Tutulmayan Sözler
Jimin gideli iki yılı geçmişti. Daha doğrusu bana geleceğini söyleyip söz verdikten sonra bir daha ona hiçbir yerden ulaşamamamın üstünden iki yıl geçmişti. Merak ediyor muydum? Elbette, hem de deliler gibi. 'Acaba ona bir şey mi oldu, o iyi mi?' düşüncesi var ya, işte o lanet olası düşünce içimi yiyip yiyip bitiriyordu, yok ediyordu beni.
O, gittiğinden beri her gece durmaksızın yağmur misali akıp giden gözyaşlarım, kör ediyordu beni. Geceleri gözlerimi gram uyku girmiyor, geçirdiğimiz o güzel iki gün boyunca yaşadıklarımız beynimi tırmıklıyordu adeta ve benim kalbimde tuttuğum sözleri saklamak düşündüğümden daha zor, daha acı verici bir hale gelmeye başladı.
Bugün Chaeyoung ile Kore'ye dönüyordum. Chaeyoung'un bir erkek arkadaşı olduğu için ona daha yakın olmak istiyordu. Doğal olarak onun okuduğu o güzel ve ihtişamlı üniversiteye nakil aldırmıştık.
"Jenjen, benim bavulum hazır, sen işlerini hallettin mi?"
Her zamanki gibi epey yoğun düşüncelere daldığımdan olsa gerek onu duymamıştım. Chae, elindeki sırt çantasını yatağın kenarına koyup yanıma geldi. Bu halime artık alışmıştı fakat beni böyle görmek yine de endişendiriyordu, onu anlayabiliyordum.
"Jennie, iyi misin güzelim?"
Yüzüme yalandan bir gülümseme yerleştirip bakışlarımı yüzüne çevirdim.
"İyiyim Rosie, sadece dalmışım."
Kafasını aşağı yukarı sallayıp saçlarıma bir öpücük kondurduktan sonra yanımdan ayrıldı ve diğer eşyalarını toplamaya başladı. Bu sırada ben de bavuluma gerekli eşyaları koyup kapatmakla uğraşıyordum.
İkimiz de nihayet eşyalarımızı toparladığımızda evden çıktık ve havaalanına gitmek üzere bir taksi çevirdik.
Taksiye bindiğimizden havaalanına kadar olan süre zarfında ikimizde konuşmamıştık. Oldukça sessiz geçen yolculuğun ardından istediğimiz yere vardığımızda taksiden indik ve bagajdan bavullarımızı alıp havaalanına giriş yaptık.
Uçağımızın kalkmasına henüz bir saat kadar vardı ve ben Kore'ye gidip gitmeme konusunda hâlâ kararsızdım. O an aklıma aniden bir soru gelmesiyle kafamı hızlıca Chaeyoung'a çevirdim ve aklımdan geçenleri mırıldanmaya başladım.
"Chae, ya biz gittiğimizde Jimin buraya dönerse."
Chaeyoung karşılaştığı soru ile gözlerini devirmiş ve destek verircesine iki elini de omuzlarıma yerleştirmişti.