ᴛʀᴜᴇ ᴀʟᴘʜᴀ

9|Aklın , darağacıma takılı. Düşüncelerini idam etme vakti.

Deri sandalyede oturan sarı saçlı , alfa olduğunu düşündüğüm kişi istifini hiç bozmadan eklemlerini kıtlatıp ellerini masanın üstüne koydu.

Sinir bozucu sessizlikte odadaki herkesin başı önündeydi. Ben ve o hariç.

Eğer başımı önüme eğip ona saygımı ve itaatkârlığımı göstermemi bekliyorsa , bunu asla yapmayacaktım.

Başımı ona çevirip inadına meydan okurcasına gözlerine baktım. O zaten gözünü çekecek gibi durmuyordu ve ben de aynı şekilde bunu yapmayacaktım. Eğer gözlerimi kaçırıp , başımı öne eğersem bu en başında kendime yaptığım saygısızlık olurdu.

Sonunda sessizliği bozan o oldu.

"Hepiniz dışarıya , sen hariç."

Kalemin ucunu bana doğrultup, yüzünde sinsi bir ifadeyle bana bakıyordu.

Doğruyu söylemek gerekirse bakışları , duruşu ve mimikleri yüzünden onunla aynı ortamda yalnız kalmak içime ürperti getirmişti.

Bir sürü alfa ile dövüşüp birini öldüresiye dövdüm , iki tanesini de öldürüp vicdanım el vermediği için yeniden dirilttim.

Ama bu sefer , içimdeki his sadece canımı korumak için savaşmamı söylüyordu.

"Yeonjun , biliyorum üstüme vazife değil ama-"

"Chan. Üstüne vazife değilse tüm adamlarını topla ve defol. "

Yeonjun?

Choi ailesindeki , mutlak alfa yeonjun muydu karşımda duran kişi?

Odadaki tüm kurtlar , çıktıktan sonra ikimiz nihayet baş başa kalmıştık.

Tam konuşacağım sırada , kulağımı sıyırıp birkaç saç telimi de birlikte koparan kalem duvara saplanınca daha ne olduğunu kavrayamadan karın boşluğuma sert bir darbe yedim.

Acıyla yere düşüp nefes almaya çalışırken , ardı ardına tekmeler karnıma indikçe indi.

Nefes nefese kenara kayıp canımı zor kurtarırken alfanın pençeleri saniyeler önce kalktığım zemine saplandı.

Eğer tam vaktinde kalkmamış olsaydım o pençeler zemin yerine göğüs kafesimde olacaktı.

"Orospu çocuğu"

Küfürle yerden kalkıp bu sefer savunmadan saldırıya geçtim.

Kasıklarına sağlam bir tekme indirdikten sonra çenesine de bir yumruk geçirip saçlarına yapıştım.

Var gücümle kafasını tutup cam masaya indirdiğimde odayı onun kahkası doldurdu.

Kan içinde , kesilen yüzü saniyeler içinde iyileşmişti.

"Sandığım gibi , cesursun ama hesaba katmadığın bir şey var omega."

Sanki az önce hiç yüzüne yumruk indirmemişim gibi dağılan saçlarını düzeltti.

Ben ise nefes nefese sıradaki hamlesine karşı savunmaya geçmiştim.

"Hesaba katmadığın şey ne biliyor musun? Hadi tahmin et de bari biraz eğlenelim."

Bu piç kurusu adeta benimle dalga geçiyordu.

Az önce karın boşluğuma yediğim darbeden dolayı güçlükle nefes alıyordum ama o benim aksime yüz saat dövüşecek kadar dinçti.

"Dalga mı geçiyorsun piç kurusu!"

"Oyun oynamak istemiyorsun anladım... Ama ben oyun oynamak istiyorum o yüzden söylediğin kötü lafları görmezden gelerek sorumu bir beyefendi gibi yineliyorum. Hesaba katmadığın şey nedir?"