O...O SARMAŞIKTA NEYİN NESİYDİ ÖYLE
(Uzay'ın Anlatımıyla)
Birbirimizden bahsedmemizin üzerinden 1 saat geçmişti ve üstüne tek kelime bile etmemiştik.Artık sessizlik iyice sıkmıştı .Venüs' e seslenerek ona döndüm ama o çoktan uykuya dalmıştı.Venüs'ü kucağıma aldım. Çok güzel kokuyordu.Hayır onu koklamıyordum.Uyku
tulumumun üstüne götürürken dikkatimi çekmişti.
Onu yatırdıktan sonra yanına oturup onu izlemeye başladım.Çok tatlı gözüküyordu.
Üstünü yedek olarak getirdiğim
örtüyle kapatıp istemsiz ve yanına kıvrıldım.Onun muhteşem kokusuyla yavaş yavaş uykuya daldım.Rüyamda Venüs'le ilk karşılaştığımız meyve çalılıklarının orada oturmuş sohbet ediyorduk. Birden her yer karardı bense her yerde Venüssü arıyordum.Birden üstüme gelen sarmaşıklarla rüyadan uyandım.
Nefes nefese kalmıştım.Gözlerim Venüssü arıyordu ama yoktu.Bi dakka yok muydu.Nasıl olur.Hemen ayağa kalktım o an katlı bir kağıt parçası fark ettim.Hemen alıp okumaya başladım:
"Uzay sana söylemeden gittiğim için üzgünüm.Çok tatlı uyuyordun. Bende sana kıyamadım.Nerdeyse öğlen oluyordu ve annemler uyanmadan eve gitmeliydim.Ama senide bekliyordum.O yüzden sana bu notu yazdım umarım fazla endişelenmeden bunu bulursun.Bide ben gece yarısı meyve çalılıklarının orda seni bekliyor olucam.Umarım gelirsin akşam görüşürüz.
-Venüs- "O an aklımda "Çok tatlı uyuyordun." sözleri yankılanıyordu. Benim tatlı olduğumu düşünmüştü. Ayrıca kıyamamıştı.Bi dakka ben niye bunları düşünüyorum.Sonuçta onun yalnızca dostuyum.Off acaba akşam gerçekten gelecek mi?
Birden karnımın guruldamasıyla tüm düşüncelerim dağıldı.Hâlâ kahvaltı yapmamıştım.Bu yüzden açtım.Meyvleri bir tabağa koyup çantamdan zeytin falan çıkardım.
Karnımı iyice doyurduktan sonra bulaşıkları mı çantamda dıkıştırıp etrafı keşfetmek için gezinmeye başladım.Bulaşıklarımı sonrada yıkayabilirdim.Hava iyice kararınca meyve çalılıkların olduğu yere doğru yürümeye başladım.Oraya varınca eğilip sessizce buluşçağımız yere ilerledim.Venüs benden önce gelmişti.
Elinde büyük ihtimalle beni beklerken okumak için getirdiği kitap vardı.Sessizce onu izlemeye başladım. Çok güzeldi ya off ben niye bunu düşünüyordum.Görüş açımı biraz daha genişletmek için bir adım daha attım o an ayağım bir şeye takılıp Venüs'ün tam önüne düştüm.Venüs bi an bana şaşkınlıkla baktı sonra ise kahkalarla gülmeye başladı bense homurdanarak oturur pozisyona geçip ona bakmaya başladım.O ise hâlâ gülüyordu.Bir süre sonra bende gülmeye başladım.Elindeki kitabı oturduğu taşın üstüne bırakıp gülerek bana elini uzatırken:
"Ben bu sahneyi bir yerden hatırlıyor gibiyim."
"Sanırım yine aynı taşa takıldım. Ayrıca çok az bakıştık"dedim
Biraz daha güldük.Gülerken inci gibi beyaz dişleri dikkatimi çekmişti. Ayrıca gülerken minik bir gamzesi oluşuyordu.Ben bunları bu karanlıkta nasıl fark ettim bilmiyorum. Ortamdaki tek ışık kaynağı Venüs'ün kitap okumak için kullandığı minik fenerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UZAY'DA Kİ VENÜS
FantasyUzay 18 yaşına girince yıllardır beklediği şeyin zamanı gelmişti. Geleneklerine göre bugün ormana gidecek ve canavarı öldürecek. Peki öldüreceği kişi aslında bir canavar değilse ve Uzay bu sözde canavarın öldüreceği kişi olduğunu anlamaz ve ona...