Dün sınava girdim ve üstümdeki bu büyük yük kalktığı için sizlere bomba bi şekilde yeni bölümler atacağım. Bu arada en yakın arkadaşımın kitabına yorum yapar ve kitabını okursanız çok sevinirim. Sizi çok seviyorum.. Umarım bölümü beğenirsiniz. Bölüm sonunda görüşürüz.
New Star (Lise)
Bu arada kitap Türkçe
Berk Aksoy:
Mira gelerek bana sarıldı ve yüzünü omzum ve boynumun arasına gömdü. Bende kollarımı ona sardım. Diğerleriyle birbirimize bakarken içerden Hakan çıktı. Bulut
-"Ona ne söyledin?" diye sorunca
-"Gerçekleri." dedi
Ama hiçbirimiz ne gerçeği olduğunu anlamamıştık. Mira'yı kendimden ayırıp ellerini avuçlarıma aldım. Elinde kesikler vardı. Kızlara dönüp cebimden arabanın anahtarını çıkardım ve onlara doğru fırlattım.
-"Yakındaki evlerden birine gidin. Gidince hangisine gittiğinizi söyleyin yanınıza geliriz." dedi Emir
Açelya ise bizi başıyla onaylayıp yanıma geldi. Öykü ve Melis Miranın koluna girerken Açelya önden giderek garaja girdi. Diğerleri daha garaja varmadan araba garajdan çıktı. Kızlar içine biner binmez de hızla uzaklaştı. Onlar çıkana kadar gözlerimi onlardan ayırmazken çıkar çıkmaz gözlerimi Hakana çevirdim.
~8 dakika sonra~
Duyduklarıma inanamıyordum. O yaşıyor mu?
Emir Kurt:
Kızlarını yanına geldiğimizde Öyküyle Miranın uyuduğunu gördük o yüzden hiç uyandırmadık ve Açelyayla Melise her şeyi anlatık. Melis beddua ediyor Açelya sinirden delirmiş ama soğuk kanlılığını koruyordu. Bu evde yemek yedik ama Öyküyle Mira hala uyuyordu. Gitme vakti geldiğinde ben Öyküyü Berk de Melisi kucağına aldı ve evden çıktık. Okula geldiğimizde uyandılar. Çok şükür ki tekrar onları taşımak zorunda kalmamıştık. Okula gelip o evde kalmamamızın tek sebebi Ailelerimiz yani Babalarımız. Hepimiz odalarımıza dağıldık. Bugün hepimiz için çok zor bir gündü.
Mira Aksoy:
Odama girdim ama uyuyamayacağımı biliyordum aradan 5 dakika geçtikten sonra odamın kapısı tıklatıldı ve ardından biri
-"Mira uyanıksan konuşabilir miyiz?" dedi
Bu sesi tanıyorum ama tam olarak kime ait olduğunu bilmiyorum. Gidip odanın kapısını açtığımda içeriye o kızlar girdi. Ben bişey demeyip kapıyı açtım ve yine leptopumun başına oturdum ve izlediğim filme kaldığım yerden devam ettim ta ki onlardan bir tanesi konuşana kadar.
Aralarından bir kız sanırım adı Damlaydı konuşmaya başladı
-Şey sen bugün okulda kötü olunca iyi misin kötü müsün diye merak ettik geldiğinizi görünce de bir bakalım dedik." dedi Bende cevaben
-"Tamam gördüğünüz gibi iyiyim bana o kadar küçük şeyler koymaz şimdi giderken kapıyı kapatıp öyle çıkın ." dedim Kesin bunun altından bişey çıkacak ama şu an tam olarak emin değildim. Dediğim şeyden sonra hepsi dışarı çıktı.
Arzu Çelik:
Bu sabah Arasın amcası bizi acil bir şekilde çağırmıştı. Hepimiz ne olduğunu merak etsek de telefonda söyleyemeyeceği konusunda uyarmıştı telefonlarımız dinleniyor olabilirmiş. Bizde hızlı bir şekilde arabalara atlayıp holding binasına gitmek için Antalya'ya geçtik 3 4 saatlik bir yolculuktan sonra vardığımızda hiç eve falan uğramadan holding binasına geldik. Babamın adamları bizi kapıda karşılarken toplantı odasın geçtik. Toplantı odasına giderken Masal ve Melek bizimkileri kesen kızlara kötü kötü bakıyordu. Toplantı odasında birkaç büyük mafya babası bulunuyordu. Birkaçının yüzünü hatırlasam da ismen hepsini tam anlamıyla bilemiyordum. Bize oturmamız gereken yere yönlendirdiklerinde hepimiz masanın etrafında ki yerlerimize otururken Arasın amcası konuşmaya başladı. Üzerine giydiği çok şık lacivert bir takım elbiseyle hiç bir şekilde yaşını belli etmiyordu.
-" Evet çocuklar biliyorsunuz ki siz bu zamana kadar size verdiğimiz bütün görevleri eksiksiz bir şekilde yaptınız biz de sizin okumanız için uzun bir zamandır görev vermiyorduk ama şimdi size vereceğimiz bu yeni görev çok önemli. Bu görev en tehlikelisi bir yandan da en güvenlisi. Bu görevi başlatmamızı sağlayan kişiler hem vicdanlı hem de en acımasız kişiler. Onlar tehlikeli o yüzden eğitimler alacaksınız. Onların zayıf yönlerini öğreneceksiniz, kendinizi korumayı, savunmayı ve en önemlisi de karşılık vermeyi acımasız olmayı. Siz savaşmayı öğreneceksiniz. Şimdi önünüze dağıttığımız dosyalarda yeni göreviniz buluyor. Şimdilik yukarı çıkıp dosyaları inceleyin. Size ihtiyacımız olduğu zaman sizi çağırırız. "
Hepimiz yukarı çıkıp odalardan birine geçtik. Girdiğimiz bu oda , çok ferah , rahat, ve renkli bir odaydı. Dosyayı açtığımızda hepimizin yüzünü şaşkınlık ifadesi esir almıştı. Bunlar o gruptu. 2 gündür kavga ettiğimiz grupla iyi anlaşmamız mı gerekiyordu? Sanırım birileri bize çok büyük bir şaka yapıyordu. Damla
-"Bu bence bize büyük bir şaka. İmkansız ya bu. Şimdi biz tükürdüğümüzü yalayıp gidip onlarla barışmak için mi uğraşacağız? Hayır ya ben asla böyle bir şey yapmam."
Herkes sinirden köpürüyordu. Melek ise ortaya bir fikir attı.
-"Şöyle yapalım. Eğer kaleyi içten fethedersek işimiz daha kolay olur. Kantinde ki kavgadan hatırladığım kadarıyla hepsi o kızı dinliyordu. Yani sanırım. Biz o kızla yakınlaşmaya çalışalım. Siz erkeklerde futbolla savaş oyunlarıyla ne biliyim işite erkeksi konularla onlarla iletişim kurmaya çalışın. Uğraşın işte ne biliyim çabalayın."
Bunun üzerine Aras
-" Bakın bu görevin önemini bize anlattılar. O yüzden asla başarısız olmamalıyız. Sakın amcamı hayal kırıklığına uğratmayalım. Anlaşıldı mı?" dedi
Bunun üzerine hepimiz başını onaylar anlamda salladı.
Masal Demir:
Kızın bizi odadan atmasıyla kızlarla yaptığımız kısa konuşma sayesinde benim içeri girmem konusunda karar vermiştik. İçeri girmek için tekrar kapıyı tıklattım. Kızın oflama sesleri eşliğinde kapıyı açmasıyla içeri girdim. Bana niye geldin yine der gibi bakınca konuşmaya başladım;
-"Şey ben aslında sadece dertleşebileceğim birilerini arıyordum ve sen ağzı sıkı birine benziyorsun. Sana içimi döksem beni dinler misin?" demem üzerine başını onaylar anlamda salladı. Bunun üzerine ağzımı açtım ve derin bir nefes alıp konuşmaya başladım...
Berk Aksoy:
O akşam yani maç akşamı olanları düşünüyordum. Her şey bir düzende işliyordu. O akşam maça çıkan kişinin Mira olduğunu düşünen kişilerin saldıracağını biliyorduk bu sayede Mira'nın gerçek oyunbozan olduğunu bir süre daha saklamış olacaktık ama en kısa zamanda onun kim olduğunu bulacaklarını biliyorduk. Ama bu onu biraz daha güvende olmasını sağlamak için bir düzenekti. Ben onu korumak için yaptığım her şeyin boşa gittiğini görünce üzgünlüğümü saklayamazken onun her gün bu duygularla kendinin yiyip bitirdiğini görmek bu üzgünlüğümü daha da arttırıyordu. Her gün şimdiki yaşamımızın geçmişte yaptığı hatalar yüzünden olduğunu düşündüğünü biliyordum. Beni üzense kendini suçsuz yere üzmesiydi. Onun ölmesi hiç bir zaman onun suçu olmamıştı. İkizim onun için kendini adım adım öldürürken onun ölüp ölmediği bile şuan belirsizdi. O eğer yaşıyorsa o zaman onu ben öldürür tekrar ikizimin aynı acıları çekmesine izin vermezdim.
Evet bir bölümün daha sonunu geldik.. Bu bölümü biraz daha heyecanlı yazmaya çalıştım çok uzun bir bölüm değil ama bence çok kısa bir bölümde değildi. Kitapla ilgili iyi yada kötü yorum yapmaya unutmayın. AMA... İyi yorum yapmanızı umud ediyorum. Sonraki bölümde görüşmek üzere. Hoşçakalın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya Çeteleri Yatılı Okul'da
ChickLitİzmir... Onlar geri dönüyor!!!!!!! Aksoy koleji yatılı okulunda okuyacaklar. Gitmek zorunda kaldıkları bu okul ve geçmişlerinin izler onları bulursa ne olur peki ya yeni tanımaya başladıkları kişiler onlara geçmişlerini sunarsa. Ne olur? "A...