Selam! Yeni bir kitap ile karşınızdayım. :)Elimde iki koca valizim, arabaların sık geçmediği bir otobanın kenarında gözlerimden yaşlar usul usul akar halde korkarak yürüyordum.
Aklımda ise bir saat önce babam ile yaşadığımız kavga.
Bir saat önce.
"Baba sana gerçekten inanamıyorum. Sırf beni o şeytan karın sevmi-" diyemeden o gür sesi ile sözümü kesmişti.
"Karım hakkında düzgün konuş öldürürüm seni." yapar valla.
"Yalan söylüyoruz sanki." diye sadece kendimin duyacağı bir şekilde mırıldanmıştım.
''Herneyse! Sırf o karın beni sevmiyor diye İstanbul'a mı gönderiyorsun? Hemde tek başıma. Gerçekten bu mu senin babalığın? Hangi baba evladının böyle bir hayat yaşamasına müsaade eder ki? Olmaz olsun böyle babalık. Gerçekten senden utanıyorum." dedim babama ondan tiksinirmiş gibi bakarken.
Araba bir anda firenlerken öne doğru savrulmuştum.
"İn." diye kükredi babam. Ben daha ne olduğunu anlamadan kolumdan tutup beni arabadan indirmeye kalkıştı.
Babamdan kolumu kurtarmaya çalışırken daha çok sıkıyordu.
"Nereye ineyim baba?" kolumun acısından konuşamamıştım bile.
"İn dedim sana!" diye daha bir kuvvetli bağırmıştı. Kolundan kurtulup arabadan indim ve babama baktım.
"Baba ben burada tek başıma ne yaparım?"
"Onu benden utanmadan önce düşünecektin." elini pantolonunun cebine sokup yüklü bir miktar parayı çıkartıp bana uzattı. "Al bu parayı. Bizim İstanbul'daki evde kalıcaksın. Her ay hesabında paran olucak. Bak bunları yapmaya bilirdim ama o kadar insafsız değilim. Kızımı aç bırakacak halim yok. Önemli birşey olmadıkça rahatsız etme. Kendine iyi bak." diyip valizlerimi bıraktı ve çekti gitti.
Gerçekten çok insaflı bir babam var değil mi ama!?
Şimdi.
Ben Derin Demirkan. 19 yaşında hayatın zorluklarına rağmen hayatı seven. Gördüğü şiddete rağmen hep mutlu olan deli dolu çılgın bir kız.
Babam beni yeni karısı istemiyor diye - gerçi kendide istemiyor - bir başıma İstanbul'a gönderiyordu. Aslında işime gelirdi. Ankara'yı sevmezdim. Onlardan kurtulacak ve daha mutlu bir hayatım olucaktı. İstanbulda üniversite okuyup orada kariyer yapacak hatta belki orada hayatımın aşkını bulacaktım.
Annem iki sene önce ölmüştü. Açıkcası annemin ölümüne fazla üzülmemiştim. Annem'i sevmezdim, babamıda. Yani ölüsü veya dirisi beni pek ilgilendirmezdi.
Neden sevmiyorsun derseniz. Belli değil mi? Babamın bana küçüklükten beri uyguladığı şiddete karışmaz 'baban o senin döverde severde.' derdi.
Bir kere bile gelip benimle dertleşmez halimi hatrımı sormazdı. Ben ona ne kadar yaklaşsam o benden o kadar uzaklaşırdı.
Düşüncelerimi kesen uzaktan gelen araba sesiydi. Kafamı arkama çevirip baktığımda bunun bir taksi olduğunu gördüm.
Sevinmiştim ama bu sevincim içinin dolu olduğunu görene dek sürmüştü. Galiba bu geçen üçüncü taksiydi ve hepsi doluydu.
Ben bu ıssız yerde ne yapacağımı bilmiyordum. Susamış ve açıkmıştım. Aslında çantamda suyum var ama idareli kullanmalıydım.
Başıma birşey gelmesinden korkuyordum. Aslında burdan gitmenin bir yolu var elbette ama ben ondan daha çok korkuyordum.
Otostop çekebilirdim ama ya içindeki bir hırsız, sapık veya organ mafyası olursa.
Ben burada ölüp kalıcağımı düşüne düşüne baya bir yürümüştüm ve daha yüremeye hatta adım atmaya bile mecalim kalmamıştı. Kalan son suyumu da içmiş ve artık hiç suyum kalmamıştı.
Yapacak bir şeyim yok. Bütün korkularıma rağmen gelen ilk arabaya otostop çekip başıma gelecekleri kabullenmeliydim. Hem belki geçen bir kadın olabilir. Ya da bir aile.
Valizimin bir tanesinin üstüne oturup beklemeye başladım ama bir tane bile araba geçmemişti. Biraz daha bekledikten sonra bütün ümidim kaçmıştı. Kafamı hüzünle eğip öylece bekledim.
İleriden gelen araba sesi ile kafamı heyecanla kaldırmıştım. Hemen ayağa kalkıp buraya doğru gelen her halinden pahalı olduğu belli arabaya durması için işaret etmeye başladım.
Araba önümde geçip giderken şokla arkasından bakmıştım. Ama arabanın durup beni alması gerekmiyor muydu?
Ben kafamı tekrar hüzünle eğip valizimin üstüne oturmuştum.
İleriden gelen korna sesi ile kafamı tekrar kaldırıp daha demin önümden geçip giden arabanın gittiği yöne doğru baktım. Gördüğüm şey ile mutluluktan havaya uçmuştum.
'Araba durmuş beni bekliyordu.'
Kurguyu beğendiyseniz arkadaşlarınıza da önerir misiniz? :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OTOSTOP
Teen FictionBir otostop yolculuğu hayatınızı ne kadar değiştirir? Derin üvey annesinin onu istememesi sebebiyle İstanbul'a gitmek zorunda kalır. Babası ile yolda kavga edince babası onu hiç bilmediği ıssız bir yerde tek başına bırakır ve çekip gider. Derin çar...