"Benim tatlı küçük Freyam, Love ile tanıştın mı?"
" Yine ne saçmalıyorsun Dahlia!"
"Yüzyıllar önce sana çocuğunun erkek olduğunu ve öldüğü hakkında yalan söyledim tatlı Freyam."
"NE!"
"Kızın Love ile tanış diyeceğim de siz zaten tanışıyorsunuz."
⚠Ha...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Love
Ben nasıl bu lanet olası evin kapısına elimde ki bavullarla geldim? En son sinir krizi geçiriyordum.
~ 2 saat önce ~
Çığlık atarak etrafımda ki her şeyi güçlerimle paramparça ediyordum. Onlarda beni yargılayıp ithamlar da bulunacaklar!
Bilmediğim bir kasabada bilmediğim masum insanları öldürüyordum. En son on yıl önce böyle bir katliam yapmıştım.
Üzerimde ki kanlara bakarak rahatça derin nefes bir nefes almaya başladım. Ben bir canavarım. Yok etmekten başka hiçbirşey bilmeyen elini sürdüğü her şeyi yok eden bir canavar!
Çantamdan uzun zamandır içmediğim sigara paketimi çıkardım. İçinden bir dal sigara alıp güçlerimle sigarayı yakip ağzıma koydum.
Sigaranın zehirli dumanını içime çekip dışarıya üfleyerek kendi kendime "Neden ellerim titredi?" Dedim. Neden titredi? Polis sirenlerini duymaya başladığımda ağzımda ki sigarayı yere attım.
Sigarayı attığım yerden alevler yanmaya başladı. Gözlerimi devirip yavaşça kasabanın çıkışına doğru yürüdüğüm de alevler bütün kasabayı sarmaya başladı.
Bu ev pardon malikane neden şehrin tam ortasında? Gösteriş budalaları! Saat sabahın dördü ve bu benim umrumda değil. Şeytani bir gülümsemeyle evin pardon malikanenin ziline üst üste basmaya başladım.
Benimle oyum mu oynamak istiyorsun asil köken? Oynayalım! İstesem kapıyı açmam bir saniyemi almaz ama canım istemiyor. Kapı şiddetli bir şekilde açıldı.
Klaus, sinirle "Sen manyak mısın!" Diyerek kükredi. Omuzumu silkip onu iterek içeriye girip "Bavulları taşı sürtük!" Dedim. Herkes uykulu bir şekilde salona geldiğinde birden bir kaç bebek ağlama sesleri yükseldi. Bir dakika bebek ağlama sesi mi!
Aman tanrım Dahlia ilk doğan bebeği almak için mi onlarla uğraşıyordu! Sıçtım! Dahlia bu sefer belamın ırzına geçecek ama neyse Klaus, sinirli sesiyle arkamdan "Canına mı susadın!" Dedi.
Klaus'u duymamazlıktan gelip ellerimi havaya kaldırdığımda malikanedeki bütün kapalı perdeleri açıp sahte bir gülümsemeyle "Günaydın sürtükler!" Dedim ve ellerimi indirip kendimi tekli koltuğa attım.
