"Bu yüzden bu denklemde x, y ile aynı çıkar. Anlaşıldı mı?" Kaşlarımı çattım. Anlamamıştım. Ben anlamadığım soruların hiçbirini sormazdım. Kendim yapmaya çalışırdım ama bu sefer olmazdı. Yutkundum ve buruşmuş yüz ifademle elimi kaldırdım. Nedense içimi bir korku kaplamıştı. Yavaşça kaldırdığım elimi farketmedi. Boğazımı temizledim ve ona seslendim.
"Bay Clifford?" Cılız çıkan sesimi duyup sınıfa döndü. Dudaklarını birbirine yapıştırmıştı. Gözleri beni bulduğunda kaşlarını çattı. Yüzünde bir gülümseme oldu.
"Bayan Therman! Demek yaşadığınızı bize kanıtlamak istediniz." Tüm sınıf söylediklerine gülerken yutkundum. Derin ama titrek bir nefes aldım. Tekrar boğazımı temizledim ve konuştum.
"Ben, anlayamadım efendim." Dudağının bir kenarı havaya kalktı. Elini saçlarına götürüp karıştırdı. Bu hareketi beni nedendizce rahatsız etmişti. Kolumu uzattım. Rahatsız olduğumda genelde kolumu gererdim. Gözleri kollarıma kaydı ama sonra tekrar yüzüme baktı.
"Tahtaya gelmeye ne dersiniz?" Tekrardan yutkundum. Kafamı hayır anlamında salladım. "Bir soru değildi. Tahtaya gel, Jennifer."
Adım dudaklarından döküldüğünde derin bir nefes aldım. Terleyen ellerimi eteğime silerek yavaşça ayağa kalktım. Kalkınca eteğimin arkasını düzelttim. Bu etek gittikçe kısalıyordu. Hayır, kıvırmıyordum da. Cidden kısalmıştı. Yeni bir etek almam gerekiyordu. Ellerimi kazağımın sonuna getirdin ve kazağımı çekiştirdim. Bay Clifford'ın önünde durduğumda tekrar bana döndü. Kalemi bana uzattı ve gözlerime baktı.
"Hadi, dene bakalım."
"Yapamam." Kalem olan elimi tuttu. Elleri yumuşak ve sıcaktı. Bu hareketiyle tekrar yutkundumve kolumu belime sürttüm. Gözleri tekrardan koluma kaydığında kaşlarını çattı ve geri çekildi. Rahatsız olduğumu anlamış mıydı? Neden rahatsız oluyordum ki? Yanlış mı anlamıştı yoksa?
Kaşlarını kaldırdı ve soruyu gösterdi. Tuttuğum nefesimi bıraktım ve soruya döndüm. Elimi uzattım ve bildiğim, anladığım kadarını yaptım. Sorunun devamını getiremiyordum. Cidden sinirimi bozmuştu soru. Sessizce ofladım ve kolumu yeniden belime sürttüm.
"Eşitlemeyi dene."
Bay Clifford'ın dediğini yaptım ama olmuyordu. Terliyordum. Rezil oluyormuş gibi hissettim. Herkes arkamda beni izliyordu ve ben hiçbir bok yapamıyordum. Lanet olsun!
"Jenni-" Çalan zilin sesiyle adım yarım kaldı. Sınıf hareketlendiğinde ben sabit kaldım. Çünkü Bay Clifford beni izliyordu ve çok dikkatliydi. Gözleri yüzümün her yerinde gezdi ve dudaklarımda durdu. Kolumu tekrardan belime sürttüğümda bakışları koluma kaydı. Ardından tekrar yüzüme baktı ve sonra masasına ilerleyip çantasını aldı. Sınıftan çıkmadan önce arkamdan kulağıma eğildi.
"Cezalısınız, Bayan Therman."
okuyun canlarım, okuyun♡
