1.Bölüm : Avcı

354 95 121
                                    

Evine son kez baktı ve bavulunu çeke çeke hava alanına yürüdü Eylem bağımsız bir Gazeteci idi.Görev için Karabayıra gitmesi gerekiyordu ve birazdan uçağı kalkacaktı . Arkasına baktı onu uğurlayacak bir tek akrabası bile yoktu bu koca şehirde belkide ayrılmam en iyisi diye düşündü kendince

" Tek kişilik bir oda " dedi resepsiyona doğru . Yaklaşık 1 saat önce gelmişti kaybolmadan bu küçük kasaba nın tek ve gerçek otelini bulmuş görevliden oda istemişti lakin " Malesef efendim odamız kalmamış " diyince lobiye geçip oturmuştu

Bavulunu çeke çeke otelin biraz ilerisindeki kitapçıya doğru ilerledi tam içeri giriyordu ki bir kas yığınıyla çarpıştı ve aynı anda " Önüne baksana be " dedi ler kadın şaşırdı nasıl aynı anda konuşa bildiklerine

Adam karşısında ki kadına baktı nasıl dedi aynı anda konuşa bildik aklı almamıştı ama nedensiz bir şekilde kadına çok sinirlenmişti

" Pardon... asıl  siz önünüze bakın" dedi adam İstanbul beyefendiliğini kullanarak

" Asıl siz bakın " dedi kadın ve lafına devam etti " hem bir kadına karşı kibar olmalısınız "  dedi. Sesizce

" Tabi tabi " dedi adam

" Hıh insan bir özür diler be öküz " dedi kadın sesizce ama adam kadını duymuştu

" Öküz? Ben mi ? " Adam şaşır mıştı kadın hem suçlu hemde güçlüydü

" Yok ben tabi ki de sen " dedi kadın niye küçük bir çarpışmayı bu kadar büyütmüştiler ki ..

Adam güldü kadının cevabına
Kadın adamın gülüşüne takılı kaldı gamzesi vardı çok güzel gülüyordu

" Madem öküzüm  ve özür dilemem gerekiyor ,buyrun hanım efendi size özür meyahatinde bir çay ısmarlayayım "
Dedi adam ve elini kadına doğru uzattı

Kadın bu teklifi reddetmek istedi ama yapmıyacaktı çünkü çok yorulmuştu ve dinlenecek bir yeri yoktu acaba dedi bu yabancı adam ona yardım edebilir miydi ki

" Tabi ,Tabi olur " diyerek cevap verdi adamın elini sıktı .

Yürümeye başlamadan önce kadın bavulun tekerinin sıkıştığını gördü ve
" Of yine mi ya , daha ne gelebilir başıma"  diye söylendi , adam ise kadının söylenmesini duymuştu ve

" İstersen yardım edebilirim "  dedi bu kadına sinir oluyordu ama yardıma muhtaç olan birine her daim yardım etmekle mukellefti .
" Çok iyi olur zahmet olmasın " dedi kadın bu adam ne kadarda kibar diye düşündü .
" Ne zahmeti canım hadi ver bavulunu bana "

Ardan 5 dakika anca geçmiş çay bahçesinde çay içiyordu adam ve kadın .
" Eeee ismin nedir Küçük Hanım "
Kadın adamın ona küçük hanım diye seslenmesine kızmıştı ama bozuntuya vermeden
" Eylem pardon Eylem Mercier "
Adam kadının soy adından anlamıştı yabancı olduğunun ama çok iyi Türkçe konuşması ise şaşırtmıştı
" Bende Fethi Kulaksız " dedi
" Ne işle meşgulsun "  diye  sordu Eyleme Fethi 
" Gazeteci yim sen "
" Malesef gizli bilgi paylaşamam "
Eylem adamın mizahi söylenişine bişi diyemedi
" Im..." Fethi eli ile ensesini kaşıyarak Eyleme doğru baktı
Eylem adamın seslenişi ile Fethiye baktı adam sanki birşey söyleyecekmişte söyleyemiyormuş gibiydi . Fethiye bakışı ile buyur dedi
" Yaban cısın galiba " dedi .
" Evet Fransa vatandaşıyım "
" Ama Türkçeyi ana dilin gibi konuşuyorsun " dedi adam biraz şaşkın bir şekilde
" Eh anne Türk olunca  Türkçeyide ana dilin gibi konuşuyorsun "
Fethi şaşırdı
" I.ı geç oldu seni bırakayım nerde kalıyorsun "
Eylem adamın sorusuyla jetonu düştü
Biraz çekingen bir şekilde " ıhım ıhım hiç bir yerde kalmıyorum " dedi
" Nasıl " dedi adam saşırmıştı bu günde ne çok şaşırmıştı ya
" İşte kalacak yerim yok daha doğrusu yer yok otel odalarının hepsi dolu .acaba sen bana yardım ede bilirmisin acaba

Adam düşündü kim yardım edebilirdi bu  kadına Erdem yarbayı arasa bu saate olmazdı en iyisi Ateşi arayayım o bulur bir yer diye düşündü ve telefonundan
Karabatak yazan kişiye tıkladı

Eylem adamın harakeerini incelemeye başladı hiç yakından bakmamıştı adama adam kumral çok traş olmaktan tahriş olmuş bir yüze sahipti gözleri kahverenginin en koyu hali saçları siyah kısa  ve kıvırcık idi birde bir gülüşü vardı ömre bedel...

Adam ilk önce telefondaki Ateşi dinledi sonrada ateşin buraya gelmesini ve durumu kısa bir özet geçmişti

" Dayıoğlu " diye ses duyulmasıyla ikisi birden sesin geldiği yere doğru baktı .

" Ateş hoş geldin kardeşim sana bahsettiğim Hanım efendi Eylem "

Ateş Eyleme dönüp elini tuttu ve öptü " tanıştığıma memnun oldum " dedi ve Fethinin öksürmesi bir olmuştu

" Bende " dedi Ateş geldiğinden beri sesini çıkarmayan Eylem

" Neyse ne Ateş sen buldunmu istediğim şeyi " dedi Fethi

" Sakın ol Avcı buldum " cevap verdi Ateş

" Sakinim ben " dedi Fethi

Eylem ise bu iki arkadaşın atışmasına gülmekle yetindi ama aklına takılan sorular vardı niye Ateş ,Fethiye Avcı demişti ki belkide işi ile ilgilidir diye düşündu ve bu konuyu takmamaya karar verdi .

                       🧿🧿🧿🧿🧿🧿🧿

Fethi ile Ateş , Eylemi bıraktıktan sonra alaya doğru yürümüştuler. 2 yıl önce başvurduğu özel kuvvetlere 1 ay önce Karabayır denen bu küçük kasabaya görevlendirilmişti

Ama yol boyunca hep O kara gözlü kızı düşünüp durmuştu .

" Lan Dayıoğlu sen ne ayak " diyen Ateşe ter bir bakış atarak
" Lan açıkladımya bırak zevzek zevzek konuşmayı "
"Tamam tamam bir şey demedim  " dedi Ateş ve gülmeye devam etti Fethinin bu sinirli haline

Anlam veremiyordu Fethi niye durduk yere o kızla ilgili olan her şeye kızıyor veya ani tepki veriyordu

Bir elin omzuna değmesi ile kendine geldi elin sahibi Timin komutanı Yavuz du hemen kalkmaya çalıştı lakin
" Otur Avcı otur " dedi Komutanı Yavuz
" Emredersiniz komutanım " diyen Fethiye baktı Yavuz
" Dalgın gördüm seni Avcı ne düşünüyorsun dalgın dalgın "
" Hiç komutanım öyle işte "
" Yoksa şu Gazateci kızımı "
" Ulan Ateş ulan " dedi Fethi Yavuz ise sadece güldü Fethinin bu haline
" Yok komutanım ne düşüneceğim o Gazateci kızı "

Yavuz anlamıştı Fethiyi üstelemdi ve
" Hadi toplanma odasına görev var diyerlerni de topla gel "
"Emredersiniz komutanım "

Feyhi Alaydaki odasından çıkıp ortak odaya  gitmek için hazırlanmaya başladı

" Hafız  komutanım  sen dua et bak senin duan kabul olur hadi be " dedi ekibin delisi Keşanlı
Ekibin en bilgini ve büyüğu olan Hafız ise  " Olurmu öyle şey "  dedi
" Olur olur " diyen Keşanlı Hafızı ikna etmiş Hafız tam duaya başlamıştı ki
Fethi içeri girmiş
" Beyler hazırlanın görev var 2 dakikaya herkes görev odasında olsun dedi Yavuz komutanım " demiş ve Keşanlı Hafızın elini öpmeye çalışmış uzun uğraşlar sonucunda  Keşanlıyı ikna edebilmiştiler

Herkes yerlerine geçmiş Yavuz ve Erdem Komutanı bekliyorlar dı Aradan 2 dakika geçtikten sonra herkes gelmiş Erdem komutan görevi anlatmaya başladı
" Ateşin aldığı bilgiler doğrultusunda bir gazeteci Çolak ile röportaj yapacakmış ve bu röportajı biz Türlere karşı kullanacaklar "
" Vay serefsizler!" diye söylendi Keşanlı
" Peki komutanım bu gazteci kim bir bilgimiz  varmı " dedi Yavuz namı değer Sarı komutan.

Erdem yarbay askere projeksiyon nu asını söyledi ve büyük ekranda bir fotoğraf belirmişti
" Karşınızda Gazeteci Eylem Mercier "
" Ama komutanım ben bu kadını tanıyorum " adamın bunu demesiyle birlikte bütün gözler Fethiye döndü...


SEV BENİ { EYFET } UZUN BİR ARA VERİLMİŞTİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin