part 3

80 2 2
                                    

Yazarın Notu

açıkçasıi part 2yi geç yazdığımın farkındayım. fakat isteksizce yapıp kötü birşey yazmak istemiyorum. zorlama yaparak ne kadar güzel yapabilirim bilmiyorum.  neyseki artık canım yazmak istiyor. yazarken hem genişletilmiş evrenden* bişeyler okuyorum hemde yazıyorum hikayeyi. Fakat genişletilmiş evrenin zaman olarak neresinden yazmam gerektiğini bilmiyorum. sanırım brotherhood of darknesstan** önce olucak zaman olarak. zaten hikayemin çok okunacağını sanmıyorum. türkiyede pek nerd insan yok sonuçta :). sadece filmi izleyenlerin bile anlayabiliceği bir dille yazmak istiyorum.

*genişletilmiş evren= filmin dışında kalmış zamanı anlatan star wars yazı/roman/hikayelere denir
**brotherhood of darkness= nasıl anlatsam bilemiyorum ama en basit dille lord kaanın kurduğu bir çeşit sith temple gibi bişey. yani jedi gibi gençleri alıp bir sith gibi yetiştiriyorlardı sonradan darth bane bunu yıkıp 2 sith kuralını getiriyor. sadece filmleri izleyen arkadaşlar için yani sithler her zaman 2 kişi değillerdi, jediler gibi bir çok sith vardı zamanında.

/ Yazarın Notu

part 3

Koordinatlarda belirtilen yere inişe geçtim. Aklımda ailem vardı acaba onlara ne olmuştu, acaba yaşıyorlarmıydı? Gerçeği öğrenmeye korkuyordum ve onların nerde olabiliceğini araştırmayı reddettim. Ya katledildilerse yada açlıktan ölmüş olabilirlerdi. Belkide mutlu mesut yaşıyorlardı. Emin olduğum tek bişey varsa oda kendimdi. Eğer biri onlardan birinin canını yakmışsa ve bende bunu öğrenirsem o kişi sağ çıkmazdı. Düşündüğüm bu şeylerin Jedi koduna ters olduğunu farkedip bu tür düşünceleri kafamdan def ettim.

Duygu yoktur, barış vardır.
Cahillik yoktur, bilgi vardır.
Öfke  yoktur, huzur vardır.
Kaos yoktur, uyum vardır.
Ölüm yoktur, Güç vardır.

İçimde yolun başından beri garip bir his vardı sebepsizce. Bunu buraya gelmeme bağlıyordum.  Bir ölüm çubuğu yaktım ve düşünmeye başladım. Evet bu gezegende doğmuştum ama daha önce bu şehirde bulunmamıştım ayrıca mezarı şehrin neresinde olduğunu bilmiyordum. Sanırım bu sefer yerel halka inip sorucaktım. Hislerime güvenip ona göre tek başıma aramaya koyulurdum normalde ama bu sefer  çok farklı birşey hissediyordum. Daha önce yaşamadığım bir histi bu sanki izleniyo gibiydim. Ama olamazdı bu. Görevim jedi arşivinde kayıt edilmeyecekti. Konseyin haricinde bir tek ben biliyordum. Bu tür görevleri daha öncede yapmıştım ilk defa böyle şeyler hissediyordum. Şu andan itibaren izlediğimi varsayıp ona göre davranmam gerekiyordu. Stardust'ı direk şehir merkezine indirdim. Yerlilere sorarak en pislik barlardan birine girdim.

Bara girdiğimde içerde envai ırktan varlıklar vardı. Bar taburesine oturdum ve barmene baktım. Şaşırmıştım çünkü barmen falleen ırkındandı. Bu yeşil ve pullu ırkın mensubları genelde kendini diğer ırklardan üstün tutar ayrıca kendi ırklarıyla aynı isme sahip olan gezegenlerini pek terketmezlerdi. Sert bir içki söyleyip barmene bu civarı iyi bilen birinin olup olmadığını sordum. Bana bir weequay'ı gösterdi. Bunlardan pek haz etmiyordum. Galaksinin eşkiyaları gibi takılan hatta bir çok jedi'ı kaçıran tiplerdi bunlar. Yüzleri kırış kırış, kafasının arkasında at kuyruğu modelinde saçı olan bir hilkat garibesiydi. Yanına yaklaştım ve konuşmaya başladım;

+ Bana bu civarı bilen birisi lazım. fiyat önemli değil.
- Ödemeyi nasıl yapıcaksın?
+Aurodium ile.
Elimle bir parça gösterdim
- Peki benden ne istiyorsun?
+ Buralarda bi yerde eski antik bir mezar var, beni oraya götürmeni istiyorum hepsi bu. Hazırlan, seni burda bekliyor olacağım fazla oyalanma.

herşey "güçle" başladı.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin