"Seni son zamanlarda fazla düşünceli görüyorum"Bars'ta bunu farketmişti nasıl düşünmeyeyim o kağıt parçası zihnimin içinde dönüp duruyor bana rahat vermiyordu. Böyle bir durum söz konusuyken unutabilmem söz konusu bile değildi. Kafamı sevdiğim adamın kollarının arasına daldırıp hiç birşeyi düşünmeksizin gülümsedim
"Birşey yok sıradan günlük işleri düşünüyorum"
"Sen öyle diyorsan sana güvenim sonsuz"
Keşke Asya'dan sana da bahsedebilseydim ama elimde hiç birşey yokken bu konuyu açmam hem senin canını sıkacaktı hemde benim dudaklarını alnıma götürüp bana ufak,masum bir öpücük bahşettiğinde ben daha ileriye giderek kollarımı boynuna dolayıp dudaklarına yapıştım öylece durdu ne karşılık verdi nede beni kendinden uzaklaştırdı. Ben durmadım karşılık beklemesemde anında beni kendinden uzaklaştırarak biçimli kaşlarını çatarak kızgın kara gözlerini bana yöneltti. Yaramaz çocuklar gibi dudağımı ısladıp söyleyeceği şey için kendimi hazırladım biran gözleri dudaklarımda asılı kalırken yutkunmasıyla sırıttım
"Kaşınıyorsun kadın"
Bunu demesiyle daha çok güldüm istediğim tamda böyle bir cümleydi. Kendimi ona daha çok yaklaştırıp bedenlerimiz arasında mesafe bırakmadım Bars derin bir soluk olup gözlerini gözlerime sabitledi
"Anlaşılan ikinci bebek için hali hazırdasın"
Kollarımı başının arkasından götürüp baş ucunda duran çekmecenin üzerindeki telefonumu alıp yataktan gülerek kaçtım
"Basit bir yanıltma istediğim bebek değil telefonum aşkım"
"Ha!"
Bars'ın verdiği tepki beni bir kez daha güldürdü. Bir süre ona düşünmesi için fırsat tanıdığımda benden ayırdığı vahşi bakışları daha da alevlenmişti
"Bir telefon içinmiydi tüm bu oyunlar?"
"Evet"
Bars yataktan kalktığında geriye kaçarak kendim için iyi birşey olmayacağını anlamıştım
"Demek benimle farenin kediyle oynadığı gibi oynadın"
Her bir adımında daha çok geriye doğru gidiyorum aynı zamanda Bars'a masum taraflarımı göstermeye çalışıyordum
"Öyle değil ben...."
"Ayak üstü bebeğe ne dersin hayatım sanada uyar mı?"
"Bence iki medeni insan gibi konuşabiliriz"
"Böylesi daha iyi"
"Babaa! Babaa!"
Beril Su koşarak kapıdan içeriye girerken Beril Su gibi bir kız doğurduğum için bir kez daha şükrettim. Bars'ın bakışları kızına bakarken normale dönmüştü sonunda
"Birşey mi vardı kızım? Şuan önemli bir iş üzerindeydim"
"Aa hayatım kızımızdan önemli tuttuğun birşey mi var? Kıskanır sonra"
"Evet baba kimse benden daha önemli değildir"
"Sen bebek istemiyormusun?"
Beril Su'nun gözlerinin ışıldadığına şahit oldum
"Anne bak gördün konuyu ben açmadım sahi mi baba?"
Bars'a hem öfke hem korku karışık bir bakış fırlattım. Bana bakmıyor oluşu bu durumun boşa gitmesini sağlasada şu durumda şunu takmam an meselesi bile değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözyaşı
ActionÇıkmaz bir sokağın içinde hangi yöne gideceğini bilemeyen küçük bir kızdım adeta, pencerenin karşısına geçip dışarıda yağan yağmurdan kaçan insanların aklındakileri okuyacak kadar ürkütücüydüm de yanı sıra, ben çocukluğunu arayıp da bulamayanlardanı...