Sana aşk sarkısı yazmak istiyorum ama daha çok serzeniş oluyor.
|
Catra başınıza gelebilecek en güzel şeydir ama biraz bencildir.
Dokuz canı olsa sekizini bana verir, sonuncuyu saklar. (o ölürse üzülürüm diye.) Hiç olmayan annesinin şefkatiyle arkadaşlık eder.
Her şeyi yarım yamalak yapar. Kendi de öyle çünkü. Güzel resim çizer. Ayakkabılardan nefret eder. Saçlarını taradığımda ağlar. Sağ gözünü daha çok sever. Kin tutmakta çok iyidir ama kendini tutmakta pek iyi sayılmaz.
"Tam olarak bundan bahsediyordum."
Catra heyecanla konuşuyor. Göğsü hızla inip kalkarken gözleri doluyor. Resmen heyecandan ağlayacak.
İlk öpücüklerimizi birbirimize veriyoruz ama daha adını bile bilmiyoruz. Eğer gerçekten düşünürseniz öpücük garip bi kelime.
Catra çok sadıktır. Ya da doğduğum bu koşullarda kıskançlığını sadakat olarak gördüm. Artık dokuz canının dördünü bile vermez. Yüz canı olsa yine dört tane bile vermez. Kıskanç ve Bencil.
"Hayır onlar arkadaşın değil."
Sesini kalınlaştırırken onu susturmaya çalışıyorum.
"Yeni tanıştığın insanlarla öylece gidemezsin. Sen bile bu kadar aptal olamazsın."
Her şeyin farkında olması beni yaralıyor. Her şeyin farkında olmasına rağmen inat etmesi beni daha çok yaralıyor.
"Eve dönelim."
Eve dönmüyoruz. Boş ormanda saatlerce birbirimize vuruyor ve itiyoruz.
Çok öfkeli. Öfkesini kontrol edemez. Öfke ona her şeyi yaptırır. Öfkesi uğruna 9 canını verir, bana bir tanesini vermez.
"Çünkü beni bıraktın, adora."
Öfke bir yüktür.
Catra başınıza gelebilecek en kötü şeydir.
|
ne yapıyorum bilmiyorum ama catradora
