Hapşırarak indiğim son basamaklardan sonra kantine girmiştim. Dört gün olmuştu ve hala tam olarak iyileşememiştim.
Bir çocuğun arkasına geçip sıramı beklerken kantine göz gezdirmiştim. Tanıdığım birçok insan buradaydı. Sıra bana gelince kahve istediğimi söylemiş ve beklemeye başlamıştım. Bu sırada bana yaklaşan bedeni gördüğümde gülümsemiştim.
"Günaydın bebeğim."
"Günaydın Jimin-ah."
Yanağıma öpücük kondurmuş ve müdür yardımcısıyla konuşmak için gitmişti. Bu sırada olan kahvemi alıp boş masalardan birine geçmiştim. İlk dersim boş olduğu için kantine inmiş ve sıcak şeyler içmenin iyi geleceğini düşünmüştüm. Jimin'se büyük ihtimal yine uyuyakaldığı için geç kalmış ve nöbetçi hoca çoktan yoklamayı alıp kendi dersine gitmişti. Bu yüzden müdür yardımcısıyla konuşup sildirmeyi düşünüyordu.
Etrafta gözlerimi gezdirerek kahvemden yudumlarken telefonum cebimde titremişti. Çıkarıp baktığımda gelen bildirimlere bakmıştım. Çoğu sınıf grubunda konuşulan bomboş şeylerdi. Sadece görüldü atıp diğer bildirimlere bakmıştım.
Bu sırada gözüme çarpan bildirimle birlikte dudaklarım hafifçe iki yana gerilmişti.
jngkook.jeon:
Günaydın
Umarım bugün okula geliyorsundurbyun._min:
Geldim
Kantindeyimjngkook.jeon:
GeliyorumGözlerim irileştiğinde başımı kaldırmıştım. Geliyorum mu yazmıştı o? Niye geliyordu?
byun._min:
Dersin yok mu senin?Bir süre yanıt vermesini beklemiştim ama hiçbir şekilde cevap vermemişti. Yaklaşık 5 dakikanın içinde kantine giren bedenini gördüğümde yutkunmuştum.
Harbiden gelmişti yahu.
Karşıma gelip oturduğunda gülümsüyordu. Bense sadece ona bakıyordum.
"Selam."
"Selam." Gözlerimi hiç ayırmadan ona bakarken güldüğünü duymuştum.
"Nasılsın?"
"İyiyim, sen?"
"Bende iyiyim." Diyerek cevap verdiğinde başımı sallamıştım. Kahve bardağıma bakmış ardından sırıtmıştı.
Kaşlarımı çattığımda neden güldüğünü merak etmiştim.
Aniden kalkmış ve kantindeki büfeye ilerlemişti. Bir şeyler söyleyip geri dönmüştü. Yine karşıma oturduğunda hala ona bakıyordum.
"Birazdan gelirler."
"Kimler?"
"Görürsün."
Bir süre sonra büfedeki abla elinde tepsiyle geldiğinde kaşlarım havalanmıştı. Kahvaltılık dolu tepsiyi önüme boşaltıp kahvemi almıştı ve onun yerine kokusundan anladığım nane limonu koymuştu.
"Kahvem?" Herhangi bir yanıt vermeyip geri döndüğünde arkasından bakakalmıştım. Para vermiştim ben ona yahu.
"Kahveyi bırak ve kahvaltı yap."
"Ama o benimdi."
"Şu an hastasın ve kafein dolu bir şeyi içmek seni iyi yapmayacak. Bunları ye ve onu da iç."
Sinirle ona baktığım sırada doğrulmuş ve bana doğru eğilmişti.
"Merak etme ben sana kahve alacağım."
Ꮼ
Yayımlanma tarihi: 24.06.2020
Düzenlenme tarihi: 19.03.2022
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kantindeki Kahve || jjk
Fanfic[Tamamlandı] Byun Min Soo adındaki genç kız, bir gün yanlışıkla genç oğlan Jeon Jungkook'un üzerine kahve döker. Kızın ondan, yüzden fazla özür dilemesine karşı sadece ona hakaret eden Jungkook ve o hakaretleri başı eğik dinleyen ama bir süre sonra...