Sevgilisi Olduğu Halde Yıkık Olan Hoseok

41 6 8
                                    

Taehyung, koridorun başından görünen  hocayla birlikte sınıfa girmişti. Cam tarafında üçüncü sırada, Jeongguk ile birlikte oturan Jimin'e bakmış ve oturduğu cam kenarının sonuncu sırası yani beşinci sırasına ilerlemişti. Jeongguk suratına bile bakmamış, Jimin ile konuşmaya devam etmişti. Taehyung'da oflayıp sırasına oturmuştu. Gözlerini Jeongguk'tan çekmiyor, belki göz hapsine alırsa ona döner diye düşünüyordu. Ama bu eylemi hocanın sınıfa girmesiyle kısa bir süre aksamaya uğramış ama selamlamadan sonra aynı şekilde devam etmişti. Jeongguk ise üstünde gezinen bakışlardan bihaber derse başlayan hocayı dinliyordu ama arkasında oturan hoseok sırtını dürtünceye kadar. Ne olduğunu anlamak için arkasına döndü ama Taehyung'a bakmamak için özel bir çaba sarf ediyordu. Hoseok ise bundan şikayetçiydi.

"Jeongguk, al şu sevgilini başımdan. Dürtüp duruyor senin ona bakman için, sırtımı hissetmiyorum." dedikten sonra sırada öne doğru eğilmiş ve Jeongguk'un görüş açısına kendisine dik dik bakan Taehyung'u soktu. Jeongguk, dudaklarını oynatarak Taehyung'a ' ders bitince ' dedi ve önüne döndü. Taehyung ise derin bir nefes alarak o da Jeongguk gibi derse odaklanmayı seçti.

Bu sırada farklı bir sınıfta cilveleşen bir çift vardı. Gerçi birlikte bir matematik sorusu üzerinde çalışırken cilveleşme nasıl olabilirse o kadar.

"Bu soruyu senin için çözmemi ister misin?" Namjoon göz kırparak Jin'e sordu. Jin ise kalbinin hızlanmasıyla Namjoon'u baş hareketiyle onaylamıştı.

Bu sorularla tanışmışlar ve yine bu sorularla sevgili olmuşlardı. Bu diğer insanlara çok garip gelmiş olabilir ki gerçekten garip geliyordu ama ikiside bunu seviyordu. Yani sorun yoktu. Namjoon zeki biriydi. Seokjin ise çalışkan biriydi ve bu ikili bir matematik soru çözümü yarışmasında karşı karşıya gelmişlerdi. Tabii o zamanlar Seokjin farklı bir okuldaydı. Onların hikayesi biraz uzundu. Hatta baya uzun.

"...ve böylece sonuca ulaşıyoruz.", diyerek şıkkı işaretlemişti o sırada Namjoon. Bu sene son seneleriydi bu yüzden önceki tempolarından daha hızlıydılar. Bu sabahın ilk dersinin matematik olması bunu açıklıyordu. İkilinin hedeflerinde, aynı üniversitede okumak vardı. İkiside sayısal bölümden giriş yapmayı planlıyorlardı. Zaten aynı evde yaşadıkları için bolca birlikte çalışıyor, birbirlerinin eksiklerini tamamlıyorlardı.

Dersin son dakikalarında öğrenciler, öğretmenlerinin onlara seslenmesiyle kafalarını kitaplardan kaldırıp öğretmenlerini dinlemeye başladılar.

"Arkadaşlar, size bir duyurum var. Biz diğer matematik öğretmenleriyle konuşup bir karara vardık. Sınav zamanı gelene kadar okul sonrası ek bir kurs açmak istiyoruz. Öğretmenlerimiz gönüllü olarak sizlere eğitim vermek istiyorlar, yani parayla bir sorunumuz yok. Ama okul sonrası kaldığınız sanat kurslarınızı ertlemeniz gerektiğinden, öğretmenlerinizle konuşup bir haftanın üç günü matematik kursu, 2 günü ise sanat kurslarına gidebileceksiniz. Sınav haftasından sonra ise matematik dersinde eksik kaldığı sanat dersine gidebilek ve merak etmeyin, sanat derslerindeki sınavlarınız ile genel dersler arasında yaklaşık bir hafta ara verilerek sınavlar verilecektir. Eğer bir aksaklık çıkmazsa böyle yapmayı planlıyoruz. Tabii, bu durumda sizin katılımınız bizim için önemli. Okulumuz bir sınıf içerisinde en az on öğrenci olursa bu kursu açmamıza izin veriyorlar. Bizim yüzümüzü kara çıkartmamanızı umuyoruz."

Konuşmanın bitmesiyle zilin çalması bir olmuştu. Öğretmenleri ise sınıftan çıkmamış, sormak istedikleri, ders veya kurs için, soruları beklemişti. Namjoon ve Jin bu durumu fırsata çevirerek hocalarının yanına test kitaplarıyla gitmiş ve sorularını sormuşlardı. Arada bir kaç öğrenci daha soru sormaya gelmiş, hoca gelen soruları çözüp anlatırken can kulağıyla dinlemişlerdi çünkü her bilgi bir artıydı. Bazı öğrenciler seçtikleri seçmeli derslere geçerken, içeri girmelerini gerektiğini söyleyen zil çalmıştı.

Jeju Highschool |TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin