Youtuber¹ || TaeKook

14

[Yeni bölüm için yorum sınırının dolması bekleniyor 31 yorumcuk kaldı.]

Jungkook, çevresindeki insanların birden bire kendisine düşman kesildiğine inanıyordu. Birden bire sanki herkes ona ihanet ediyordu. Neden böyle hissediyordu ki? Ellerini saçlarından geçirdi. Böyle düşünmesi çok saçma değil miydi? Deliriyordu sanki. Deliriyor muydu? Neden delirsindi ki? Delirmezdi o. Tüm bunlar evet ağırdı ama Jungkook'un psikolojisi tüm bunları kaldırabilirdi.

Taehyung'a olan olaydan sonra birkaç hafta geçmişti. İçten içe yas tutsabile hayatına dönmesi gerekiyordu. Evet delicesine pişmandı ama pişmanlığı şu an neye fayda ederdi ki? Hiçbir şeye. Taehyung ölmüştü. Ölenle öldürmesi ve gömmesi gerekiyordu bazı şeyleri. Oturduğu yatağından kalktı ve lavaboya giderek yüzüne su çarptı. Kayıp vermiş birine göre görüntüsü çok kötü değildi gerçi. Yani en azından kendisi böyle düşünüyordu. Bembeyaz tenine zıt bir şekilde gözlerinin altında morun en koyu halinde halkalar belirmişti. Zıt renklere sahip bir pandaydı andırıyor denebilirdi sanki.

Omuz silkerek yatak odasına gitti ve siyah renkli gardıropu açtı. Okulda giyebileceği bir şeyler alarak buruşuk olup olmamasını umursamadan üzeribe geçirdi. Eskiden olsa süslenip püslenirdi ama şu an hiç keyfi yoktu. Belki ilerleyen zamanlarda düzelirdi bu. Mutfağa inerek sütü kavradı ve yere yakın çekmeceye ulaşmak için eğildi. Çekmeceyi açarak içerisinden kaseyi aldı ve tezgaha bıraktı. Üst rafta duran kahvaltılık gevreğe uzanarak onu da kavradı ve kaseye döktü biraz. Üstüne yumuşaması adına sütünü de döktükten sonra masaya ilerledi ve oturdu. Oturduktan sonra daldığını ve kaşık almayı unuttuğunu fark etti. Yine masadan kalkarak çekmecelere ilerledi ve kaşığı da aldı. Yine masaya oturarak gevreğini kaşıklamaya başladı. Yarım saat-dala dala yediği için bu kadar uzun sürmüştü.- sonra en sonunda hepsini lavabonun içine bırakarak çantasını aldı ve ayakkabılarını giydi. Yürüyerek kırkbeş dakika sonra okulda olurdu. Çevresini izleye izleye okula gitmeye başladı. Ölü gibiydi. Ölen Taehyungtu ama sanki oydu ölen. Onu, o kadar etkilemişti ki ölümü... ama son pişmanlık fayda etmezdi işte.

Kırkbeş dakikalık bir yürüyüşün sonunda okula geldiğinde fısıldaşmalar duymaya başlamıştı. Tabii okulun en bakımlı ve en yakışıklı erkeği okula ölü misali gelmişti. O da olsa o da dedikodusunu yapardı. Yargılamıyordu. Sınıfına ilerlerken oyuncuların gittiği binanın önünden geçti. Kalbindeki acı daha da kendini belli ediyordu artık. Gözleri buğulanıyordu. Sürekli... sürekli "Acaba o gün, şakayı bir başkasına yapsaydım böyle olur muydu?" Diye düşünmeden edemiyordu. Belki de psikolojik yardım alması gerekiyordu. Deliriyor muydu yoksa?

Birden bire yanında beliriveren silüetle yerinde sıçradı. Taehyung'un burada ne işi vardı ki? Gözleri onu bulduğunda gözünden minicik bir yaşın akmasına engel olamadı. "Yaşıyorsun!" Çevresindeki bakışların ona yani onlara döndüğünü fark etti. Neden onlara bakıyorlardı ki? Taehyung'un konuşmaya başlaması ile onlara dönen bakışları umursamadı. "Hepsi senin yüzünden oldu Jeon." Hayır demek istiyordu. Böyle olmaması için ne yapmalıydı? "Özür dilerim Taehyung... Çok çok özür dilerim!" Ellerini Taehyung'a uzatmasıyla yok olması bir oldu...

"Hepsi hayal miydi?" Diye düşündü. Etrafındaki herkes onu gösteriyordu. Sinirlendi... belki de üzüldü. Ama bu çok normal değil miydi? Ağır şeyler yaşamıştı. Kimseyi umursamadan derslerine girecek ve evine gidecekti. Başka çaresi yoktu ki zaten. Fısıldaşmaları umursamadan dersliğine girdi ve boş herhangi bir yere oturdu. Dersi bittiğinde insanların gitmesini bekledikten sonra diğerki derslere girmeme kararı aldım.

Taehyung'un ölümü beni mahvetmişti...

***
Vote: 40
Yorum: 50
Çok uzun zaman sonra merhaba aoxmakxl.

Bazı kişisel sorunlarım nedeniyle bayağıdır yazamıyordum ama geldim sonunda. Bu bölümde finale dair çok fazla ipucu var. Yavaş yavaş finale yaklaşıyoruz.

Şimdi kitabın kapaklarını değişeceğim wldmwldl umarım beğenirsiniz. Beğenmezseniz buradan şey edin de eskisine döneyim.

Ay umarım beğenirsiniz.

İyi okumalar sizi seviyorum♡