devam ediyordu.

Sağ elimle gozlerimi kapattıktan sonra uyanmam gerektiğini farkettim. Sonucta bugün izin günümdü ve ben bu saatleri uyuyarak gecirmek istemiyordum. Bunu bu sıkıcı odada durduğum her an yapabilirdim zaten.

Gözlerimi yavaşça ovuşturdum ve yatakta gerindim. Pikemi biraz sert bir şekilde üstümden attıktan sonra ayaklarımı aşağı sarkıtıp yatağın kenarına oturdum. Üstümdeki kıyafetleri inceledim. Neredeyse 1 haftadır bunları giyiyordum. Artık değiştirmem gerektiğini farkettim.

Bu lanet olası hastaneye gelirken yanıma dogru düzgün kıyafet almama bile izin vermemislerdi. Simdiyse annemin her gelisinde getirdiği kıyafetleri giyiyordum. Alışveriş yapmayı, yeni kıyafetler almayi ve kendi kıyafetlerimi kombinlemeyi özlemiş olduğumu düşündüm.

Bu düşüncelerden sıyrılıp üstümü değiştirmeden önce dus almam gerektiğini artık yağlanmaya başlamış saçlarımı duzeltirken anladım. Buraya geldiğimden beri kendime hiç bakmıyordum.

Gerçi böyle düşünüldüğünde komik geliyordu. Odasından çıkmaya bile izni olmayan biri neden süslensin ki??

Yavaşça yataktan kalkıp odamda kullandığım terliklerimi ayağımla kendime çektikten son giydim. Neyse ki odamda kendime ait bir lavabom ve duşum vardı. Annem ve babam burada daha rahat hissetmem icin beni böyle bir odaya almıştı belki de. Bilmiyorum. Onları düşününce ozledigimi farkettim.

Buraya her geldiklerinde beni burada bırakmak istemediklerini ama onlara yardımcı olur ve tedavide başarıyı sağlamalarına yardım edersem evime, onların yanına daha cabuk gelebilecegimden bahsediyorlardı. Belki de bugün onlar icin biraz degisiklik yapıp daha güzel giyinebilir ve bu ruh halinden kurtulabilirdim.

Gerçekten iyiliğimi istediklerinden emin olamasam da beni sevdiklerini hissedebiliyordum. Hiçbir zaman anne ve babasına cok bağlı çocuklardan olmamama rağmen ben de onları seviyordum. Sadece arada acaba burada olmasaydim beni buraya getirmeselerdi dışarda nasıl bir hayatım olur diye düşündüğümde onlara kızıyordum.

Uyuşukluğumu üzerimden atıp banyoya doğru harekete geçtim. Odamın kapısını kitlemem yasaktı. Bunun icin banyoda giyinmeliydim. Havlumu ve kıyafetlerimi alıp banyoya girdim.

Kiyafetleri küçük askılıklara astıktan sonra havlumu ulaşabileceğim bir yere koydum.

Kabinin kapısını açtıktan sonra suyu ayarlamaya çalıştım. Yaklaşık 2-3 dakika uğraştıktan sonra sonunda istediğim seviyeye getirebilmistim. Öncelikle bedenime göre fazla geniş olan, yarım kollu, kahverengi tişörtu çıkardım. Sonra da beli bol gelmeye başlayan kaprimi çıkarıp askılıklardan birine astım.

Aynanın karşısına geçip gözlerimi vücudumda gezdirdigimde eski Elis olmadığımı farkettim. Buraya gelmeme oranla fazla zayıflamıştım. Hiçbir zaman cok zayıf bir kız olmasamda kilolu değildim.  Sevdigim bir vucudum vardı. Ellerimi omuzlarıma çıkarıp sutyenimin askılarını indirdikten sonra kopçasını açtım. Aynanın karşısında fazla vakit gecirdigimi düşünüp tamamen çıplak kalınca küvetin icine girdim.

Ilk olarak saclarimi ıslattım. Bebekligimden beri suyla aram iyiydi. Vucudumdan süzülen su damlalarını izlerken bayadır duş almadığımı ve bunu ozledigimi farkettim. Neredeyse belime kadar uzanan ve katlı bir kesime sahip kumral saçlarımı şampuanla köpürttükten sonra iyice duruladım.

Lifimin üstüne kokusunu çok beğendiğim icin anneme evden getirttiğim elmalı vücut losyonumdan sıktım. Vücuduma degdirdigim an soğuk gelip beni titretse de biraz sonra yayılan o muhtesem kokusuyla beni büyüledi. Vücudumu yıkamam da bitince havluya uzanıp aldım ve üstüme sardım.

Duş aldığım su cok sıcak olmasada çıkınca dışarıdaki havayla üşümüştüm.

Kapım tıklatıldığında üstümü giyindigimi soyleyip çok hızlı bir şekilde giyindim.  Hava sıcaktı ve saçımı kurutmaya vaktim yoktu. Saçımı saldım ve kapıdaki kişiye girebilirsiniz dedikten sonra odamdaki tekli koltuğa oturdum.

Kapıda bekleyen hemşirenin surat ifadesi beni beklerken ne kadar sıkılmış olduğunu kanıtlasa da iceri girince bana tebessüm etti. Bu hastaneye geldiğimden beri ilk kez yaptığım şeyi yaparak gulumsemesine karşılık verdim. Bugün konusunda kendime söz vermiştim. Ruh halimi degistirecektim. Ama içimde bugünü farklı kılan birseyler olduğuna dair hisler vardı. 

Bunun vermiş olduğu keyifle hiç itiraz etmeden hemsirenin getirdiği ilaçları icip teşekkür ettim.

SADECE SEVHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin