1. Bölüm: İz

50.1K 1.9K 1.9K
                                    


Herkese iyi akşaaaamlar!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Herkese iyi akşaaaamlar!

Merhaba Bendis ve Mis kızlarım.

Nasılsınız?

İlk bölüm olduğu için biraz kısa oldu ama daha uzun bölümlerle sizlerle olacağız.

İyi okumalar.

Yorum yapmayı unutmayın.

Instagram: seymaamis

OH YANDAN YANDAN!

Adımlarım taştan yolda birikmiş su birikintilerini dağıtırken düşüncelerimden sıyrılmaya çalıştım. Kız kardeşimin ölümü beni her geçen gün daha çok yaralıyordu, bu yara bedenimde değil tam da kalbimin ortasındaydı. Bir acı düşünün. Var ama yok. Hissediyorsunuz ama sarabileceğiniz kadar gerçek değil.

Gerçekler ve yalanlar. Dünya tamamıyla yalanların üzerine kurulmuşken tek doğru bu düzeni alt edemez miydi? Ederdi.

Yer altına dönmek zorunda kalışımın sebebi kardeşimin öldürülüşü ve paramızın artık annemle beni geçindiremeyecek kadar azalışıydı.

Herkesin korktuğu, hatta hatırlamaktan bile çekindiği, zihninin en derinliklerinde bir kuyuya attığı bir anısı vardır. Ben o korkuları kuyuya değil denize attım.

İntikam hırsı tüm bedenime yayılmıştı. Tıpkı damarlarımda akan kan gibi... Hissedebiliyordum. Kendimi bildim bileli resmen benden bir parça haline gelmiş intikam benimle büyümüştü.

Köşeye döndüğümde aniden kendimi insan kalabalığının içinde buldum. İşlerine yetişmek adına sabahın bu saatinde evlerinden ayrılan insanlar hızlı adımlarla sağa sola koşturuyorlardı. Omuzuma defalarca çarpılmasına rağmen tepki vermedim. Taksim'deyken bunların yaşanması oldukça normaldi. Yeni yeni açılmaya başlayan gözde mağazalar ışıklarını yakarken sabahın karanlığı sessizce günü ardında bırakıyordu. Adımlarımı hızlandırarak meydandaki bara doğru yürüdüm.

Dudaklarımın arasına sıkıştırdığım sigaradan yarıda olmasına rağmen son bir kez uzun bir nefes aldım. Sigarayı daha zehirli dumanını üflemeden yere atıp topuğumla ezerken barın kapısına yöneldim.

Barın kapısının iki yanında duran orta yaşlı adamları gördüğümde onları inceledim. İkisinin de seyrek saçları ve resmi takım elbiselerinin ceketlerinin iki ucu bir birbirine varmayacak kadar sportif vücutları vardı. Ben onları incelerken adımlarım beni çoktan kapıya taşımıştı.

Geçmişimle yüzleşmeye hazır mıydım?

Denize attığım tüm kötü anıları hırçın bir dalganın yüzüme vuracak oluşunu bile bile aralı kapıdan içeri adımımı attığımda birden birinin göğsümden beni ittirmesiyle kendimi geriye sendelerken buldum.

İNTİKAMIN İZLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin