İhanet kapattığımız kapıların arkasındaki karanlık kadar yalnızdır. Eğer ihanet eden biz isek kapattığımız kapıların arkasın da yaşamaya mahkum oluruz. Karanlık düşler, baygınlık getiren yalnızlıklar ve en büyük korkumuzdur ihanet, beyine bir kere cemresi düştümü sarkıç dolu bir mağarada yürürüz, sarkıçlardan biri kalbe değene dek. Gururumuz kabul etmez ihaneti, vicuttan en kısa sürede atmaya çalışır ama beynimiz kalbimize öyle bir oyun oynar ki ne kadar unutmaya çalışırsak çalışalım daha çok hatırlarız. Müzik dinlerken, yemek yaparken, konuşurken, susarken, bir an da çıka gelir kapımıza. Anı ve anları canlandırır duygular, ihaneti tetikler yalnızlığımız. En tatli ihanet yalnızlığımıza yaptığımız ihanettir. Bir gün çiçekler gelir ayağımıza ihanet ederiz yalnızlığa, en büyük korkumuza. En çirkin ihanet ise aşk'tan yediğimiz ihanettir, severler sanırsın, çünkü öyle bir hediyeler le gelirki yanına, hayaller, umutlar, yaşanmamışlıklar ile. Kanarsın işte, sonra kana kana ararsın yalnızlığı. Keşkeler girer hayatına, keşke hiç olmasaydı dersin, bazen hep olsaydı dersin, duygu zenginliği yaşarsın geceler de, bir sigara yakarsın dumanın da yalnızlık. Mutluluk dervişi olursun, dudakların devrim yapmak ister tebessümlere, faşist bir ihanet öldürür umutlarını. Ülkü cesaretiyle kalkarsın ayağa bütün acılarını yumruklarsın, üstüne basa basa geçersin anıların, hatırla.. hatırla ki bir daha kimsenin sana ihanet etmesine izin verme. Gör.. gör ki bir daha aşk şarabıyla kör olmasın gözledin, ve oku.. oku ki bir daha asla ve asla unutma bu cümleleri..
