* İnsan'ın Hayatı *

146 56 6
                                    


Merhabalar ben "insan"
çocukken veya küçükken hep ailem beni sevsin isterdim. sevilmek güzel bir şeydir. sevildiğini hissetmek daha da güzel bir şeydir. ailemin beni şimdilerde sevdiğini umuyorum. ama benim için bir anlam ifade etmiyor şu saatten sonra.

Küçüklüğünü onların beni sevmediğine inanarak geçirdim. tek istediğim annemin bir kere bana kocaman sarılmasıydı. veya küçükken bir kere ağladığımda yanıma gelip ne olduğunu sormasını isterdim. hiçbir zaman da gerçek olmadı bu isteğim.

Küçüklüğünü babaannemle geçirdim. yani babaannem baktı bana hep. annemle veya babamla büyümedim. babaannem vardı bir tek ve o benim için çok değerliydi. bir insan başka bir insanı ne kadar sevilebilirse onu o kadar çok seviyordum. kimse benim babaannemi sevdiğim kadar başka birini sevemezdi. çünkü babaannem bana sevgi ve ilgi gösteren tek kişiydi. bende sevgi ve ilgiye muhtaçtım.

Tek korkum babaannemin ölmesiydi. çünkü o ölürse tamamen yapayalnız kalacaktım. her gece dua ederdim onun ölmeyip 80-90 yıl yaşaması için.

Sonra babaannem çok ağır bir şekilde rahatsızlanmış. ve başka bir şehire gitmek zorunda kalmış. hayatınızda tek değer verdiğiniz ve tek değer gördüğünüz insanın birden bire gittiğini düşünün. ve bunu düşünürken küçücük bir çocuk olduğunuzu, neyin ne olduğunu bilmediğinizi ve ondan başka da size değer veren kimsenin olmadığını düşünün. babaannemin tedavi için başka bir şehire gittiğini anlayamayacak kadar küçüktüm.

Sonrası yok bende. babaannemin gitmesiyle tüm hafızamı resetlemişim. hiçbir şey hatırlamıyorum. sadece babaannemin bu olan şeylerden 9-10 yıl sonra bana anlattığı şeyleri biliyorum. o başka bir şehire gittiğinde mecburen annem ve babam da gitmiş onunla. ben kim bilir nerede kaldım, ne yaptım veya biri bana baktı mı? hiçbir şey hatırlamıyorum.

Babaannem sanırım 2 yıl sonra geri geldiğinde her tarafım morluklar içindeymiş. artık bana ne yaptılarsa babaannem yokken. delirmek üzereymişim babaannem böyle der hep. bana adımla seslendiğinde bağırıp kendimi yere atıyormuşum, ellerimi yüzüme kapatıyormuşum kimse beni görmesin diye. yemek yemezmişim, kimseyle konuşmazmışım, ağlayıp dururmuşum.

Babaannem bu durumdan çıkmam için çok uğraşmış. ve sadece o uğraşmış. yine babaannem dışında kimsenin umrunda değilmişim yani. babaannem biraz da olsa kurtarmış beni bu durumdan. çok uğraşmış ve birazda olsun kurtarabilmiş beni bu durumdan. o da olmasaydı ne yapardım bilmiyorum.

Babaannemi o kadar çok seviyordum ki onu üzen biri olduğunda veya en ufak biri dahi ona sesini yükseltse hemen öldürmek isterdim o kişiyi. babaannem benim için çok önemliydi ve o üzülürse ben ölürdüm.

Babaannemin çok iyi bir insan olduğunu düşünürdüm hep. dünyanın en iyi insanıydı benim için. tabii ki bir zamana kadar. kardeşim doğduğunda. daha doğrusu doğduktan birkaç yıl sonra. annem ve babam kardeşim için ölüp bitiyordu. şaşırmıştım çünkü bana hiç böyle şeyler yapmıyorlardı ve kardeşime ölüp bittiklerini gördüğümde anlam verememiştim. üstelik sadece annem ve babam değil, babaannem dahil tüm akrabalarım birden kardeşime yoğunlaştılar.

Annem-babam veya diğer akrabalarım benim için önemli değildi ama babaannem kardeşimle ilgilenmeye başlayınca kendimi kullanılmış hissettim. tabii ki kardeşimle ilgilenebilirdi bunda sıkıntı yoktu ama bana olan tüm ilgisini ve tüm sevgisini birden üzerimden çekti.

İşte o zamandan beri babaanneme karşı hiçbir şey hissetmiyorum. sadece bana biraz da olsun sevgi verdiği için, biraz da olsun o kendimi yerlere atmamdan, sürekli ağlamamdan beni kurtardığı için minnettarım. başka hiçbir şey yok. hiçbir şey. beni seven tek kişi olduğunu düşündüğüm, benim için çok önemli olan ve asla bırakmak istemediğim kişi birden bana olan tüm sevgisini ve ilgisini çekince ölmüşüm gibi bir şey oldu bana herhalde.

O andan itibaren tek başımaydım. duygularıma hiçbir insan cevap vermedi. ağladığımda hep tek başımaydım ve hep tek başıma toparlandım. kendi kendime gaz vererek.

Sonra ne mi oldu? kimsenin beni gerçekten sevemeyeceğini öğrendim. o yüzden biri bana beni sevdiğini, bana değer verdiğini söyleyince inanmıyorum. kimsenin benim sıkıntımı, dertlerimi önemsemeyeceğini öğrendim. kimseye bir şey anlatmamam gerektiğine karar verdim çünkü bu insanlara gereksiz yere yük oluyordu. ağlamanın zayıflık olduğunu öğrendim. çünkü ağladığımda ihtiyacım olan şey birinin bana her şeyin yolunda olduğunu söylemesiydi. bunun yerine kendi kendime ağladım hep ve kendi kendime ayağa kalktım. duygularımı başkalarından saklamam gerektiğini öğrendim. ve tüm bunların sonucunda en önemli şeyi öğrendim: duygusallık yalnızca acı veriyordu.

Duygularımı yavaş yavaş kapamaya başladım. tek tek hepsini yok ettim. en nihayetinde şimdi ki halime dönüştüm. kimseye kalbimi açmadım. kırılmamak için başkalarını kırdım durdum. ailemin bana yüklediği değersizlik duygusunu yok etmek için ego ve kibirime başvurdum. yerlerde olan özgüvenimi saklamak için diğer insanları aşağılayıp durdum. küçümsedim onları. değersiz hissetmelerini sağladım. bunların hiçbirini isteyerek yapmadım. çıkış yolları bunlar gibi gözüktü bana.

Annem ve babam kalbimde kapanmayacak bir yara açtı. her gün kanıyor bu yara. umursamıyorum çoğu zaman ama bazı zamanlar çok kanıyor. anne, bir kere bana gülümseyerek baksan bir kere oğlum desen şu anki halimden çok farklı olabilirdim. bir kere sarılmanı istedim ya. bir kere kardeşime baktığın gibi bana bak istedim. eğer bana biraz olsun sevgi vermiş olsaydın şu an bambaşka biri olabilirdim.

Egoist , kibirli, umursamaz demezdi insanlar bana. bende böyle olmazdım. birilerini sevebilirdim en azından. insanların birbirini sevmesi bana o kadar farklı geliyor ki. nasıl yani nasıl bir insan başka bir insanı sevebiliyor? annem ve babam yüzünden biri nasıl sevilir onu bile bilmiyorum. bende birilerini sevmek, birilerine değer vermek istedim ya. çok mu istemişim? herkes birini sevebiliyor. bir tek ben sevemiyorum. neden bir tek ben sevemiyorum?

İnsanlar bana baktıklarında zamanında çok acı çekmiş küçük bir çocuğun geldiği son nokta'yı görsünler istedim. ama onlar "egoist, umursamaz, manyak ya, deli, psikopat bu" demeyi tercih ettiler.

EMPATİME Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin