Üzerimdeki pijamamı değiştirmeden odadan çıktım. Odanın kapısını kapatıp koridorun sonundaki asansöre koşar adımlarla gittim. Saat neredeyse bir olduğu için asansör tamamen boştu. İçeriye girip yirminci katın düğmesine bastım.
Asansör yavaş yavaş çıkarken içimdeki heyecan ve endişe yavaş yavaş artıyordu. 20. katta durunca kapı açıldı. Asansörden inip 40. odayı aradım. Odayı bulunca önünde biraz bekledim. Cesaretimi toplayınca kapıyı çaldım. Çok beklemeden kapı açıldı. Karşımda tüm ihtişamıyla duran bir Burak vardı.
"Sinvap?"
Sincap mı? Ne alaka? Kafamı aşğıya eğip pijamama baktım. Sincaplı pijamamı giymiştim. Gözlerimi devirip içeriye girdim. Bu oda kaldığım odadan bayağı büyüktü. Odanın dışa bakan duvarı komple camdı. Cama bakan duvara yaslanmış büyük bir yatak vardı. Yatağın ucuna oturup gelmesini bekledim. Yanıma gelip oturunca ona döndüm. Onun konuşmasını bekliyordum. O konuşmayınca ben konuştum.
"Ee şimdi ne olucak" dedim.
"Anlat nasıl başladı" dedi.
"Şimdi şöyle başladı Keremin insegramında seninle fotoğraflarını gördüm sonra Kereme 'bu kim' dedim. O da seni anlattı. Bende ilk senden hoşlanmıştım sonrada aşık oldum galiba. Seni görünce terliyorum veya yaz ayında olduğumuz için de olabilir ama olsun. Sonra sana bakınca yüzümde istemsiz sırıtış oluyor, etrafımdaki sesleri duymamaya başladım. İşte böyle" dedim tek nefeste.
Bana garip bir şekilde bakan Burağa baktım.
"Bişey desene" dedim.
"Ne dememi istersin" dedi.
"Bilmem bende senden hoşlanıyorum, bence deniyebiliriz falan demeni umuyorum" dedim.
"Peki, ne diyceğimi düşünüyorsun" dedi.
"Bence bir daha konuşmayalım, kardeşimden uzak dur falan"
"Peki ben ne yapıcam?" dedi.
"Ne bileyim amk munecim miyim ben?" dedim. Söylediğimin üzerine küçük bir kahkağa attı.
"Sinirliyken çok sevimli oluyorsun" dedi.
Dur bir saniye ne demişti o? 'sevimli oluyorsun' mu demişti? Ay fells.
Beklemediğim an da bana sarıldı.
"Senden hoşlanıyorum" dedi.
Ne!?