Stranger Things-4.Sezon

2

"Olay tam olarak nasıl oldu?"dedi Will

"Dün Mike ormanda piknik yapıyorduk sonra birden bir çığlık duyduk sonra ağaçların içinden Twelve çıktı."

Saatlerce bilgi araştırdıktan sonra Mike bağırdı.

"Buldum sanırım."

...

"Harika bir geceydi."dedi Hopper

Joyce güldü.

"Ama El'i daha fazla yanlız bırakırsam kesin başına bir iş açar gitmem lazım."

"Tamamdır."

"Seni seviyorum."

"Ben de seni"dedi Hopper ve Joyce'yi öptü sonra evden çıktı arabasına bindi ve kulübeye doğru yol aldı.

...

"California'da ki bir ailenin oğluymuşsun 1972 doğumlusun vee ailenin şu anki durumu bilinmiyor zamanı geri alabilme gücün sayesinde tarihte ki çok çok çok gizli sırları öğrenmek amaçlarıymış."

Çocuğun ağzı açık kalmıştı.

"İnsan yavaş yavaş söyler"dedi Dustin

"Gücüm en fazla 1 ay geçmişe gitmeye yetiyor."

"Wow"

"Pekala ailenin yerini nasıl öğreneceğiz?"

"Benim güçlerim sayesinde."

"Daha yeni yeni dönmeye başladılar El"dedi Mike

"İyice güçlenirsem senin bilinç altına girebilirim belki."

"Bu mümkün mü?"dedi Lucas

"Zihin okumak gibi bir şey!!!"dedi Dustin

Birden kapı çaldı.

"Durun hemen açmayın her şey olabilir."dedi Eleven fısıldayarak.

Sonra kapı deliğine anahtar girdiğinde herkes Hopper olduğunu anlayıp rahatladı.

Hopper hepsini görmesi ile şaşırdı.

"Baba!Twelve'nin ailesi California'da yaşıyormuş!!"diye bağırdı Eleven.

"Bunu nereden öğrendiniz?"

Eleven elindeki dosyayı gösterdi.

"Pekala pekala bir bakayım."

...

"Planınız ne?"

"Gücümle Twelvenin bilinç altına gireceğim."

"Bu imkansız"dedi Hopper

"Neden?"

"Bu...bu çok tehlike ayrıca güçlerin yeni yeni geliyor."dedi Hopper Mike da kafa salladı.

"Haklı"

"Her zaman ki gibi abartıyorsunuz güçlerimi kaybettim ama ölmedim sonuçta!!"

"Sen ölmedin ama...başkaları öldü."dedi Hopper

Eleven bir şey diyemedi.

"En azından denemek istiyorum."

Mike,Hopper'a bir şey söyle gibisinden baktı.

"Ben artık bir şey demiyorum çünkü ne dersem diyeyim vaz geçmiyorsun El."

...

Eleven uyumaya çalışıyordu bu gün denemişlerdi ama eski gücünden eser yoktu koltuğu bile havaya kaldıramamıştı.

...

Ertesi gün

"Bu koku da ne böyle?"dedi Hopper etraf çiş kokuyordu kızının yorganını açtığında çiş yaptığını gördü gülmeye başladı ve onu uyandırdı.Ama uyanmıyordu.

"DUSTİNNN!!!!!!Maxxxx!!Baba!!!!!!MİKEEEEEEEEEEE!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!"

Uyuyordu ama bağırıyordu?

Hopper,Eleven'ı tutup sarstı.

Eleven gözlerini açtığında önce ağlamaya başladı sonra yorganına baktı.

"Aman tanrım...çok çok çok özür dilerim ben yıkarım yorganı."

"Önemli değil...sen iyi misin?"

"Kabus gördüm."

"Belli"dedi Hopper ve yorganı alıp banyoya gitti Eleven ise hala kabusun etkisindeydi.

Anındaki teri sildi gerçekten yatak terden yüzünden da ıslanmıştı.

Ayağa kalktı tuhaf hissediyordu.Kabus yüzünden Mike'ın sesini duyma ihtiyacı hissetmişti hemen telsizle ona bağlandı.

"Mike...duyuyor musun?*

Cevap gelmedi.

"Mike...duyuyor musun?"

Yine cevap gelmemişti.

Eleven hemen üstünü değişirdi.

"Baba benim bir yere gitmem lazım hemen dönüyorum sorgulama kahvaltıyı bensiz yapınn"diye bağırdı ve evden çıktı.

Bisikletine bindi ve sürmeye başladı orman yolda ilerlerken telsizle bağlanmaya çalışıyordu hala.

Yolda giderken birden bisikleti havaya kalktı ve birden geri yere düştü bisikletle birlikte yere yığıldı dizi bisikletin altında kalmıştı acıyla inledi ve ayağa kalktı.

"Noluyo lan?"etrafa bakarak.

Sonra korkarak bisikleti ile yola devam etti.

Mike'ın evine vardığında yolda türlü türlü nesneyi uçarken gördü.

Evin zilini çaldı.Kapıyı Mike açmıştı.Eleven açtığı anda Mike'ı arka bahçeye çekiştirdi.

"Neden telsizime cevap vermedin?"

"Bu gün salonda uyuya kalmışım ne oldu?"

Eleven direk ona sarıldı Mike da karşılık verdiğinde arka bahçede ki cüce yavaşça havalanmaya başlamıştı.

"El bunu sen mi yapıyorsun?"

"Neyi"deyip oraya baktı Eleven cüce direk yere düşmüştü.

"Cüce cüce uçmuştu."

"Sanırım güçlerim geri geldi."

Mike ağzı açık ona bakıyordu işte bunun olmasını gerçekten istemiyordu...