1|Benden kaç , birkaç hatırayla.

2K 152 167
                                    

Beomgyu'nun gözünden.

Bu dünya güçlü olanların kabul edildiği ve güçsüz olanların kaybettiği bir savaştan ibaretti. Bu zorluğu ailem gözlerimin önünde bir alfa sürüsü tarafından katledildiğinde tatmıştım. Sayıları oldukça fazlaydı ve hayatımda ilk kez gördüğüm alfa sürüsüydü.
Genelde sürülerin başında 1 veya 2 alfa olurken , o zamanki sürünün başında 20-30 tane alfa vardı.

Ne olduğunu ya da neden olduğunu bilmiyorum. Zorla evimize girip ilk baş annemle babamı öldürdüler. Ardından erkek kardeşime tecavüz edip ,zevk almak için onu acı içinde ve özellikle yavaş yavaş öldürdüler.
Olanları görmek istemedim. Yüreğimin bir parçasını orada katlederlerken henüz 7 yaşındaydım ve o görüntüleri görecek kadar cesur değildim. Onlara son kez bakacak kadar yürekli değildim. Ben daha çocuktum.
Aileme göre daha şanslı ve umudu olan bir çocuk. O olaydan sonra herkesin iyi ve kibar olduğunu düşündüğüm dünyamda yalnız başıma yaşadım.

Peki bu olay nasıl gerçekleşti?

Çocukluğun verdiği saflık duygusuyla tek hayalim ve amacım ailemden gördüğüm gibi çiftçi olmaktı. Büyüyüp onlara daha fazla yardım edebileceğim günü dört gözle bekliyordum.

Ta ki felaket gününe kadar.

Çiftliğimizin yanındaki oyun alanından eve döndükten sonra neler olacağını tahmin bile edemezdim. Evimiz çok kişinin yaşamadığı ormanlar ve yeşil alanlardan oluşan bir köydeydi. Gün çok iyi başlamıştı, beni her zaman oyunlarda geçen çocuklarla tabiri caizse oyun oynamaya çalışıyordum.

Annem o gün aşırı derecede meşguldü. Hasadı kendi başına halletmeye çalışıyordu babam ise tamamen ayrı bir dünyadaydı hem kendi arabasını tamir edip hemde inekleri beslemek zorundaydı. Erkek kardeşim benden 3 yaş büyüktü ve sürekli etrafta koşup bir şeyleri kırdığı için başı belaya girerdi. Ama o bundan oldukça zevk alıyordu.

Komşularımızın pirinç tarlası önündeki suyun içine düştüğümde üstüm başım rezil olmasına rağmen o sadece kahkahalar atardı. Abim kahkahalar ile gülerken ben ağlamaya başlardım , çünkü resmen çamurun içine batmış pantalonumla oradan çıkmak için savaş verirken küçük düşmüş hissederdim. Bu oldukça utanç verici bir olaydı. Pantolonum ise daha da çok çamur olurdu ve böyle devam ederdi. Tahmin edersiniz ki bu 7 yaşındaki bir çocuk için oldukça ağır bir psikolojik sorun. Çamur paranoyası.

İlk baş abim nefessiz gülse de ağlamam şiddetlendi ve yüzü aniden endişeli bir hâl aldı. Yanıma yaklaşıp çamurdan beni çıkardıktan sonra "Neden ağlıyorsun , ufak bir düşüş işte amma abarttın" dedi. Minik avuçlarıma baktı. Yara içinde kalmışlardı. Evet çamur zararlı bir madde değildi , çukur da çok derin olmadığı için düşüşüm çok büyük bir yaralanmaya yol açamazdı ama tenim oldukça hassastı. En ufak düşüşte kan içinde kalıyordum.

Biraz kaba bir şekilde yaralı olan elime dokununca sesim titreyerek "acıyor." dedim. Abimin yanında oldukça küçük ve ezik büzük bir yaratık olarak kalıyordum. Evet yaratık. İnsan gibi de değil çünkü aramızdaki fark gözle görülürdü. Omega olduğumdan dolayı böyleydi. Aslında ailem daha 1 yıl öncesinden benim omega olduğumu anlamıştı. Yetersiz beslenme , yorgun düşme , çabuk yaralanma vs. Gibi bariz belirtileri göstermeye başlamıştım.

"Sen çok zayıfsın , neden seni umursuyorum ki?"
"Çünkü beni seviyorsun" kibarca cevap verdiğimde abim sadece yüzünü buruşturmakla kalmıştı.
Nefretle karışık bir şekilde cevap verdi

"Sevgi çok kızsal bir terim".

Sırıttım. "yani beni seviyorsun?"
Çocukça bağırdı "Hayır, ben sadece...senin için endişeleniyorum."
"şimdi kulağa daha güzel geliyor değil mi?" Sadece gözlerimi kırpıştırmakla yetindim. Neden bu kadar sert davrandığını anlayamıyordum. Anlamakta da ısrar etmedim sanırım ikimiz için iyi olanı da kibar şekilde konuşmaktı.

ᴛʀᴜᴇ ᴀʟᴘʜᴀ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin