Multimedya: yiğit Akbulut
YAŞ:32
___________________________________
Ateş'in Ağzından
Bu kızla çok işim vardı, kendimi temize çıkarana kadar yanımdan ayıramazdım,
bir süredir takip ettiriyordum, kazandığı davalara bakılırsa parayla bu işi halledemezdim. Onu kendi tarafımdan yapmam hiç kolay olmayacaktı.
cebimden telefonumu çıkardım ve Yigit'i aradım.
İlk çalışında açmıştı, Yiğit'le beraber büyümüştük babası babamın en yakın korumasıydı, o da ölünce yiğit yerine geçmişti tek güvendiğim kişiydi zaten yaşadığım o kadar şeyden sonra başkasına güvenemezdim telefonu açınca beni dinlemeye başladı
"Adamı bırakmayın" dedim ve telefonu kapattım.
"Ne istersen yapıyorum,Yağız'ı bırak artık" dedi, gözlerinden onu nasıl sevdiği belli oluyordu ama bırakamazdım. Hâlâ ona güvenmiyordum.
"sana hâlâ güvenmiyorum seninle işim bitince onu bırakırım" dedim düz çıkan sesimle saçlarını düzeltip kapıya doğru yürümeye başladı.
"Nereye, gittiğini sanıyorsun!" dedim sert çıkan sesimle bana doğru dönüp konuştu
"Hatırlarsan ben bir savcıyım! Yağız'ı kurtarmak için çalışmam gerekiyor" dedi ve odanın kapısını açıp çıktı.
Hemen bahçedeki korumalardan birini arayıp savcıyı bırakmamalarını söyledim.
+
+
+
+
Selen'in Ağzından
Bir an önce bu yerden kurtulmak istiyordum, hızlıca merdivenlerden indim
"Allah kahretsin çantam onlarda!" gidip çantamı almam gerekiyor du indiğim merdivenleri hızla çıkmaya başladım. Ateş'in çalışma odasının kapısını açtım
Ateş masasına oturmuş önündeki dosyalara bakıyordu beni görünce kaşlarını çatıp beni izlemeye başladı. Ne söyleyeceğimi bekliyor gibiydi
"çantam nerede?" dedim ona bakarak
"depoda kalmıştır söylerim getirirler " dedi sakin bir şekilde.
+
+
Neredeyse 20 dakika olmuştu Ateş korumaları arayalı kimse gelmiyordu buradan bir an önce çıkmak istiyordum.Daha fazla sabredemiyordum
"Neden hâlâ kimse gelmiyor?" dedim, başını dosyalardan kaldırıp yüzüme baktı cevap vermeden önündeki dosyalara geri döndü
"sana diyorum, neden getirmiyorlar!" yüzüme bile bakmıyordu tekrar konuşacağım sırada odanın kapısı açıldı Yiğit içeri girip elindeki çantayı bana uzattı. tam çıkacağı sırada Ateş konuştu
"Savcıya bir oda ayarlayın, burada kalacak" dedi gözlerimi büyütüp ona doğru döndüm
"emredersin abi" dedi Yiğit ve odadan çıktı Ateş ayağa kalktı
"Beni burada tutamazsın!" umursamadan kapıdan çıktı bende peşinden çıktım
"Sana diyorum!" merdivenlerden hızla iniyordu
" Beni burada tutamazsın, bırak gidiyim " aşağı indi ve kapıdan çıktı arkasında öylece kalakalmıştım.
Yanıma yiğit gelip "Savcı Hanım odanız hazır"dedi
"gerek yok burada kalmayacağım" dedim ve kapıya doğru iyice yaklaşıp kapı kolunu aşağıya doğru indirdim ama açılmıyordu hızlıca birkaç kez daha denedim kapı kilitliydi kafamı Yiğit'e çevirdim
"aç,kapıyı!" dedim, sinirlerime hâkim olamıyordum.
"Ateş beyin kesin emri var açamam" dedi bu cümle beni daha da çok sinirlendirmişti
Ateş kendini ne zannediyordu
"Bak, benim yarın çok önemli bir davam var eğer ben o davaya gidemezsem hem işimden olurum hemde o sözünden asla çıkmadığın patronunu kurtaramam, şimdi Aç şu kapıyı!" dedim hiç bir şey söylemeden öylece, yüzüme bakıyordu.
"Odanız ilk katta, soldaki oda" dedi ve arkasını dönüp gitti.
Sinirden migren ağrım tutmuştu ve gitgide daha da şiddeteleniyirdu, hızlıca merdivenleri çıkıp Ateş'in çalışma odasına girdim yedek anahtarların burada olabileceğini düşünüyordum hızlıca kapıyı kapattım ve çekmeceleri karıştırmaya başladım, ama hiç bir yerde yoktu
hemen bir plan yapmam lazımdı.
odadan hızlıca çıkıp evi dolaşmaya başladım.
aynı zamanda Yigit'i de arıyordum.
üst kattaki odalara teker teker bakıyordum ama hiç bir şey bulamamıştım hızlıca aşağıdaki odaları gezmem lazımdı aşağıya indim biraz ileride bir kaç tane adam ve başlarında yiğit birşey konuşuyorlardı yavaşça yaklaştım yiğit beni görünce adamları gönderip yanıma geldi elimi başıma götürüp biraz yüzümü buruşturdum
"Bir sorunmu var?" dedi cevap vereceğim sırada gözlerimi yavaşça kapayıp kendimi yere bıratım.Yiğit çevik bir hamleyle beni kucağına aldı o sırada ellerimle arka ceplerini çok yavaş bir şekilde kontrol ediyordum ediyordum, sonunda anahtarları bulmuştum.
Yavaşça anahtarı çıkartıp avucumun içine aldım, yigit beni yumuşak bir yere bırakıp adamalara sesleniyordu.
" Hemen kolanya bulun!" diye adamlara bağırıyordu çok geçmeden bir adam geldi yiğit kolanyayı eline döküp burnuma yaklaştırıyor du, biraz zaman geçmesini bekleyip yavaşça gözlerimi açtım. Yiğit gozlerimi açtığımı görünce konuşmayan başladı
"iyi misiniz? " dedi elimi başıma götürüp
"Migrenim var arada çok şiddetlenince böyle oluyor" dedim beni getirdiği yere göz gezdirdim burasi benim için hazırlanan odaydı
"bir şeye ihtiyacınız olursa aşagıdayım" dedi ve odadan çıktı.
Hemen arkasından çıkamazdım aradan hemen hemen yarımsaat geçmişti, yavaşça kapıyı açtım sessiz olmam gerekiyordu merdivenleri sessizce inmiştim biraz daha ilerleyip kapının önüne geldim, anahtarı kapı deligine yerleştirip ses çıkartmadan çevirdim elimi kapı koluna koyup aşağı doğru çektim kapıyı açıtığımda karşımda duran kişiyle dona kalmıştım.
_____________________*______________________
lütfen oy ve yorum atmayı unutmayın 😊😇♥️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SADECE SEN
FanfictionGömleğin tüm düğmelerini yanlış iliklemek gibidir, bazı insanları. En başından beri yanlış yaptığını sonuna gelmeden anlayamıyorsun... -Oğuz Atay