2

23 0 0
                                    

Karanlık odamda gece ışığımdan çıkan yıldız figürleri tavanımda güzel bir görüntü oluşturuyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Karanlık odamda gece ışığımdan çıkan yıldız figürleri tavanımda güzel bir görüntü oluşturuyordu.Yıldızlara doğru uzattığım bileğime baktım.Bileğimden başlayıp yukarı doğru uzuyordu.Ne olmuştu da ben kendimi öldürecek dereceye gelmiştim.Bu yanlışlıkla olan bir şey değildi aileme inanmıyordum bu benim yaptığım bir şeydi bazen hatırlamazssın ama hissedersin işte ben hissediyordum. Hatırlamıyorum ama hissediyorum bunu ben yapmıştım.Tek sorun kendimi öldürecek kadar ne yaşamıştım.

Yine içimi saran sıkıntı ile üzerimi bile değiştirmeden kuzu deseni olan pijamalarımla evden çıktım ve deniz kenarına doğru koşmaya başladım.Koşuyordum çünkü düşünmek istemiyordum.Koşuyordum çünkü düşmek istiyordum.Düşeyim de canım yansın istiyordum.

Deniz kenarına geldiğimde ev botlarımı bile çıkarmadan çıktığımı gördüm.Salakça kendime gülerken uzaktan gelen bağırış sesleriyle o tarafa döndüm ama beni ilgilendirmediğini düşünüp kumlara yattım.Koşmaktan acıyan kalbim.Nefes nefese kalmış vücudum ve titreyen dizlerim bana iyi gelmişti.En azından düşüncelerim biraz olsun dağılmıştı biraz olsun beynim susmuştu.Uzun süre yattım ama üşümekten neredeyse donacak olan vücudumun biraz olsun ısınması için yürümeye başaldım.

Adımlarımı atarken gözlerim etrafta değil ayaklarımdaydı ev botlarımda.Kumral saçlarım koşmaktan berbat halde olduğuna emindim ama onları bile düzeltmek için uğraşmadım.Altı aydır neredeyse dışarı çıkmam yasaktı ama şu son bir aydır bu kadar sıkmıyorlardı nedenini pek anlamasamda eskisi gibi hesap vermiyordum ya da sürekli biri beni bırakmak için işlerini ertelemiyordu.Kendim gidebileceğimi söylüyorlardı.

Yavaş yavş ilerledim ve o an ilk kez kafamı kaldırıp bakmak istedim.Size yemin ederim bütün yol boyunca bakmak istmedim ama o an sağ tarafıma bakmak o kadar çok istedim ki gözlerim ve vücudum beynimden habersiz o tarafa döndü.Biri yatıyordu yerde siyah pantolonu deri ceketi vardı yüzünü göremiyordum cenin pozisyonunda yatmıştı arkadan ne kadar üzgün durduğunu düşündüm ve yavaşça yanın yaklaştım deli cesareti işte yabancının yanına ne diye gidersin ama ben gittim.Hayatımın bir önemi kalmamışken ne olacağını düşünmeden o yabancının yanına gittim ve sizden sakladığım bir şey vardı cebimde bir kutu sigara vardı hepsinn üstünde üç harflik bir kelime yazıyordu.Acı...Ben sigarayı içerken hep acılarımı içermiş gibi içerdim eğer acılarımı içmek istemiyorsam o an içmezdim sigarayı benim için sigara acı içmek demekti.

"Acılarını içmek ister misin?" dedim yanına oturduğumda bir süre ses gelmediğinde omuzundan dürttüm."Ne var?" diye doğruldu olduğu yerden ve ilk kez o zaman yüzünü gördüm şaşkınlıkla ona bakarken yüzünün barbat halde olduğunu gördüm ama yine de iyi misin diye sormadım bu satte burada ise iyi değildir aynı benim gibi."Acılarını içmek ister misin?" dedim başta söylediğim sözü yenileyerek o da güldü "Acılarımı içmek istemiyorum Ben zaten acının ta kendisiyim." dedi "Eğer acı olsaydın şuan burada olmazdın." dedim ve devam ettim "Acılar böyle hüzünle bakmaz değil mi?" dedim "Acı hüzünlü bakar ama aslında üzgüm değildir sinirlidir ,kızgındır,biraz çok az da üzgün." dedi dedikleri bir anda ilgimi çekerken yaralı yüzüne baktım ve düşünmeden konuşmaya başladım "Eğer gerçekten acıysan beni öldürür müsün?" dedim gözleri bana döndü koyu ela gözleri ve "Eğer gerçekten acı olsaydım en son seni öldürürdüm." dedi şaşkın bakışlarım ona dönerken "Çünkü sen acının en büyük zevkisin ölüsün ama acı çekiyorsun." dedi bu dedikleri beni mest etmişti resmen.Sigara paktini uzattığımda içinden acı yazan sigaralardan bir tanesini aldı ve eliyle silebildiği kadar sildi acı yazısını ve ben de bu sırada çakmağı çıkardım aynı anda da "O zaman değsin acının dudakları bu güzel sigaraya." dedim ve çakmağı çaktım.

Yıldızların HatrınaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin