Ellerini cebine soktu. Boynuna sardığı atkının dışarda bıraktığı burnu soğuktan kızarmıştı. Tipiden dolayı kısılan gözleri sürekli etrafı tarıyordu, ya birini bekliyor ya da insan izlemeyi seviyordu.Biraz sonra olduğu yerde hareket etmeye başladı. Küçük adımlarla bir sağa bir sola gidiyordu. Evet birini bekliyordu. Sabırsız ve telaşlı tavrı dudaklarına yansımıştı. Hem ofluyor hem dudaklarını ısırıyordu. Sol elini cebinden çıkarıp saatine baktı, elini tekrar cebine sokarken kafasını kaldırıp ofladı. Kafasını bir süre indirmedi, gökyüzünü izledi. O sırada kırmızı montlu bir kız geldi, durdu adamın önünde. Alttan yukarı mahcubiyetle baktı fakat adam farkında değildi kızın, ta ki kız sağ elini kaldırıp adamın göğsüne koyana kadar. Adam gözlerini kapadı, gülümsedi.Kız kollarını adamın beline sarıp kafasını göğsüne dayadı, adam kollarını kıza sardı. Adam kızın saçlarını öperken her şey toz oldu. Trafik önümde akmaya devam ediyor insanlar karşıya geçmek için yeşil ışığı bekliyor. Yeşil ışık yanıyor, hayat bir şekilde devam ediyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİLHUN
Ficción GeneralDuygu, en tehlikeli, en bulaşıcı zehir.. Bölümlerin birbiriyle bağlantısı yoktur.
