2.bölüm

24 7 23
                                        

Kafeden çıkar çıkmaz sinir gözyaşlarımı bıraktım. Tamam, aramız kötü olabilirdi belki ama iki medeni insan gibi konuşabilirdik. Bu doğru değildi hele ki ben, bunu asla kabullenemezdim. Çantamdan peçete alıp yüzümü sildim. Cüzdanımda kalan son parama bakmak için cüzdanımı aldığımda 200 TL vardı ve bu paraya asla bişey yapamazdım. Gerçekten biraz daha fazla paraya ihtiyacım vardı, en azından kiralık küçük bir odaya yerleşebilirdim. Eğer otele yerleşirsem daha masraflı olacağını düşünerek kiralık evlere bakmaya başladım. Aslında daha masraflı olacağından değil aksine benim daha uzun süreli, yani en azından bir iş bulana kadar uzun bir süre kalmam gereken bir "ev" gerekliydi kesinlikle. O eve dönemezdim, hele ki gururumu ayağımın altına alıp asla Bizimkilere dönüp:

-"Çocuklar ben bankaya gidicem para çekmem gerekiyor gelen varsa buyurun."

Erkekler bowling'e gideceklermiş bizde kızlar ile beraber araba bindik. Bankadan onların yanına geçecektik Allah'tan hepimizin ehliyeti vardı, anahtarı Melisaya verdim ve arabayı onun kullanmasını söyledim. Bende o sırada ilanlara bakıyordum. Atm'ye geldiğimizde hemen bakiyeme bakmak için bilgilerimi girdim

-"Siktir! Cidden mi!??"

Büyük ihtimalle babam, tüm bakiyemi çekmişti. Başka kim olabilirdi ki. Sakin olmaya çalışarak hemen yan taraftaki mağazaya girdim ve rastgele bir kıyafet alıp kasaya gittim. Amacım kıyafet almak değil aksine kredi kartımın da aynı durumda olup olmadığını öğrenmekti. Kartı kasadaki kıza verdiğimde beni süzdü. Anlamıştım, kartımı da babam dondurmuştu. Kız kartı uzattığında elinden sertçe alıp araba gittim. Hemen şoför koltuğunun yanına oturup elimi bacağıma sertçe vurdum.

"-Lanet olsun! Nasıl böyle bi şerefsizlik yapabilir cidden anlamıyorum. Başka param olmadığını bile bile bunu yapıyor. Ama ben eğer Çağla Yıldırım isem) o eve adımımı dahi atmayacağım! Ve senin bütün çabaların su gibi akıp gidicek!"

Mira: Tatlım tamam Bi şekilde hallederiz,.

Anlamıştı. İkiside anlamıştı. Çünkü bu babamdan ne beklenirdi ki, herşey onun istediği gibi olmalıydı . Ama bu sefer olmayacaktı ben o eve dönmeyecektim. Sefalette açıkta kalsam bile, alışkın olmadığım yemekler yiyip kıyafetler giymek zorunda kalsam bile dönmeyecektim.

Kendi kendime düşüncelere dalmışken bowling salonuna gelmiştik bile. Burası gerçekten üniversite sonuncu sınıfta deli gibi geldiğimiz bir yerdi. Bu kadar eğlenen bir grup olmamıza rağmen hepimiz çok başarılı kişilerdik,yani kendimize göre.

Oğuz: Evett güzellerimiz de gelmiş.

Burak: Ever hanımlar ne alırdınız hemen getireyim sizler için.

Sessizce cevap verdim

Çağla: Su...

Can o sırada Melisa'ya kaş göz yaparak ne olduğunu anlamaya çalışıyordu ve hemen yanıma oturdu. Melisa normal ve üzgün olduğu fazlasıyla belli olan bir ses tonuyla :

-"Babası kredi kartlarını dondurmuş, bankadaki bakiyesinin hepsini ise çekmiş."

Can: Siktir be..

Sinirim gerçekten çok bozulmuştu.

Çağla: İnsan su parası bırakır su su! Babam diye bişey demek istemiyorum ama orangutan tipli adam. O maymun kadınla da neden anlaştıkları belli ikiside mübarek maymungillerden!

Can elimden tuttu ve eliyle beni kendi etrafımda döndürdü.

Can: Hayır hayır hayır bu fıstığın yüzünü asık görmek bizi hiç mutlu etmiyor. Böyle olmaz hadi oynayalım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 08, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YARINDAN SONRA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin