BÖLÜM 2

40 9 5
                                    

Multimedya: Yağız Avcı
YAŞ:30
______________________________

2 yıl önce
Bir dava daha sonuç bulmuştu,suçlular ait   oldukları yeri bulmuştu.
Onlar için bu kadar basit miydi? insanları harcamak, daha neler vardı Adaletin görmediği, ne suçlar vardı, kaç kişi vardı hiç suçu olmadan ölen. Gelen sesle daldığım düşüncelerden sıyrılıp o yöne döndüm.
" Savcı Hanım " dedi gülerek
"Deme şöyle, sevmediğimi biliyorsun" dedim sahte bi kızgınlıkla, Yağız'la fakültede tanışmıştık daha sonra ben savcı olarak atanınca o da gelmişti peşimden aynı yerde avukatlık yapıyordu güvendiğim sayılı kişilerdendi.
+
+
+

"Dava nasıl gidiyor?"diye sordu
"Bitti" dedim net bir şekilde "sonunda ait oldukları yeri buldular "
"o zaman bittiğine göre seni akşam yemeği için davet etsem kabul edersin "dedi sevimli olmaya çalışan ses tonuyla başımı olumlu anlamda salladım.
Telefonum çaldığında gözümü gözlerinden çekip telefona baktım açma tuşuna basıp cevap verdim;
"Efendim?" dedim ama cevap yoktu
"Alo orada mısınız?" dedim ama yine cevap yoktu yanlış numara olduğunu düşünüp telefonu kapattım
"Kimmiş?"diye sordu Yağız
"Bilmiyorum yanlış numara galiba" dedim
"Tamam güzelim akşam görüşürüz " dedi yanağıma ufak bir öpücük bıraktı
"görüşürüz" dedim adliyenin  otoparkına doğru ilerlemeye başladım, Bir sonraki dava yarındı bir an önce eve gidip dava dosyasına göz atmak istiyordum, arabanın anahtarını almak için çantanın ön gözlerine baktım ama bulamıyordum. Hızlıca büyük kısmı açtım ama oradada yoktu, yanaklarımda topladıgım havayı hızlıca dışarı verdim.
+
+
+
+
adliyeye dönmek için arabamın yanından dışarı doğru ilerlemeye başladım, topuklu ayakkabı sesi boş otoparkta yankılanıyordu.
aniden arkamada bir nefes hissettim. Ağızımı büyük ellriyle kapatmıştı ne olduğunu anlamaya çalışıyordum.
Beni sürükleyerek siyah bir arabaya bindirdiler, bağırmaya çalışıyordum ama olmuyordu nefes alamıyordum. ellerimle ağızımı kapatan adamın elini çekmeye çalıştım, ne denediysem olmuyordu gözlerimde biriken yaşlar akmaya başladı tırnaklarımı olduğunca sert batırdım, hiç bir işe yaramıyordu.
Ensemde hissettiğim soğuk bir cisimle göz kapaklarım yavaşça kapandı.
+
+
+
+
Gözlerimi hafifçe araladım herşey çok bulanık gözüküyordu aniden ensemdeki acı ile yüzümü buruşturdum. Canım  çok yanıyordu konuşmaya başladım.
"kimsiniz?" dedim cevap yoktu tam karşımda dikilen bir adam vardı sadece, gözlerim bana ihanet ediyordu.
bağlı olduğum sandalye ben kıpırdadıkça sallanıyordu boş depoda yankı yapıyordu ve tekrar konuşmaya başladım
"ne istiyorsun benden?" diye sordum ama yine cevap yoktu
sonunda gözlerim net görmeye başlamıştı
tam önümde bir adam dikiliyordu kafamı iyice kaldırıp ona doğru baktım uzun boylu, iriyarı   bir adamdı siyah takım elbise bedenine çok iyi oturmuştu, yanıma yaklaşmaya başladı.
"Merhaba Savcı Hanım" dedi sert sesiyle
"ne istiyorsun benden!" diye tekrarladım lafımı, diz çöküp gözlerini gözlerime kenetledi gözlerine  baktıkça dipsiz bir kuyu gibi içine  çekiyordu.
gözlerinden zor almıştım gözlerimi
"seninle çok işimiz var Savcı! " dedi sesini yükselterek
cevap vereceğim sırada tekrar konuştu
"Seninle konuşurken gözlerime bak!" dedi sesi o kadar yüksek çıkmıştı ki olduğum yere çivilenmiş gibiydim. Sessizce kafamı kaldırp yeniden gözlerine diktim gözlerimi
"Seninle yapacak bir işim yok, bırak beni" dedim sesimi sakin tutmaya çalışarak
"Bende seni akıllı biri sanmıştım" dedi ayağa kalkıp.
"Önce beni tanıman lazım, Selen yılmazer!" dedi bağırarak, cevap vermemi istemiyordu tam konuşmaya başlayacağım sırada tekrar konuştu
"Ben Ateş Akyürek" söylediği isimle dona kalmıştım son 6 aydır sadece onu arıyorduk.
Ateş Akyürek masum insanları canı sıkıldıkça öldüren , o katil  adam şuan karşımda duruyordu.
"Benden ne istiyorsun!?" diye bağırdım gözlerinin içine bakarak, kaşları çatık değilmiş gibi dahada çok çatıldı
"sözlerine dikkat et Savcı!" dinlemeden sözüme devam ettim
" etmezsem ne yaparsın?benidemi öldürürsün o masum insanları öldürdüğün gibi!"dedim sesimi dahada yükselterek

"Onların hiç biri masum değildi, Hatta biliyormusun ben onlardan daha masumum.!" dedi burnundan soluyarak
bi kahkaha koptu o an ağzımdan
"Sen misin masum olan?" dedim  kendimden emin bir sesle, kafamı iki yana salladım
"Onlar masum değildi dedin, peki organlarını aldığın o  küçücük  çocuklar,Hergün zehirlediğin insanlar!onlardamı masum değildi Söylesene Ateş Akyürek onlardamı masum değildi!"

________________________*_____________________
lütfen oy ve yorum atmayı unutmayın 😊😇♥️

SADECE SENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin