6.Bölüm:*

789 42 4
                                    

     Ertesi gün, annemin beni kaldırmasına gerek bile kalmamıştı. Çünkü dün olanlardan sonra gözüme bir gram bile uyku girmemişti. Okula gittim. Bu sefer okula geç kalmamıştım. Mutlu oluyordum. Ama dün bir insan öldürmüştüm. ‘’ Sonuçta kötü biriydi, cehennemlikti ’’ diye düşündüm içimden. Bunu düşününce bile yine sevinçliydim. Kendi kendime güldüm. Bir insan öldürdüm ama çok eğlenceliydi. Daha çok cehennemlik insan bulmak istiyordum. İşte o an bir şeyler değişti. Acıma duygum, kaybolmaya başlamıştı. Son ders bitti. Eve gidebilirdim. Artık kendimi zayıf hissetmiyordum. İçimden ‘’ bana sataşanlara dersini verebilirim ’’ diye düşündüm.

     Eve girdim. Annem bana ‘’ bugün nasıldın okulda? ’’ dedi. Benim için endişelendiğini biliyordum ama ‘’ ben çocuk değilim, bana çocukmuşum gibi davranmayı kes! ’’ dedim. Annemi kırmıştım. Ama acıma duygum giderek katılaştığı için, bunu hissedemiyordum. Akşam olmuştu. Televizyonda gezinirken, haberlere denk geldim. Haberlerde canlı olarak yayınlanan, bir banka soygunculuğu vardı. Banka soyguncuları içerideki güvenlik görevlisini rehin almıştı. O an mutlu hissettim. Çünkü tekrar cehennemlik kişilerle karşılaşacaktım. Bankaya gittim. Polisler içeri giremiyordu. Çünkü içeride rehine vardı. Ama tabi benim için bu geçerli değildi. Çatıya çıktım ve orda bir delik açtım. Aşağıya doğru atladım. O mesafeden normal bir insan atlasa en iyi ihtimal bütün kemikleri kırılırdı. Ama ben özeldim. İçeri baktım, dört tane soyguncu vardı. ‘’Bu işi hemen halledebilirim ’’ dedim kendime. Önce uzaktan bir tane soyguncuyu yaktım. Oradaki herkes şaşkınlıkla yanan soyguncuyu izledi. Acı içinde çığlık atıyordu. Soyguncunun kemikleri bile yanmıştı. 
Hepsi etrafına korkuyla bakmaya başladı. Soygunculardan biri panikleyerek ‘’ bu bir şaka olmalı, burada ne oluyor böyle! ‘’ diye bağırmaya başladı. Diğer bir soyguncu ise ‘’ Ayumu n…nerde? N…Nasıl? ‘’ diye kekelemeye başladı. Demek ki ölen soyguncunun ismi Ayumu idi. Diğer soyguncu, paniklemiş arkadaşlarına ‘’sessiz olun! Ne olduysa oldu, şimdi buna harcayacak zamanımız yok’’ dedi. Bir diğer soyguncuda ’’ Hiroaki bu kadar katı olma’’ dedi. Ben onları izlerken, kendi kendime ‘’neden hepsini birden yakmıyorum?‘’ diye düşündüm. Gülümseyerek karşılarına çıktım. Zaten hepsini öldürecektim, beni görmelerinin bir önemi yoktu. Karşılarına çıktım. Beni bir anda orada görünce şaşırdılar. Hiroaki dedikleri bana ‘’sadece bir çocukmuş, nasıl girdin sen bura-‘’ lafını bitiremeden diğer arkadaşı hemen lafa daldı ‘’Ayumu’yu sen mi öldürdün?‘’ diye sordu bana korkar bir vaziyette. Ben gülümseyerek ona şu cevabı verdim ‘’ Evet, ben öldürdüm, merak etme birazdan sen de onun yanında olacaksın‘’.

      Silahını çekerek bana ateş etti. Yere düştüm. Güvenlik görevlisi ateş eden soyguncuya ‘’o daha bir çocuktu sen bir katilsin ‘’ dedi. Ama tam o sırada ben ayağa kalktım. Herkes şaşkınlık içerisinde beni izliyordu. Ateş eden soyguncu tekrar ateş etmeye devam etti. Ama bana değen her kurşun sanki içimden geçiyormuş gibi beni etkilemiyordu. Ateş eden soyguncu bana ‘’sen i…insan d…değilsin’’ dedi korkuyla. Ben adama yaklaştım, adamın korkusu daha da büyüdü. Gözlerinin içine baktım ve ‘’yan‘’ dedim. O anda o soyguncu alevler içinde yanmaya başladı. Geriye iki soyguncu kalmıştı. Hiç uğraşmadan onların da işini bitirdim. Ama bir sorunum vardı. Güvenlik görevlisi beni görmüştü. Güvenlik görevlisine baktım. O şaşkınlık içerisinde tek kelime söyleyemedi. Adını sordum. O da zar zor cevap verdi ‘’adım Hitoshi Jin‘’ dedi. Ona bakarken adama şöyle dedim‘’ sen cehennemlik değilsin ama arkamda bir iz bırakamam‘’. Hitoshi ‘’dur lütfen! Bir ailem var, beni öldürme‘’ dedi. Hitoshi’ye arkamı dönerek ‘’yalvarmak en kötüsü‘’ dedim. Tekrar Hitoshi’ye döndüm ve onu alevler içinde yaktım. O zaman ilk kez masum birini öldürmüştüm.

ŞEYTANLA ANLAŞMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin