Elindeki dosyayı sinirle masaya fırlattı Ateş. Sakin kalamıyordu. Ne karedeşi dediği adamdan ne de o Gazateci kızdan bir haftaya yakındır haber alamamaktaydılar
Başını, elleri içine alarak; göz yaşlarını gizlemeye çalıştı. Tabi ne kadar gizleye bilirse...
Ateş hem öksüz hem yetim büyümüştü. Annesi onu yetiştirme yurduna verdiğin daha üç aylıktı. Zor bir çocukluk geçirmişti Ateş.
Bir şekilde okumuş. Vatanına bağlı bir asker olmuş bir İstihbarat uzmanıydı. Annesi ve babası yüzünden aşka inanmazdı. Genelde tek gecelik ilişkileri olurdu. Taki hayatının aşkını bulana kadar bu böyle devam edecekti bunu biliyordu ama böyle bir şeye olanak sağlamaz hayatı lay lay lom yaşardı...
İstihbarat uzmanı olduğu için ona Karabatak* adını vermişti tim arkadaşları. Adam her deliğe girer kimsenin ruhu bile duymazdı. Ailesi olmadigi için bu tim deki herkesi kardeşi bellemişti ama Fethi'nin yeri onun için ayrıydı. Bir haftadır Fethilerin yerini bulamadıkları için kendinden bilmem kaçıncı kez nefret etti. Yılların Karabatağı; Ateş, tim arkadaşını en önemlisi Kardeşim dediği adamı bulamamıştı.
Bulunduğu oda ona dar gelmeye başlayınca hızla çıktı. Onun bu halini gören Feyzullah, abisinin bir delilik yapmasından korkarak Mücahit namı değer Keşanlı abisi/komutanına haber verdi.
Keşanlı, Feyzullahın yani ekibin küçüğü olduğu için Çaylak lakabını verdikleri adamın dediklerini duyunca hemen harekete geçti ve Ateşi gizli gizli takip etmeye başladılar. Fakat unuttukları bir şey vardı. Ateş bir özel harekatçı olmasının yanı sıra istihbarat uzmanı olması idi.
Ateş arkasında ki hareketlilik ile takip edildiğini anladı. Arkasına çaktırmadan baktığında onu takip edenlerin Çaylak ve Keşanlı olması dikkatinden kaçmamıştı.
Hızlı adımlar atarak ara sokağa girdi. Keşanlı, Ateşin bu gizli gizli hallerinden daha fazla şüphelendi ve biraz olduğu yerde düşündü durdu ardından Ateşin girdiği sokağa girdiler.
"Yok anasını yok!" Yer yarılmışta içine girmiati sanki koskoca adam.
Çaylak komutanına bakarak konuştu.
" Abi söylucem soylucem ama..." biraz duraksayip devam etti " adam istihbaratçı sonuçta lakabıda Karabatak. Çok tan bizi görmüş ve izini kaybettirmiştir bile." Dedi.
Keşanlı bıkkınlık ile konuştu.
" Çaylak ne kadar sana kızmak istesemde haklısın. Karargaha gidelim en iyisi biz. Yürü Çaylak yürü!"
Keşanlı, dışarıdan alaycı, goygoycu ve deli görünse de; Konu arkadaşları daha doğrusu kardeşlerinin hayatı ve onlar olunca aslan kesiliyordu. Ateşin, Fethiye bağlılığını bildiginden onun Fethiye bulmak için Askerliğini yakabilecegini de biliyordu. Onun bir delilik yapmasından korktuğundan her an tektikteydi.
Âlaydan çok uzuk olduklarını fark edince. Yoldan bir taksi durdurup. Taksiye bindiler.
*****
Keşanlı ile Çaylak Alaya vardığında. Ateş çoktan işlerini halletmiş Alaya gelmişti.. Şimdi ise üçü de üstleri ne haber vermeden ortalıktan kaybildukları için Yavuz onları toplantı odası ,görev adasıda, denilen yere çağırmış azar çekiyordu.
" Ne demek lan! Haber vermeden ortalıktan kaybolmak..." Yavuz soru sorar gibiydi ama aslında fena sinirlenmişti. Kimsenin konuşmasına izin vermeyerek konuşmaya başladı.
" Tamam sizin ikinizi anlarım." Ateş ve Keşanlıyı eli ile işaret etti ve gözlerini kapatarak dudaklarını sımsıkı yumdu. Bir iki saniye sonra konuşmaya başladı. " Ya sen Çaylak sen nasıl haber veremessin. Biz profesyonel askeriz. Sizin, bizim hayatımızda hataya yer yok! Biz P-R-O-F-E-S-Y-O-N-E-L askeriz nasıl bu kadar sorumsuz olursunuz !" Sesi sert çıkmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEV BENİ { EYFET } UZUN BİR ARA VERİLMİŞTİR
FanficDuvarda ki yazıyı gören kadın, Adamı sürükleyerek oraya götürdü. İki geç te içinden yazan şeyi okudular Duvarda ; İki insan bir birini seviyorsa buna mutlu bir son yoktur. Yazıyordu. İki genç aynı anda derin bir nefes alarak konuştu. " Ernest Hemin...