"Hassiktir."
Dediğim anda Jimin dirseğiyle dürtmüştü beni. Sınıfa yanlışlıkla bir manken gelmişti. Yürüyüşü, duruşu, bakışları, yüzü...Tam kelimeyle tapılası biri gibi duruyordu.
Sınıfın kapısını açıp kimsenin yüzüne bakmadan sınıfın ortasına geçip saçlarını arkaya atarak sınıfı süzmeye başlamıştı. Her detayını merakla süzerken hipnotize olmuş gibi sallanan küpesine bakıyordum. Neredeyse ayakta boşalacaktım.
Sınıfı süzdükten sonra öğretmen masasının üstüne oturarak boğazını temizleyip konuştu.
"taehyung. Adım Kim Taehyung. Yeni müzik öğretmeniniz. Size ders anlatmak gibi bir yanlış yapmayacağım, kafanıza göre takılın. Çokta meraklı olduğunuz bir ders değil, gözlerinizde o ışığı göremiyorum. Şimdi, ne haliniz varsa görün."
Sesi...Fazla seskiydi. Herkes yerine oturmuştu ama ben ayakta durmuş onu izliyordum. Popoma yediğim şaplakla Jimin'e doğru döndüm. Kendimi toparlayıp yerime oturdum.
"Neden böyle düşünmüştü ki? Bence herkes müzik dersine düşkündür."
Jimin mala bakar gibi bana bakarken "şu sınıfa bak bakayım, ders dinlemek ister gibi bir havası var mı hm?" demişti. Sınıfta gözlerimi gezdirdiğimde herkes memnun bir şekilde kendi halinde takılıyordu.Jimin, Yoonginin yanına fingirdemeye gittiğinde tek başıma kalmıştım. Öğretmen masasına yakın boş bir sıra vardı. Okul gitarını elime alıp oraya geçip oturdum. İki elimi de yanağıma koyarak dirseğimi sıraya koymuştum. Herkes arkadaşlarıyla dedikodu yaparken ben telefonuyla uğraşan öğretmenimi izliyordum.
Onunla konuşmak istiyordum fakat çekiniyordum. Acaba soru sorsam cevap verir miydi?
"öğretmenim?"
Dediğimde kafasını kaldırmaya bile yeltenmemişti. Birkaç saniye cevap vermesi için beklemiştim. Ama vermemişti, şansımı bir daha deneyip konuşmaya devam ettim.
"çaldığınız ana müzik aleti hangisi öğretmenim? Ben gitar çalıyorum. Ama amatör bir şekilde çalıyorum. Az önce müzik dersi işlemeyeceğimizi söylediniz ama ben müzik dersini çok seviyorum öğretmenim."
Kafasını kaldırmadan birkaç saniye bekleyip konuştu.
"İşine bak."
Ne? Sadece bu muydu? O kadar konuştum belki benimle sohbet eder diye, bu muydu? Seni öğretmen yapanı sikeyim, ne gıcık biri. Sinirlenip sıradan kalktım. Sıradan kalkınca sırada duran gitar devrildi ve sınıftaki sesler kesildi, umursamadan arkadaki sırama geçtim. Taehyung başını kaldırmadan gözlerini birkaç saniye benim üstümde tutmuş daha sonra tekrar telefonuyla uğraşmıştı.
Okul çıkışında Tek başıma gidecektim çünkü Jimin Yoongi'nin evine gidecekti, kim biler ne yapacaklardı.
Sınıftan çıkınca başımı yere eğip yürümeye başladım. Jimin'den başka arkadaşım yoktu çünkü kimseye güvenmiyordum. Okulun çevresi piskopat kaynıyordu. Son senemiz olduğu için dişimizi sıkıyorduk.
Okuldan çıkınca ara sokağa girdim. Burda okuldan çıkıp sigara ya da uyuşturucu içen psikopatlar vardı. Burdan her geçtiğimde yanımda Jimin olduğu için fazla korkmuyordum ama şu an tek başıma olduğum için tırsıyordum. Hızlı bir şekilde geçerken omuzumda bir el hissettim. Siyah saçlı, burnu boyundan uzun çirkin bir çocuk sırıtarak konuşmuştu.
"güzel olmuş saçlar, çilek kız." kahkaha atınca sinirlenmiştim arkadaki tayfa da arkadaşları olmalıydı ki onlarda bana laf atıyordu."ne bu tatlılık güzelim."
"bizim eve gelsene, iş görürsün."
Saçma sapan sözler beni sinir ederken başımj eğip gitmeye kalktım fakat çirkin çocuk bileğimi kavrayıp kulağıma eğilmişti.
"eğlenmek ister misin?"
Dediği anda ensesinden biri tutup itmişti onu. Başımı kaldırıp baktığımda müzik öğretmeni Kim Taehyung çocuğun ensesinden tutmuş kulağına bir şeyler fısıldıyordu. Çok korkuyordum, korkudan bacaklarım titrerken Taehyung bileğimden tutup beni sürüklemeye başlamıştı. Korkudan gözlerim dolduğu için yere bakıp hızlıca öğretmenimi takip ediyordum.
Bir arabanın önüne geldiğimizde bileğimi bırakıp yüzüme bakmıştı. İfadesiz bir şekilde bakıyordu ama bakşlarıyla bile titriyordum.
"bin."
"neye?"
Sorduğum saçma soruyla gözlerini devirip arabayı işaret etti. Arabaya binince birkaç saniye tereddütle bekleyip sonrasında arabaya bindim."Evin nerde? "
"Bu kadar soğuk olmak zorunda mısınız öğretmenim?"
"Evin nerde?"
Evimin adresini söyleyince elimi kulağıma getirip sitresten küpemle oynamaya başladım. Ortamda rahatsız edici bir sessizlik vardı ve ben nefes alış veriş sesimden bile rahatsız olabileceğini düşünüp sessiz nefes alıp vermeye çalışıyordum.
Eve vardığımızda arabayı durdurup inmemi beklemişti. Utangaç bir şekilde ona bakmıştım, bir şey söylemesini beklemiştim ama söylememişti. Tam kapıyı açıp çıkacakken "saçların güzelmiş" demişti. Afallayarak bakarken yüzümün kızardığını fark etmiştim.
"te-teşekkür ederim." neden sesim titremişti bilmiyordum ama çok utanıyordum.Arabadan inince eve doğru yürürken ayağım kaldırıma takılmıştı. Çok kötü düşmüştüm, acıyla inlerken diz kapağıma bakmıştım. Pantolonum yırtılmıştı ve diz kapağım kanıyordu.
"ne sakarsın amına koyayım."
Eveeet umarım beğenmişsinizdir. Emeğime karşılık oylasanız hiç fena olmaz, şimdiden teşekkürler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Guitar | TaeKook
Fanfiction"ben senin öğretmeninim" diyerek kollarını beline dolamıştı Jungkook'un. "bana öğretmen gereken çok şey var öğretmenim." diyerek Taehyung'un dudaklarına yapışmıştı.