Kubbealtı Sihirbazlık Okulu, 1930 yılında açılmış olan ve Anadolu'nun dört bir yanından büyücü ve cadıları kabul eden bir sihirbazlık okuludur.
. DEVAM ETMİYOR
ama çok güzel olduğu için yayında
Anadolu'ya gelmiş üç farklı kültürün üç farklı meyvesi olarak Kubbealtı'nda üç farklı ev oluşmuştur.
. . .
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
M İ Ğ F E R E V İ
şifacılar ve savaşçılar
Şüphesiz Anadolu'ya gelen en eski gelenektir. Kurucuları Orta Asya'nın şamanlarına uzanır. Özellikle şifa ve koruma büyülerinde gelişmiş olan Miğfer'ler aynı zamanda müzik alanında başarılı sanatçılar çıkarmışlardır.
I. Dünya Savaşı ile birlikte, kökenlerinin Orta Asya'ya kadar uzandığı bilinen bir avuç safkan aile kalmıştır. Bunlar Karademir'ler, Gökmen'ler, Çepni'ler, Kartal'lar ve Karahan'lardır. Her ne kadar safkan kalmaya özen gösterseler de büyü-dışı olup da büyü gücüne sahip olmuş kişileri küçük görmezler.
Etimolojik olarak isimlerini 'türk' kelimesinden alırlar.
Karakter olarak gözüpek, empatisi yüksek, kolay organize olabilen, savunmacı insanlar olarak bilinirler.
Bina simgeleri miğfer şeklindedir. Ayrıca mavi renk ile temsil edilirler.
. . .
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
A N K A E V İ
kahinler ve bilginler
Anadolu'ya, 1000'li yılların sonunda, Orta Doğu'dan gelmişlerdir. Özellikle İran ve Arap geleneklerinden etkilenmişlerdir. Çoğu kahin bu evden çıkmakla birlikte bu eve mensup öğrencilerin çoğu kehanet alanında iyidir. Aynı zamanda astronomi de iyi oldukları bir alandır.
Kan saflığına en az önem veren ev onlardır. İnsanları kademe kademe ayırmaktan hoşlanmamalarının yanı sıra, bunu sadece bilgi yetkinliği açısından bakarak yaparlar. Bilinen iki tane safkan aileleri kalmıştır. Bunlar da Gökbulut'lar ve Yadigar'lardır.
Etimolojik olarak Pers ve Doğu kültürlerinde, diğer adı Simurg olan bir kuşa dayanır isimleri. Anka kuşu, bilgeliği ile bilinir. Bu nedenle evin ismini olarak bunu seçmişlerdir.
Karakter olarak, bilgelikleriyle ve ısrarcı yapılarıyla öne çıkarlar. Zeki, çalışkan, hayalperest ve idealist insanlardır. Aynı zamanda pes etmek lügatlerinde yoktur.
Bina simgeleri ateş renginde bir ankadır. Kırmızı renk ile temsil edilirler.
. . .
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
L A L E E V İ
yöneticiler ve tüccarlar
Osmanlı'nın duraklama döneminden sonra ortaya çıkmış olan bu kültür köklerini Avrupa'dan alır. Özellikle Lale Devri sıralarında gelişme gösterirler ve sistemleşirler. Çoğunlukla bu kültürü benimseyen büyücüler İstanbul'da yaşayan, varlıklı büyücülerden çıkmıştır. Batı'dan Biçim Değiştirme ve Tılsım büyülerini anadoluya getirmişlerdir.
İstanbul'un burjuva kesiminden çıkmalarıyla birlikte, varlıklı aileler tarafından yayılan bu kültür, üç ev arasında kan saflığına en çok önem veren evdir. Bunun nedeni elbette burjuva kesimlerinin yüzyıllar boyunca halktan bağımsız yaşamalarından kaynaklanır. Altındal'lar, Parlak'lar, Haznedar'lar, Veziroğlu'lar, Enderun'lar, Sancaktar'lar bu geleneğe mensup ailelerdir.
Etimolojik olarak isimlerini Lale Devri'nden alırlar.
Karakterleri çoğunlukla estetik meraklısı, hırslı ve özgüveni yüksektir. Aynı zamanda sabırlı, girişken ve becerikli insanlardır.
Bina simgeleri altın laledir. Sarı renk ile temsil edilirler.
. . .
Aslında akşam atacaktım bu bölümü fakat ilk bölümde çoğu kişi evinin hangisi olduğu konusunda kararsız kalınca dayanamadım...
ekleme: bina yerleşimi büyücülerin kanlarında taşıdıkları güce göre yapılmaktadır. çoğunlukla aynı aileden gelen büyücüler aynı eve seçilse de tamamen farklı da olabilir. köken bu noktada bir öneme sahip değildir.
AYRICA
safkan: büyücü aileden köken alıp aynı zamanda büyücüne sahip bireyler.
melez: ebeveynlerinden biri büyücü aileden gelen ve büyü gücüne sahip bireyler.
