Geri Geleceğim
Dün gece anlamıştım duygularımı, Jimin'e karşı neler hissettiğimi. Beslediğim duygulardan emindim fakat bu kadar kısa bir sürede olması ister istemez ikileme düşürüyordu insanı. Ya sadece yanılgıdan başka bir şey değilse?
Aklımda deli divane olmuş sorulardan büyükbabamın bana seslenmesi ile kurtuldum.
"Jenjen'im, benim fırından poğaçaları çıkarmam gerekiyor, kafenin önünü süpürebilir misin?"
Dediklerini onayladıktan sonra kasadan ayrılıp kapının arkasındaki süpürgeyi aldım ve dışarıya çıkıp yerleri süpürmeye başladım. Aniden gözümün önünde beliren bir çift ayakkabı ile hızla kafamı kaldırdım ve karşımdaki bedene baktım.
Gelen Jimin'di, onu görmemle yüzüme hemen bir gülümseme kondurdum.
"Gelmişsin."
"Geldim."
Bir süre sadece öylece birbirimize baktığımızda durumun tuhaflığını farkedip kapının önünden çekildim ve içeri geçmesini söyledim. Ardından ben de kalan işimi bitirip içeriye geçtikten sonra yanına ilerledim.
"Neden gelmiştin?"
Hafifçe gülümseyip montunun cebinden iki bilet çıkarıp salladı.
"Seni görmek istedim, elimde iki tane konser bileti var bu akşam için. Benimle gelir misin?"
Şaşkınlıkla gözlerimi kırpıştırıp bir Jimin'e bir de elinde salladığı biletlere bakıyordum.
"Yani, ben bilemedim şimdi. Burada yapacağım işler var biliyorsun, büyükbabamın yardıma ihtiyacı olacaktır."
Jimin başını anladım dermişçesine aşağı yukarı salladı ve tekrardan konuşmak için dudaklarını araladı.
"Benim için sorun yok, beklerim ben. Hatta size yardım ederim böylece daha çabuk biter."
Umutsuzca kafamı iki yana salladım.
"Bunu inan istemezsin."
"Hiçte bile. Hem benim neyim eksik?"
Hızlıca ayağa kalkıp etrafa bakınmaya başladı ardından yarım kalan cümlesini tamamlamak için tekrar konuşmaya başladı.
"Önlükler nerede? Bugün ben de burada bir çalışan olduğum için önlük giyme hakkım vardır herhalde?"
Jimin'in bu haline gülmeden edemedim ve kasanın yanındaki askılığı gösterdim. Beni başıyla onayladıktan sonra hemen askılığa gidip boynuna bir önlük geçirdi ve ardından tekrar yanıma adımladı.
"Ee, patron nereden başlıyoruz?"
Bu haline haline kıkırdamadan edememiştim.
"Şimdi ilk önce masaların tozunu almamız lazım, ben sana mutfaktan bez getireceğim sende güzelce masaları silmeye başlayacaksın."