"Benim tatlı küçük Freyam, Love ile tanıştın mı?"
" Yine ne saçmalıyorsun Dahlia!"
"Yüzyıllar önce sana çocuğunun erkek olduğunu ve öldüğü hakkında yalan söyledim tatlı Freyam."
"NE!"
"Kızın Love ile tanış diyeceğim de siz zaten tanışıyorsunuz."
⚠Ha...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
1220/ Love
Ben ne yaptım! Yine kontrolümü kaybedip bir köydeki herkesi yok etmişim. Ellerim de ki masum insanların akan kanına bakmaya başladım. Ben gerçekten bir canavar mıyım?
Birden kafama yediğim darbeyle önümde ki kan gölüne dönmüş kanların üzerine yığılık bilincimi kaybettim.
Yüzüme yediğim tokatla kendime geldim. Sinirle bana tokat atan kişiye baktım. Bu cadıların lideri Sirex! Ağzımda ki kanı yere tükürüp "Beni mi özledin sürtük?" Dedim.
Sirex, alayla gülerek "Sonunda elime düştün Love!" Dedi. Gözlerimi devirip büyü yapmamı engelleyen ellerimde ki zincirleri ona göstererek "Buradan kurtulup hepinizi öldüreceğimi sende çok iyi biliyorsun!" Dedim.
Sirex, elimde ki zincileri tutup beni zorla ayağa kaldırarak "Sana süprizim var Love!" Dedi ve beni peşinden sürüklemeye başladı. Ateşin etrafında daire şekilde toplanan cadıları görünce gözlerimi devirdim.
Cadılar Sirex'in geçmesi için köşeye çekildiklerinde gördüğüm kişiyle yerimde dona kaldım. Freya? Sirex beni öne doğru ittiğinde dizlerimin üzerine düştüm.
Onu alevlerin arasına almışlardı! Sirex, şeytani bir şekilde gülmeye çalışarak "Süprizimi beğendim mi?" Dedi. Sinirle gözlerimi yumup tüm gücümü serbest bıraktım.
Gözlerimi açtığımda ellerim de ki zincirler toza dönüştü. Sahte bid gülümsemeyle ayağa kalkıp cadılara bakmaya başladığımda hepsinin aynı anda kafaları kopup yere düştü. Sirex'e dönüp elimi ona doğrultuğum da Freya yı saran alevler onu yakmaya başladı.
Arkama döndüğümde Freya, korkuyla "Nesin sen!" Dedi. Benden korkuyor. O da diğerleri gibi benim bir canavar olduğumu sanıyor. O da diğerleri gibi...
Cebimde ki küçük güç taşını çıkarıp ona atarak "Adım Love." Dedim ve arkama dönüp yürümeye başladım. Freya, arkamdan "Bu taş ne işe yarıyor?" Dedi. Yürümeye devam ederek "Gücünü iki katına çıkaran bir taş o sürtük!" Dedim.
(Taş)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Günümüz/Love
O gün diğerleri gibi olan bu kadını kuratarıp neden ona o taşı verdiğimi, neden şimdi bu aptal aile ile aynı sofrada olduğumu ve neden hala kalkıp gitmediğimi bilmiyorum.
Ortam oldukça sessiz. Sanırım benim gerçekten geleceğimi beklemiyorlardı. Onları bu tepkilerini anlıyorum çünkü bende kendimden bunu beklemiyordum. Elijah, "Adın sadece Love mi?" Dedi. Neden herkes bu aptal soruyu soruyor?
Ve evet onların adlarını biliyorum. İfadesiz bir şekilde "Sadece Love." Dedim. Kol, ciddi bir şekilde "Soyadın falan yok mu?" Dedi. Sinirle gözlerimi devirip "Sana ilk tanıştığımız zamanda söylediğim gibi yok!" Dedim.
Bunlar benimle kafa mı buluyor? Önümde ki kırmızı şampanya dan bir yudum alıp "Freya, artık beni neden buraya çağırdığını söyler misin?" Dedim. Söyle de kabul etmeyip kalkip gideyim!
Klaus, "Duyduğumuza göre Dahlia'yı durdurabilimişin." Dedi. Gözlerimi devirip "Konuşmaya devam edecek misiniz, yoksa beni delirtmek için teker teker mi konuşucaksınız?" Dedim. Beni sinirlendirmeye başlıyorlar ve ben sinirlenirsem kan dökmeden durmam!
Klaus, gözlerini devirip "Dahlia'yı durdurmanı istiyoruz." Dedi. Bir dakika o bana bunu dedi ve Hayley'in elimi mi tuttu? Ovv. Ayrıca Dahlia bunlardan ne istiyor ki? Alayla, "Bunu neden yapacak mışım?" Dedim. Oradan bakınca aptala falan mı benziyorum!
Freya, ona ilk ve son karşılaşmamızda verdiği taşı masanın üzerine koyup "Gücü ne kadar çok sevdiğini biliyorum." Dedi. Kaşlarımı çatarak "Ona ihtiyacım yok!" Dedim.
Freya, alayla "Sen sadece güç peşinde olan ve güç için her şeyi yok eden bir sosyopatsın Love." Dedi. Benim hakkımda bunları mı düşünüyor? Freya, konuşmaya devam ederek "Sen her zaman güce ihtiyac duyarsın!" Dedi.
Alayla, "Narsist'i sosyopat'a tercih ederim!" Dedim ve ciddi bir şekilde "O manyak sürtükle mi uğraşmamı istiyorsunuz?" Dedim ve ayağa kalktığımda herkes ayağa kalktı. Sinirle "Oradan bakınca bir aptala mı benziyorum! Asla ama asla Dahlia ile uğraşmam." Dedim ve arkama dönüp yürümeye başladım.
Görevliden çantamı alıp tam dış kapıdan çıkıyorduk ki Elijah, arkamdan "Love." Dedi. Gözlerimi devirip arkama döndüğümde Elijah, gülümseyerek "Konuşalım mı?" Dedi.
Elijah ile bir barda karşılıklı oturuyoruz. Gözlerimi devirip "Dinliyorum!" Dedim. Elijah, ciddi bir şekilde "Bize yardım edeceksin!" Dedi. Bunun için mi benimle konuşmak istedi! Alayla, "Bok yardım ederim!" Dedim ve çantamı elime alıp arkama döndüğümde Elijah, "Senin kim olduğunu biliyorum Love Mikaelson." Dedi. NE!
Kendime gelip Elijah'a dönerek alayla "Bir Mikaelson olduğumu nerden çıkardın?" Dedim. Elijah, ayağa kalkıp "Çünkü sen damarlarında bizim ailemizin ve annen Freya'ın kanını taşıyorsun. Bu seni bir Mikealson yapar!" Dedi.
Sinirle "Neyin peşindesin?" Dedim. Elijah, ciddi bir şekilde "Bize yardım edeceksin bende Freya'ya gerçekleri şimdilik söylemeyeceğim!" Dedi. Hızlıca sağ elimi ona doğrulttuğum da barmenin arkasında ki içki tezgahına fırlattım.
Herkes korkuyla kaçmaya başladığında bağırarak "BENI TEHDIT MI EDIYORSUN!" Dediğimde etrafımda ki herşey geriye doğru savruldu. Elijah, ayağa kalkıp üzerini düzelterek "Yarın akşama kadar vaktin var Love. Yarın akşama kadar eşyalarınla eve gelmezsen Freya herşeyi öğrenir!" Dedi.
Elimi ona doğrulttuğum da kalbinin yavaşça yerinden çıkması için hareket ettirerek "Seni burada öldürüp gideceğim!" Dedim. Elijah, acı içinde inliyerek "Yapmayacaksın!" Dediğinde elim titremeye başladı. Benim elim nasıl titrer! "Siktir!" Dedim ve Elijah'ın boynunu kırıp hızlıca bardan çıktım.
