"arkadaşım kolumu bırakır mısın ?"hala kolumu tutmaya devam ediyor bu ya
"lan gerizekalı kolumu bıraksana!"artık bi zahmet bıraktı.kızlarda bize doğru geliyorlardı.
"ada ece siz kantine çıkın ben birazdan geliyorum tamam mı?başlarıyla onaylayıp gittiler.
"şimdi sana gelelim ne istiyorsun benden ar-ka-daş-ım"
"arkadaşım deme lazım olur."bu mal ne demeye çalışıyor acaba
"şimdi gelelim asıl konuya kantinde bana vurdun ve yere ittin sence de bunun bir cezası olmamalı mı"
"ne cezası be onu sen hak etmiştin.bir kızın boynunu sıkmak da ne "
elimi tehdidkar bir şekilde salladım elimi tuttu ve öptü arkamı kimse bakıyor mu diye baktığım da azra bize kırmızı görmüş boğa gibi bakıyor napim bende biraz daha sinir olsun diye denizin kulağına yaklaştım ve"senin amk gerizekalı bir daha böyle bir şey yapmaya kalkarsan ne olacağını ben bile düşünemiyorum canım, hadi görüşürüz "dedikten sonra arkamı dönüp azraya yapmacık bir gülümseme atıp kantine kızların yanına çıktım.gidip onların oturduğu masaya oturdum.
"kız sen sırıtıyon"-ece
"ne sırıtması kızım sen yanlış görüyorsun,ben gülüyor muyum ada kuşum"
"ewet gülüyorsun ağzın kapanmıyor dişlerin görünüyor bu da gülmenin kanıtı"
neden güldüğümü ben bilmiyorum ama denizin elimi öpmesi hoşuma gitmişti.ama gülmemi gizliyemiyorum.
"ne olduğunu çabuk bize anlat yoksa adamecen gazbına uğra ya cak sınnn"
"adamecen ne kız"
"valla ne yalan söyleyeyim bende bilmiyorum.ama ada ve ece olduğunu sen anla "-ada
"yo valla anlamadım ama size ne olduğunu anlatabilirim."
"dökül çabuk"-ece
"anlatmaya başlaaağ"-ada
"anlatsam mı ki"
ikisi aynı anda anlat diye bağırdı bende ne olduysa ece ve adaya en ince ayrıntılarına kadar anlattım onlarda şaşkınca beni izlediler sonra bu konu hakkında biraz konuşup sınıfa girdik.sınıfa girdiğimizde hoca çoktan derse girmiş ve konu anlatmaya başlamıştı bizde hocadan özür dileyip yerlerimize oturduk.sıraya geçip oturduğumda deniz bana sırıtıyordu.burdan ağzının üstüne iki tane çarpmak istedim ama tabiki yapmadım.kafamı sıraya gömdüm çünkü aşırı derecede uykum var.ama böyle de rahat olmuyor ki işte,keşke yanıma hırka alsaydım.ama almadım.ece ve adaya baktım onlarda da yoktu.sonra soluma döndüm denizde hırka varmış istesem verir mi acaba neyse bir şansımı deneyeyim bakalım.
"deniz hırkanı alabilirmiyim?"
"neden sana hırkamı vercekmişim"
"off deniz senden bir şey isteyende suç verme "
geri kafamı sıraya koydum rahat olmasada gözlerimi kapadım bir dakika geçmedi deniz kafamı kaldırıp başımın altına hırka koydu.bende uykunun kollarına kendimi bıraktım.
*****************
gözlerimi yavaşça açtığımda sırada yattığımı fark ettim kalkmaya çalıştım ama üzerimde bir ağırlık vardı.yavaşça soluma döndüğümde deniz kolunun omzumda olduğunu fark ettim o da benim gibi uyuyordu.çok masum bir o kadar da tatlıydı.eğilip yanağına minik bir öpücük kondurup sıradan kalktıp saate baktım ders biteli yaklaşık beş dakika olmuştu ama görünüşte kimse yoktu.çantamı alıp aşağı indim.aşağıda ada,ece karşılarında azra,sıla,hande vardı.tartışıyorlardı bende ada ve ecenin yanına gidip azranın karşısına geçtim.
"vay vay vay hanımefendi sonunda teşrif edebildi"
"lan amk ne diye beni bekliyon"
"şimdi sana baştan söyleyeyim denizden uzak dur "
"uzak duramam çünkü yanımda oturuyor bide kime yakın olup olmayacağımı senin gibi kaşarlara sormuyorum."
"senin ağzını yırtarım benimle bu şekilde konuşamazsın "
"hadi gel de yırt bakalım "
"ada ece hazır mıyız bir,iki üç "
