Gözlerimi , yanağımda hissettiğim baskı ile aralamıştım . Uykulu bir şekilde esnedikten sonra , gözlerimi tamamen açtığımda pür dikkat beni izleyen bir Justin beklemiyordum.
" Günaydın güzelim " , neşesi yerindeydi ve bu iyi hissettirmişti . Bende gülümseyerek ona karşılık verdikten hemen sonra üstünü süzdüm. Altında gri bir eşofman vardı , üstünde ise hiç bir şey yoktu çünkü dün gece yatarken çıkarıp bir köşeye fırlamıştı.
" Biliyorum çok yakışıklıyım " , onu süzdüğümü fark etmemesi için hiç bir şey yapmamıştım . Bu yüzden hafifçe gülümsedim ve elimi uzanıp yanağına koydum .
" Ne zamandır beni izliyorsun " , uykudan dolayı şişmiş dudaklarını araladığında yerimde gerindim
" Bir saat oldu " , dediğinde şaşırmıştım. Ben bir saattir onun karşısında uyuyordum ve oda beni izliyordu?
Anın verdiği utanç ile yüzümü gizlemeye çalıştım . Uyurken hiçte çekici değildim . Durup beni izlemiş olması nedense rahatsız hissetmeme neden olmuştu
" Bunu pek sevmem aslında " , dediğimde o hala aynı konumda duruyordu . Dirseğini yastığımın baş ucuna koymuş , başını avcunun içinde sabitlemişti . Kaşlarını çattı.
" Neyi?" , Durup söylesem mi diye düşünmeden edemedim . Böyle enerjik bir halde olduğu sabaha moralini bozarak devam etmesini istemiyordum . Ama bir yandan da birbirimize karşı dürüst olmaya bir yerlerden başlamamız gerekiyor diye düşünüyordum . Çünkü dün gece , o çok büyük bir adım atmıştı.
" Söyleyecek misin ? " , Sıkılmış bir şekilde bakışlarını yüzümde sabit tuttuğunda dudaklarımı ıslattım .
" Uhm , sadece uyurken izlenmeyi pek sevmem " , garipleşen surat ifadesinin eski haline dönmesi için devam ettim. " Yanlış anlama , kimse tarafından sevmem " . Ona özel bir şey değildi . Bunu bana yapacak olan herkesten nefret etmeye hazırdım . O hariç...
" Neden böyle düşünüyorsun bilmiyorum ama " , a harfini biraz daha uzatarak elini bana doğru uzattı ve önüme düşen bir tutam saçı kulağımın arkasına koydu." Artık düşünmemelisin " , bu sefer kaşlarımı çatan ben olmuştum . " Çünkü uyurken melek gibi oluyorsun , bakmaya doyamadım " , romantik bir adam edasına büründüğünde gerçekten gözüme şirin gözükmüştü. Mahçup bir şekilde güldükten sonra , aklıma dank eden şey ile somurttum.
" Hey , yine ne oldu " , net bir ses tonu ile sorduğunda kollarımı göğsümde birleştirdim ve dudaklarımı büzdüm
" Uyurken melek gibiysem , uyanıkken şeytan gibimiyim Justin? "
Bu soruyu sorduğumda bana inanamayarak bakmıştı . Elleri ile yüzünü sıvazladıktan sonra histerik bir şekilde kahkaha attı.
" Komik değil " dedim uzanıp çıplak omzuna vururken . Ufak kahkahası dindiğinde elleri ile yüzümü kavramıştı . Dudaklarıma yaklaşıp hızlı ama tutkulu bir öpücük kondurdu , geri çekildiğinde elleri hala yüzümün iki yanındaydı.
" Hadi kahvaltı edelim " diyerek konuyu geçiştirdiğinde , acaba şeytan olduğu mu oda düşünüyor mu diye düşünmüştüm ve kendime kesinlikle hak vermiştim . Az önce resmen işin içinden sıyrılmıştı.
Bir şey söylemedim ve enerjik bir şekilde yataktan kalkışını izledim . Kapıya gittiğinde gözlerimi büyük pencereye çevirmiştim ki , odadan çıkmadan önce tekrar bana döndü .
" Ayrıca , bir melek , gündüz de melektir , gecede , o soruyu sormamışsın sayıyorum "
Ve ben bir şey söylemeden odadan çıktı. Şimdi kocaman odasında , yatağının içinde , giden sevgilimin arkasından aptal aptal sırıtarak bakıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CHARM | jb
Fanfiction" onun olayı farklıydı , o tüm bu pisliğin içinde beni sevmeye devam eden tek kişiydi ".