4.Bölüm: Zor Bir Gün

173 11 11
                                    

(Ertesi gün)

Bora Erdem                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                        

 Sabah okul formamı giyer giymez yemekhaneye binasına geçtim ve kahvaltımı alıp bizimkilerin oturduğu masaya geçtim. Kızlar kendi aralarında olacak olacak olan karaoke partisinde ne giyeceklerini konuşurken biz Çağatay ve Keremin haftaya cuma başlayacak olan kampın detaylarını konuşuyorduk.

Kahvaltı faslı bittikten sonra sınıfa girdik. Sıralarımıza yerleştikten birkaç dakika sonra sınıfa edebiyat öğretmenimiz yani sınıf öğretmenimiz girdi. Sınıfa şöyle bir bakıp 

-"Aa yeni yüzler görüyorum. Yeni gelenle ayağa kalkıp kendini tanıtsın lütfen." dedi.

Bunun üzerine hepsi sırayla ayağa kalkıp isimlerini söylediler.Hepsi isimlerini söyleyince hoca kampı ve bu cumartesi olacak olan karaoke  partisini duyurdu. Sonra derse geçti.

~ Teneffüs Zamanı ~ 

Teneffüs zili çaldığında dışarı çıkıp çoğunlukla oturduğumuz banka oturduk.          

Berk Aksoy:

Mira'nın gelmesini beklerken 40 dakikalık dersin nasıl geçtiğini anlamamıştım. Bugün onun için zor bir gündü. Teneffüste dışarı çıktık. Teneffüsün ortalarında okula mira ve biricik okul müdürümüz (yani teyzem) bahçe kapısından içeri girdiler. Müdire Hanım ofise doğru ilerlerken Mira ise bize doğru gelmeye başladı. Sonra gelip yanıma oturdu ve başını omzuma yasladı. Ona tam nasıl olduğunu soracaktım ki o daha ben konuşmadan

-" Sen sormadan ben söyleyeyim, iyiyim." dedi

Bu beni gülümsetti. Ama ben onun gözlerinin içine baktığımda iyi olmadığını anlayabiliyordum. Ve onun üzen herkesten nefret ediyordum. Ama elbet bir gün onu üzenleri yakalayıp bunun hesabını onlara soracaktım. Zil çalana kadar kimsenin ağzını bıçak açmadı. Bugün hem ekibimizden birinin, hem de Mira'nın ilk sevgilisinin doğum günüydü. Sınıfa girdiğimizde sınıfta bizden başka kimse yoktu. Yerlerimize yerleştikten kısa süre sonra diğerleri sınıfa geldi. Ders başlayınca edebiyat öğretmenimiz sınıfa girdi ve

-"Evet çocuklar size kötü bir haberim var. Çok sevdiğimiz okul müdürümüzün tayini çıktı. Artık bu okuldan gidiyor. Müdire hanım bizzat sınıf öğretmenlerinden bunu duyurmalarını istedi. Okul çıkışı size bir konuşma yapacak. Bu yüzden okul çıkışı bahçeye çıkacaksınız çocuklar tamam mı?"

Herkes onaylayınca hoca derse geri döndü. Ama benim aklım hala şu tayin meselesindeydi. Çünkü bunun olmasını engellemiştik. Muhakkak ki bu işin ardında başka bir iş vardı. Ders bitiminde koridora çıktık. Koridorda hala isimlerini bilmediğimiz iki gurup kaloriferin önünde durmuş kahkahalarla sohbet ediyorlardı. Biz yanlarından geçerken susup bize bakmaya başladılar. Biz ise hiç bir şey demeyip yolumuza devam edecektik ki aralarından bir kız

-" Şunlarda okulun sahiplerler diye kendilerini bir şey sanıyorlar. Sanki bilmiyoruz ne mal olduklarını. bilmiyoruz." dedi

Bunun üzerine Barlas Açelyayı bende Öyküyü tutuyordum. Mira ve Melis böyle durumlarda sessiz kalırlardı. Ama bu fırtına öncesi sessizlik gibi bir şeydi. Bunu söyleyen kız bizim kızları tutmaya çalıştığımızı görünce alayla gülümsedi. Sanki bu gülümseme şey diyordu sanki 'bıraksanız ne yapabilecekler ki'  Sonra kızlara gidelim işareti verince hep beraber arkamızı döndük. Ama tam bu anda diğer kız 

-"Hadi uzayın. Yoksa bize bulaşmanın ne olduğunu gösteririz." dedi

Mira arkasını dönüp başını ağır ağır salladı. Sonra öne doğru bir adım attı  ve kızı dinlemeye başladı.

-"Tabi  siz geçen seferki gibi kaçmayacaksınız." dedi

Açelya ise üzerindeki deri ceketi çıkartıp yere attı ve                                           

-"O zaman size bulaşanların ne olacağını göster bize." dedi

mirada üzerindeki kot ceketi çıkartıp bana fırlattı. Sonra biz erkekler bir kenara geçip sırtımızı duvara yasladık. Mira ya karşıdaki kız el kaldırınca Mira kızın elini tutup bileğini çevirerek kızı ters çevirdi. Kavga kızışınca diğer guruptaki kızlar da olaya dahil oldu. Bunun üzerine kızları ayırmak araya gireceğimiz zaman Aras ve 4-5 arkadaşı yolumuza çıkmasıyla dişlerimin arasından 

-"Çekil."  dedim 

O ise başını onaylamaz anlamda salladı. Bende anlıyorum der gibi kafamı sallayıp yakasını tuttuktan sonra yumruğumu suratına geçirecekken hocalar gelip kavgayı ayırdı. Hepimizi müdürün odasına götürdüler. İçeri girdiğimizde müdire hanım elindeki kahve fincanını masanın üzerine bıraktı. Sonra  bize olayın nasıl gerçekleştiğini sordu. Olayı anlatınca hepimizi suçlu buldu ve hepimize ceza verdi. Sonunda odadan çıktığımız zaman hepimiz derse girdik. 

~ son ders ~

Mira Aksoy:

Son dersimiz beden eğitimiydi. Kızlarla basketbol  oynuyorduk. Erkekler futbol oynuyorlardı. Zil çalıp da ders bittiğinde tüm okul bahçeye indi. Sonunda teyzem de gelince herkes dikkatini ona verdi. 

-"Çocuklar inanın sizden ayrılmak beni çok üzüyor. Ama bunu yapmak zorundayım."  dedi. Tam devam edecekken aralardan bir çocuk

-"Hocam peki sizi ziyaret edebilecek miyiz?" diye sorunca

-"Hayır maalesef tayinim başka bir şehre çıktı." dedi

  Sonra konuşmasına devam edip bitirdi ve bu okulun kapısından bir daha bu unvanla girmemek üzere çıktı. Okul bizim olsa da o bir devlet memuruydu. Herkes odalarına dağıldı. Odama girdim ve çalışma masama oturup ders çalıştım. Bu aralar dersleri çok boşlamıştım.  Yarın günlerden cumaydı.  Yani okulun son günü. Ama canım cumartesi olacak olan karaoke partisi yüzünden sıkkındı. Böyle partilerden oldum olası nefret ederdim. Ama doğduğumdan beri bu ortamların içindeydim. Ders çalışmam bittikten sonra pijamalarımı giyip yatağıma tattım. Uzun bir süre dönüp durduktan sonra ne zaman uyuduğumu anlamadım.

                                                     ***

Sabah okul formamı giydim. Geç kaldığı için direk dersliklerin olduğu binaya girdim. Ders başladıktan 20-30 dakika sonra içeri nöbetçi öğrenci girdi. Kimya öğretmeni 

-" Niye geldin Serhat?" diye sordu. O da 

-" Hocam yeni müdür Mira Aksoy'u çağırıyor." dedi

Bunun üzerine ayağa kalktım. Hocaya bakınca git der gibi başını salladı. Kapıdan çıktıktan sonra nöbetçi öğrenci gözden kayboldu. Müdürün odasını  kapısının önünde durup kapıyı çaldım. içeriden 

-"Gir." sesi geldi

Ben bu sesi bi yerden tanıyorum ama neyse. İçeri girince karşım da ki yüzle şok oldum.  

Emir Kurt:

Zil çalınca bahçeye çıktık. Dışarıda otururken müdürün odasından bağrışma sesleri geliyor tüm okul onları dinliyordu. Kapısının önüne gidip kapıyı açmaya çalıştık ama kapı kilitliydi. Sonra sesler artmaya içerden kırılma sesleri gelmeye başladı. Sonra Berk, Barlas ve Bulut koşarak yanımıza geldiler ve Bulut

-" Mira içeride." dedi 

Sonra içerideki adam 'sanırım müdür' 

-"Mira lütfen yapma." dedi

Sonra kapı içerden açıldı ve Mira elinden kan damlayarak karşımızda belirdi. Gördüğüm kadarıyla içerisi darmadağındı.

Mafya Çeteleri Yatılı Okul'daHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin