Çakmağı çaktım ve alev. Yine aynı sahne. Ryan ve ben farklı araçlarda arkanızda polis sürüsü tepemizde helikopter. Ama bu sefer sadece kaçmayacağız. Bizim de silahlarımız var. Arka koltuktan bir silah aldım. Pekte yabancısı olduğum bir şey değil. Silahı arabanın camından çıkardım ve arkaya doğru ateş etmeye başladım. Silahımın mermisi bitince bu sefer Ryan ateş atmaya başladı. Hem arkamızdaki araçlar hem de helikopterden ateş ediliyordu. İkinci silahımın mermisinde bitince silahı arka koltuğa atıp önüme döndüm. Önüme dönmemle frene basmam bir oldu. Sıkışmıştık. Ani fren yüzünden araba takla attı. Tepe takmak asılı kaldım. Hemen arabadan çıktım ve koşmaya başladım. Ryan arabasıyla yanımda durdu. Kapıyı açıp " hadi atla gitmemiz gerek" dedi. Ama eğer onunla gidersem bizi tekrar takip ederler ve sığınakta kaldığımızı anlarlar. Bu riski göze alamam. Ryan'a " Ryan git" dedim. Şaşkın bir ifadeyle " ne? Seni burda bırakamam hadi atla gitmemiz gerek Mary" dedi. " Ben halledebilirim. Git şimdi" dedim. Arkamızdan gelen araçlar çok yaklaşmıştı. Ryan en sonunda beni dinledi ve bir ara sokağa girip hızla uzaklaştı. Polis araçları önümde durunca ellerimi kaldırdım. Yanıma gelip bana kelepçe taktılar ve polis aracına bindirildim. Yakalandım.
•*•*•**•*•*•*•*•*•*•*•*•*•*•*•*•*•*•*•*•
Polis merkezindeyim ve bir koltukta oturuyorum. Ama şu var ki bu koltuğa oturduğundan beri buranın en yetkili konumundaki kişisi bana göz dikmiş durumda. Hani derler ya gelecekte her şey çok güzel ve farklı olacak diye. Güzel olma kısmı yalan. Ama farklı olma kısmı doğru. Artık insanlar dahada iğrenç. Erkekler en üst düzeyde piç. Ahh ben size hangi yılda olduğumuzdan bahsetmedim. Yıl 2034. Dünya artık yaşanılmaz bir yer. Buzullar tamamen eridi ve pek çok şehir, ülke sular altında kaldı. Kara oranı 1/4 iken artık 1/8. Yani gelecek sizin düşündüğünüz gibi güzel değil. Mesela eğer bir erkeğe yanlışlıkla gülümserseniz bu onu benimle yatar mısın teklifi gibi bir şey olarak algılayabilir. Neyse en sonunda " yetkili kişi" beklediğim şeyi yaptı. Sorguya onun odasında gireceğim ve sorguda sadece o olacak. Beni o adamın odasına götürdüler ,kelepçeleri açtılar ve odadan çıktılar. Adam yanıma geldi ve ellerini beline koyup kendine çekti. Ahh şu an bi yumruk patlatasım var şu adama ama o benim burdan çıkış biletim. Sakin olmaya çalıştım ve hafifçe gülümsedim. İyice beni kendi vücuduna yapıştırırken " seni neden buraya getirdiler tatlım" dedi. O tatlımı alıp senin götüne sokacaklar ama çıkış biletimsin diye düşündüm ve tiki kız sesiyle " ben dışarda geziyordum. Neden buraya getirildim bilmiyorum" dedim. Ellerini belimden kalçalarıma doğru kaydırarak " bu kötülüğü sana nasıl yaptılar" dedi. Kalçalarımdaki ellerini alıp onun götüne sokmayı ne kadar istesemde zoraki bir gülümsemeyle " beni burdan çıkarır mısın?" diye sordum. Pis bir sırıtışla " tek bir şartla beninle olursan seni bırakırım" dedi. Piç herif. " tamam" dedim. Tekrar kelepçeleri elime taktı ve birlikte polis merkezinden çıktık. Onun olduğunu tahmin ettiğim bir arabaya bindik ve kelepçelerimi açtı. Yarım saat sonra onun evinin önünde durduk. Birlikte içeri girdik ve yatak odasına gittik. Beni yatağa itti ve üzerime abandı. Ama hemen sıyrıldım ve " önce bir şeyler içseydik dilim damağım kurudu" dedim. Tekrar sırıttı ve mutfağa doğru ilerledi. Bende peşinden gittim. O içecek hazırlarken kenarda duran bıçağı alıp arkama sakladım. Elinde iki kadehle önüme geldi ve kadehi bana uzattı. Ben yudum yudum içerken o tek dikişte içti ve yine beni kendi vücuduna yapıştırdı. Kadehi tezgaha bıraktım ve çaktırmadan bıçağı elime aldım. Ellerimi boynuna doladım burnunu boynumda hissettiğimde hiç düşünmeden bıçağı sırtına sapladım ve onu ittim. Biraz sendeledi ama yere düşmedi. Karnına bir tekme attım ve diz üstü yere çöktürdüm. Biraz etrafa bakındım. Kenarda bir alet çantası vardı. Alet çantasının yanına gittim. Bir tane çivi ve çekiç aldım. Tekrar adamın yanına gittim. Bu ona çok acı verecek. Sol elini arkasındaki tezgah dolaplarından birine dayadım ve çiviyi eliyle birlikte dolap kapağına çaktım. Çok fazla bağırdı ve bağırmaya geçen ediyor. İçeri gittim. Bir tane susturucu ve bir silahla geri döndüm. Susturuculu silaha taktım ve adama anlından vurdum. Silahı beline soktum. Arabasının anahtarını aldım ve evden çıktım. Dışarı çıktım ve arabayı çalıştırıp evden uzaklaştım. Hızla tepeye doğru sürdüm. Tepeye gelince Hollie'yi aradım. Ryan'a tepeye gelmesi gerektiğini söyledim ve telefonu kapattım. 15-20 dakika sonra Ryan çaldığımız ikinci arabayla tepeye geldi. Çok endişeli görünüyordu. Olan bitenleri anlattım. Sonrada o piç herifin arabasının plakalarını döküp kırdık ve arabayı tepenin kayalık tarafından aşağı ittik. Sonrada Ryan ile arabaya bindik. Arabayı çalıştırmayınca Ryan'a baktım. Bir süre direksiyonda parmaklarıyla ritim tuttu ve bir anda beni dudağımdan öptü. Ne olduğunu anlamamıştım ama bu çok tatlı bir öpücük olmuştu. Kendimi gülmemek için zor tutarken Ryan arabayı çalıştırdı. Bir süre sessizce arabayı sürdü ve nihayet konuşmaya başladı. " bir sevgili bulmamı sen söyledin" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYAT OKULU : KATİLLİK MESLEĞİ
AventuraEğer psikolojiniz çabuk bozuluyorsa bu hikayeyi okumayın. + 13 içerir. Olumsuzluk içerir. Kan gibi şeylerden tiksineler için değildir. Gerçek hikayeler ve birazda fen bilgisi içerir Böyle biri olmayı ben istemedim. Beni onlar bu hale getirdi. Ama iç...